Nina bu herifte bir şey var. Bu bir hata değil. | Open Subtitles | هناك شىء حول هذا الرجل هذا ليس خطأ |
Nina bu herifte bir şey var. Bu bir hata değil. | Open Subtitles | هناك شىء حول هذا الرجل هذا ليس خطأ |
Bu kasıtsız değil, bu bir hata değil, bu bir gözden kaçırma değil. | Open Subtitles | لذا هو ليس غير مقصود إنه ليس خطأ |
Bekle, bu bir hata değil. | Open Subtitles | لا انتظري هذه ليست غلطة |
Bir katilin yapacağı bir hata değil bu. | Open Subtitles | -تلك ليست غلطة يرتكبها القاتل |
Ama bu oyunda oluşan bir hata değil. | Open Subtitles | لكن هذا ليس خللًا في اللعبة |
Tanrım, Jess üzgünüm! Bu bir hata değil. | Open Subtitles | أنا آسف ياحبيبتى، لايوجد خطأ |
Ama kasten yapılmış bir hata değil. Bir kaza. | Open Subtitles | ولكن ليس خطأ فى النية ، وقوع حادثة. |
Kendine ve sebep olduğun tahribatlara bakmadan önce başkalarını suçlamak alışılmadık bir hata değil ancak çabalıyor işte. | Open Subtitles | هذا ليس خطأ غير شائع، إلى إلقاء اللوم على الآخرين قبل أنْ تنظر إلى نفسك... والتدمير الذي تسببت فيه، ولكنه يحاول. |
Bu bir hata değil. | Open Subtitles | ليس خطأ شركة القطارات |
Bu devam edebilir. Bu bir hata değil. | Open Subtitles | هذا سيفلح هذا ليس خطأ |
Bu bir hata değil. | Open Subtitles | ليس خطأ |
Bu bir hata değil. | Open Subtitles | هذا ليس خطأ. |
Bu bir hata değil. | Open Subtitles | هذا ليس خطأ |
Bu bir hata değil. | Open Subtitles | هذه ليست غلطة |
Yani, ne yaptım böyle bir hata değil miydi? | Open Subtitles | (كات) بالتأكيد ليست غلطة |
Bu oyunda oluşan bir hata değil. | Open Subtitles | هذا ليس خللًا في اللعبة |
Bu bir hata. Tanrım, Jess üzgünüm! Bu bir hata değil. | Open Subtitles | أنا آسف ياحبيبتى، لايوجد خطأ |