Bütün bunların bilinmediği bir evrenden geliyor, yolculuk izni yok. | Open Subtitles | انه ليس لديه جواز سفر مصرح به. كما انه من كون غير مُلقَّن سيعود ثانية. |
Sana söylemeye çalıştığım şu ki ben alternatif bir evrenden geliyorum. | Open Subtitles | الذي أحاول أن أخبرك به هو أنني من كون بديل |
Bir yılda tek bir evrenden, (Samanyolu Galaksisi'nden) milyarlarca galaksinin olduğu bir evrene geçtik. | Open Subtitles | خلال عام أنتقلنا من كون مكون من درب التبانه |
Yani yabancı birine gidip onu başka bir evrenden tanıdığını söylemek cesaret işidir. | Open Subtitles | أعني، يتطلّب الأمر جرأة كبيرة أن تتقدّمي من غريب وتخبريه بأنّكِ تعرفينه من عالم بديل غريب |
bir evrenden rastgele başka bir evrene gidiyoruz. | Open Subtitles | لقد ظللنا نقفز من عالم لاخر عشوائياً |
Paralel evrende, büyükbabanız başka bir evrenden olan siz tarafından öldürülmüş olur, yani bu sizin babanızı ve sizi etkilemez. | Open Subtitles | .لكنه جدك فقط فى عالم موازِ ،فى هذا العالَم المُوازى جدّك الذى قتلته من كونٍ آخر ،فى هذا العالَم المُوازى جدّك الذى قتلته من كونٍ آخر |
İnsanlara alternatif bir evrenden geldiğinizi söylemeye çalışmak her zaman kötü sonuçlanır. | Open Subtitles | إذا حاولت إخبار الناس أنك من كون مغاير بطريقة ما، لن تسير الأمور بشكل جيد تماماً |
"İşin sırrı onlara uzak bir evrenden gelen..." "...yaratıklar gözüyle bakmak." | Open Subtitles | "السرّ هو أن تعتبرهم ببساطة مخلوقاتٍ فضائيّة من كون بعيد" |
Bazen birini kendine karşı korumak bazense gezegeni başka bir evrenden gelen uzaylı istilasından korumak. | Open Subtitles | أحياناً لكي نحمي رجلاً واحداً من ذاته... وفي أحيان أخرى، لكي نحمي كوكبنا من غزو فضائي آتٍ من كون آخر |
Yabancı bir evrenden bize gelen bir kod. | Open Subtitles | شفرة أتت إلينا من كون غريب |
Yabancı bir evrenden bize gelen bir kod. | Open Subtitles | شفرة تاتي الينا من كون غريب |
"Tamamen farklı, paralel, alternatif bir evrenden geliyorum." | Open Subtitles | أنا من كون بديل مواز" "مختلف تماماً |
O köpeklerin insanlara itaat ettiği başka bir evrenden. | Open Subtitles | انه من عالم اخر حيث يرعى الكلاب الناس |
Ama bu teknoloji başka bir evrenden. Tıpkı bizimkine benzeyen alternatif bir evrenden. | Open Subtitles | هذه التقنية من عالم آخر، عالم متواز كعالمنا... |
Walter'a göre başka bir evrenden gelen şekil değiştirici bir asker. | Open Subtitles | يظن (والتر) أنّها جندية متحولة الشكل من عالم آخر. |
Walter'a göre başka bir evrenden gelen şekil değiştirici bir asker. | Open Subtitles | يظنّ (والتر) أنّه جندي متحوّل من عالم آخر. |
O... O başka bir evrenden, ahbap. | Open Subtitles | إنّه من عالم آخر. |
Hiçliğin içinde, bir evrenden karmaşık bir evren nasıl ortaya çıkabilir? | Open Subtitles | أن يكون من عالم لم يكن به شيئ |
Sadece iki boyutu olan bir evrenden geliyorlar. | Open Subtitles | إنهم من كونٍ يملك بعدين فقط! |