Evet engelli bir insan olarak hayatın bazı zorlukları var. | TED | و الحياة كشخص معاق هو بالفعل أمر صعب للغاية. |
Ancak iyimsi bir insan olarak onlardan öğrenmeyi, onları sahiplenmeyi deniyorum. | TED | ولكن كشخص أفضل، أنا أتعلم منها، وأمتلكها. |
Renkli bir insan olarak jürinin verdiği karara çok öfkelendim. | Open Subtitles | كرجلٍ أسمر, عليّ أن أشعر بالعار من الحكم. |
"Hayatının geri kalan yıllarını özgür bir insan olarak geçirdi." | Open Subtitles | ولما تبقى من عمره عاش كرجلٍ حرٍّ. |
Kaçıranların seni bir insan olarak görmesine ilişki kurabilecekleri biri olarak görmelerine izin ver. | Open Subtitles | حاولي أن تدعي الآسر يراكِ كإنسانة، كشخصٍ بإمكانهم التعاطف معه. |
Önemli olan, temiz ve güzel bir insan olarak hatırlanman. | Open Subtitles | المهم هو أنه يجب أن يتذكركِ الناس كإنسانة جميلة ونظيفة |
En acı gerçek ise bir insan olarak bununla yaşamak zorunda kalacak olmanızdır. | Open Subtitles | الحقيقة الأعظم هي، انه أيضا شيئا سيكون عليك ان تتعايش معه كأنسان. |
Bu, bir insan olarak içime Tanrı korkusunu salıyor. | TED | وكإنسانة ، فإنه يبعث فيني الخوف من الله . |
Bu size kalmış, bir şehir planlamacı değil, bir insan olarak. | TED | حسنا، والأمر متروك لكم، ليس كمخطط مدينة ولكن كإنسان. |
Aslında, iyimsi bir insan olarak hatalarımı fark etme konusunda daha iyi oluyorum. | TED | كشخص أفضل، في الحقيقة، أنا أصبحتُ أفضل في ملاحظة أخطائي الخاصة بي. |
Fakat büyük bir sorun vardı: 2013'de yaratıcı bir insan olarak para kazanmak oldukça tuhaftı. | TED | لكن واجهتنا مشكلة كبيرة: الحصول على المال كشخص مبدع فى 2013 كان غريباً جداً. |
O eskidendi. Onu kafamda bir insan olarak canlandıramıyorum artık. | Open Subtitles | كنتُ، ولا أقوَ على التفكير به كشخص بعد الآن |
Yani, elbette, popülerdim ve son sınıflarla çıkıyordum, fakat bir insan olarak, oldukça yitiktim. | Open Subtitles | أقصد,بالتأكيد كُنت ذا شعبية,وأقابل طلاب السنة الأخيرة لكن كشخص, كنت فاشلة |
Annemin gerçek bir insan olarak algılanmasını sağladın. | Open Subtitles | لقد قمتِ بعمل رائع بجعل أمنا تبدو كشخص حقيقي |
Özgür bir insan olarak ilk gecen. | Open Subtitles | أوّل قسط من الراحة لك كرجلٍ حرّ. |
Canavar olarak yaşamak mı yoksa iyi bir insan olarak ölmek mi? | Open Subtitles | ... بأنتعيشكوحش أم تموت كرجلٍ جيّد |
Ruhsal bir insan olarak birçok varlığı kabullendim. | Open Subtitles | كشخصٍ روحي لقد قبلت الكثير من الخطط للوجود |
Ben seviyorum mesela, normal bir insan olarak. | Open Subtitles | أحب قراءتها، كشخصٍ طبيعي. |
Şimdi, bir sanatçı, bir kadın, bir Arap veya 2010 yılında yaşayan bir insan olarak, Söylecek sadece tek bir şeyim vardı: Hayır demek istedim. | TED | الآن وكفنانة أنثى عربية أو كإنسانة تعيش في العالم سنة 2010 كان لدي أمر واحد لأقوله: أردت أن أقول لا. |
Bir bilim insanı olarak ve aynı zamanda bir insan olarak, kendimi harikalara karşı duyarlı yapmaya çalışıyorum. | TED | كعالمة وأيضًا كإنسانة كنت أحاول أن أجعل نفسي عرضة للتساؤل والدهشة. |
Sadece profesyonel bir yarışçı olarak değil bir insan olarak da etkiliyor. | Open Subtitles | وذلك ينطبق ليس فقط كمهني، أو كسائق ولكن كأنسان |
Böylece acı verici derecede yavaş olan güven kazanma ve ona her şeyden önce bir insan olarak değer verdiğimi kanıtlama sürecine giriştim. | TED | لذا بدأت بعملية بطيئة ومؤلمة وهي بناء الثقة وإثبات أنني أولاً وقبل كل شيء اهتممت بها كإنسان ككل. |