Hafızası o kadar kötü ki, bir hafıza problemi olduğunu bile hatırlamıyor, bu inanılmaz. | TED | كانت ذاكرته سيئة جداً لدرجة أنه لم يتذكر أن لديه مشكلة في الذاكرة وهو أمر مدهش |
Örneğin, test sonuçlarımız göz hapsinde tutulan bir kişinin duydukları şeyleri hatırlamakta güçlük çektiğini gösteriyorsa bu işitsel bir hafıza kaybıdır. | TED | على سبيل المثال، إذا أظهرت النتائج أن شخصًا تحت المراقبة لديه صعوبة في تذكر ما يسمع وأن لديه عجزًا في الذاكرة السمعية. |
İçimizde inanılmaz bir hafıza kapasitesinin gizli olduğunu birinci elden öğrendim. gizli olduğunu birinci elden öğrendim. Ama eğer hatırlamaya değer | TED | تعلمت مباشرة أن هناك قدرات مهولة للذاكرة كامنة في كل منا ولكن إذا أردت أن تعيش حياة مليئة بالذاكرة |
Ve ufak bir hafıza sorunu var. Baba bu sorunlar için bir çözüm arıyor. | Open Subtitles | ثمة مشكلة ضئيلة في البعث وبعض الأمور المتعلّقة بالذاكرة. |
..daha iyi bir ekran kartı, gelişmiş bir hafıza kartı. | Open Subtitles | منصات عرض جيّدة، وتحسين بطاقات الذاكّرة. |
.. daha iyi bir ekran kartı, gelişmiş bir hafıza kartı. | Open Subtitles | منصات عرض جيّدة، وتحسين بطاقات الذاكّرة. |
Çok eski bir hafıza. | Open Subtitles | إنها ذاكرة قديمة جدا. وهو جزء من العملية. |
-Tam bir hafıza kaybı. -Ciddi olamazsınız. | Open Subtitles | أنة فقد ذاكرتة بالكامل أنت لا يمكن أن تكون جدّي |
Tam anlamıyla bir hafıza kaybı yaşamaktaydı. | Open Subtitles | وكل ما في الأمر, أن هذه هي هفوة في الذاكرة. |
Fakat bu tür durumlarda iyi bir hafıza bağışlanmaz bir şeydir. | Open Subtitles | كحالات مثل هذه، الذاكرة الجيدة هي امر لايغتفر. |
Sanırım Müdür Yardımcısı ufak çaplı bir hafıza kaybı yaşıyor. | Open Subtitles | يبدو المدير المساعد يعاني من خطأ الذاكرة البسيط. |
- Belki de onu ele geçiren varlık Binbaşı Carter'ın zihninin daha iyi bir hafıza depolama aracı olduğunu hissetmiştir. | Open Subtitles | شعر بأن عقل الرائدة كان وعاءا أفضل لتخزين الذاكرة |
Müvekkilim bu şekilde cevaplamak zorunda çünkü kendisi çok ciddi bir hafıza kaybı yaşıyor. | Open Subtitles | يجيب موكلي هكذا لأنه يعاني من فقدان حاد بالذاكرة. |
O anda katil zanlısının ciddi bir hafıza kaybı yaşadığı anlaşıldı ve duruşma tuhaf bir duruma geldi. | Open Subtitles | وهنا حدث تطورًا غريبًا، حيث اتضح أن القاتل المتسلسل المزعوم يعاني من فقدان حاد بالذاكرة. |
Bu bir hafıza kartı. | Open Subtitles | إسحبه فحسب للخارج ، إنها ذاكرة رقمية |
-Tam bir hafıza kaybı. -Ciddi olamazsınız. | Open Subtitles | أنة فقد ذاكرتة بالكامل أنت لا يمكن أن تكون جدّي |