Büyük ve pahalı bir eve taşındılar ve orada durmadan seviştiler! | Open Subtitles | . إنتقلوا إلى منزل كبير ومكلف . حيث يمارسان الحب بإستمرار |
Bu günlerde bir iki milyon harcamadan bir eve taşınabilen var mı sanki. | Open Subtitles | من ذا الذي ينتقل إلى منزل هذه اﻷيام ولا يصرف عليه بضعة ملايين؟ |
Çiftlik evi stilinde bir eve hangi pencere daha iyi gider sence? | Open Subtitles | الآن ما النافذة التي تعتقد بأنها ستبدو أفضل في منزل بطابق واحد؟ |
Böyle bir gecede insanın boş bir eve girmesi ürkütücü oluyor. | Open Subtitles | في ليلة كهذه، إنه شيء مخيف، أن تدخل إلى شقة فارغة |
Yani boş bir eve gidip gene hizmetçiyi mi becereceksin? | Open Subtitles | إذا ستذهب الى منزل فارغ وتعاشر خادمة طوال عطلة الفصح |
03:40'ta bir eve girmiş, evdeki sivillerin ödünü kopardıktan sonra adamın giysilerini çalıp kaçmış. | Open Subtitles | نحن نعرفه بروك إلى منزل في 0430 وأرعب اثنان من المواطنين قبل أن يسرق ملابس الرجل |
Çocuğunu götürmemiz için... güzel kadınlarla dolu bir eve itirazım yok. | Open Subtitles | لا لدى مانع فى منزل بة الكثير من السيدات الجميلات |
Seni güvenli bir eve götüreceğiz, seni bulamayacakları bir yere. | Open Subtitles | سنقوم بنقلك إلى منزل آمن مكان حيث لا يمكنهم تعقبك |
Günün birinde, büyük ve güzel bir eve taşınacağını bilemezdi. | Open Subtitles | لم تعلم أنها يوما ما ستنتقل إلى منزل كبير وجميل |
İki yatak odası ve garajı falan olan bir eve. | Open Subtitles | إلى منزل بغرفتين نوم و جراج و ما إلى ذلك |
Akşamları da Hintli cemaatin toplandığı bir eve giderdim. Burası büyük bir çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu bir mahalledeki belki de tek Hindu eviydi. | TED | وكنت أذهب في نهاية اليوم إلى منزل هندوسي تقليدي، والذي كان ربما البيت الهندوسي الوحيد في حي أغلب سكانه من المسلمين |
Söz konusu 14 kız, IŞİD militanlarıyla dolu bir eve götürülmüştü. | TED | تم أخذ الفتيات الـ 14 إلى منزل مليء بمقاتلي داعش. |
Böylelikle güzel bir eve oturur sana, bana ve bebeğimize güzel şeyler alabilirim. | Open Subtitles | نعيش في منزل جميل، ونمتلك أشياء جميلة ويكون لدينا طفلا |
İşi bırakmıştım, ancak bırakmadan az önce, bir gece bir eve gittim. | Open Subtitles | لقد اعتزلت العمل لحسابه لكن قبل ان افعل انهيت ليلة ما في منزل |
Beni bir eve kapattın ve her yılbaşı aynı lanet güvenli duş oturağını veriyorsun. | Open Subtitles | ..أنت تقفل علي في منزل وتهديني نفس مقعد أمان الاستحمام كل عيد رأس سنة |
İkinizin bir eve taşınacağınızı ve köpek alacağınızı mı? | Open Subtitles | أن تنتقلا معاً إلى شقة ؟ وتشتريا كلباً ؟ |
Büyük bir eve ihtiyacım yok çünkü orada hayaletlerin gizleneceği bir sürü yer olur. | Open Subtitles | لا احتاج الى منزل كبير لان الاشباح سيجدون غرفا اكثر للاختباء |
İsimsiz bir ihbar polisi batı yakasında bir eve yönlendirdi, özel görevli bir tim yaralı bir kadın buldu. | Open Subtitles | قاد اتصال مجهول الشرطة إلى منزل في الطرف الغربي المركزي حيث اكتشفت فرقة الشرطة امرأة محلية تمّت مهاجمتها |
Onlar kız kardeşimi yetimhaneye veya bir eve verdi bilmiyorum. | Open Subtitles | ...أنهم لقد وضعوها فى منزل أو ملجأ أيتام... ... لا اعرف ... |
Denize yakın bir eve göz diktik. | Open Subtitles | نحن ننوي على منزل صغير جميل ليس بعيداً عن الماء |
Bir dedektif bile bir eve elini kolunu sallayarak girip arama yapamaz. | Open Subtitles | ولا حتى المحقق يستطيع أن يدخل شقة أى شخص ويفتشها |
Bitmek bilmez yiyeceklere ve en soğuk gecelerde bile seni sıcak tutacak bir eve. | Open Subtitles | منزل ملائم ليبقيكِ دافئة في الليالي الباردة |
Buradan çıkabilmek için zengin bir eve saldırmalıyız. | Open Subtitles | لا؛ يجب أن نسرق منزل رجل ثري هذا السبيل الوحيد لنخرج من هنا |
Ayda başka bir eve götürüldü ve kendisini başörtüsüyle öldürmeye çalıştıktan sonra vahşice tecavüze uğradı. | TED | تم نقل عايدة إلى منزل آخر واغتصابها بوحشية بعد أن حاولت مرة أخرى قتل نفسها باستعمال الحجاب. |
Yarın şık odalar ve hizmetçilerle dolu muhteşem bir eve gideceğiz. | Open Subtitles | غداً ,سنذهب إلى منزل رائع بالغرفة المريحة والخدم الجيدين |
Okula devam eden öğrencilerin yaşadığı bölgede her bir eve bir masaüstü bilgisayar ve internet bağlantısı temin etmek için oluşturulan fonu beslemeyi amaçlıyordu. | TED | وكانت هذه من أجل تمويل لمدارس المنطقة لوضع جهاز حاسب آلي و اتصال سريع بالانترنت في كل منزل فيه طفل يلتحق بنظام التعليم الحكومي. |
Cinayet zanlisi arayan 2 polis ev halkinin basi belada olabilir düsüncesiyle bir eve giriyor. | Open Subtitles | شرطيان يبحثان عن مُشتبه بهِ، و دخلا منزلاً ظنّاً منهما أنّ أهله في خطر. |
Nerede yaşayacağımızla ya da ne zaman yeni bir eve gönderileceğimizle ilgili hiç söz hakkımız olmadı. | Open Subtitles | ولم يكن لنا أي قرار في مكان عيشنا أو موعد نقلنا لمنزل آخر |