"bir hiç için" - Traduction Turc en Arabe

    • أجل لا شيء
        
    • لأجل لا شيء
        
    • دون جرم
        
    • هباءاً
        
    • مقابل لاشيء
        
    Beni takımdan çıkardın, Koç. Bunu bir hiç için yaptın. Open Subtitles لقد عاقبتني أيها المدرب وفعلت ذلك من أجل لا شيء
    Size bunca yolu bir hiç için getirtmem gayri medeni olurdu. Open Subtitles سيكون هذا قسوة مني أن أجعلك تقوم بهذه الرحلة الطويلة من أجل لا شيء
    Bunca yolu bir hiç için gitmenize göz yummamız gayri medeni olurdu. Open Subtitles سيكون من القسوة منجانبنا أن ندعك تقوم بمثل هذه الرحلة الطويلة من أجل لا شيء
    Senin damarlarında bir katilin kanı akarken zamanını bir hiç için harcıyor olman delilik. Open Subtitles الجنون هو اهدار حياتك لأجل لا شيء و الدماء تتدفق فى وريدك
    - Hayır. Senin damarlarında bir katilin kanı akarken zamanını bir hiç için harcıyor olman delilik. Open Subtitles الجنون هو اهدار حياتك لأجل لا شيء و الدماء تتدفق فى وريدك
    Bu yüzden, bir hiç için tutuklandı. Open Subtitles لقد اعتقلت دون جرم هذا هو السبب
    Ailene harcadıkları bütün paranın bir hiç için olduğunu söyle. Open Subtitles تقولين لوالديكِ أن كل ما أنفقاه... كان هباءاً
    İstediğim adamlarınızın hayatlarını bir hiç için tehlikeye atmaları falan değil. Open Subtitles لم أكن لأطلب من رجالك يخاطروا بانفسم مقابل لاشيء
    Ama öyle olmayacağını biliyorsunuz. Onu bir hiç için feda ediyor olabilirsiniz. Open Subtitles ولكن أنت تعرف أنه لن يحدث وستكون التضحية به من أجل لا شيء
    Bu kadar yolu bir hiç için geldik. Open Subtitles لقد أتينا كل هذه المسافة إلى هنا من أجل لا شيء
    bir hiç için öldüklerini öğrenen birine göre pek bir neşelisin. Open Subtitles حسناً، أنت تبدو متفائل بالنسبة لشخص علم لتوه أنه مات من أجل لا شيء
    Birkaç saat içerisinde Vanadyum Kuzey Kore'de olacak ve bütün yaptığın bir hiç için olacak. Open Subtitles في غضون بضعة ساعات سيكون الفيناديوم في كوريا الشمالية وكل ما فعلتيه سيكون من أجل لا شيء
    Yani, hayatını bir hiç için riske atıyor olabilirsin. Open Subtitles مما يعني أنكِ قد تخاطرين بحياتكِ من أجل لا شيء
    Adamlarımı bir hiç için kaybedeceğim. Open Subtitles يمكن أن أفقد كل رجالي من أجل لا شيء
    Bütün enerjini harcıyorsun. bir hiç için olması üzücü. Ne diyorsun sen? Open Subtitles لقد تكلفتِ حقًا على هذا، من المؤسف أنه لأجل لا شيء.
    Sahip olduğum her şeyi, bir hiç için riske attım. Open Subtitles لقد خاطرت بكل مالديّ ياعزيزتي لأجل لا شيء
    Chungking'e bir hiç için geldim gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو مثل أنّي جئتُ إلى "تشونغ كينغ" لأجل لا شيء.
    O'nu bir hiç için öldürdün. Open Subtitles لقد قتلتها لأجل لا شيء
    Bu yüzden, bir hiç için tutuklandı. Open Subtitles لقد اعتقلت دون جرم هذا هو السبب
    Steve bir hiç için mi öldü? Open Subtitles مات ستيف هباءاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus