Mükemmel bir intihar notu yazarak bana ne kadar acı verdiğini bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكتب. رسالة انتحار مناسبة فقط ليعلموا مقدار الألم الذي تسبب به. |
Bir son dakika evliliği, şüpheli bir intihar yeminli ifadelerin aniden değişmesi. | Open Subtitles | زواج في اللحظة الأخيرة، انتحار مزعوم، تراجع مفاجيء عن شهادات تحت القسم. |
Kim bir intihar notunun imza kısmına gülen surat koyar ki? | Open Subtitles | من يقوم بالتوقيع على ورقة إنتحار ويضع وجهٌ مبتسم بحق الجحيم؟ |
Bu bir intihar mıydı yoksa bir cinayeti mi araştırdığımı bilmem gerek. | Open Subtitles | أريد ان اتاكد إذا كنت احقق في جريمة قتل أو عملية انتحارية |
Anlaşılan bir intihar vakası. | Open Subtitles | بعد مغادرتك بوقت قصير يبدو أنه كان انتحاراً |
19 yaşındaki bir intihar bombacısının, bana önemli bir ders vereceği hayatta aklıma gelmezdi. | TED | لم أتخيل قط، أن مفجر إنتحاري بعمر 19 سنة، قد يعلمني درساً قيماُ. |
Yani elimizdeki tek sey, bir intihar mesaji ve sadece... | Open Subtitles | أذن كل ما لدينا هي رسالة أنتحار .. و فقط |
Ben bu denizaltıdaki adamları neyin öldürdüğünü bunun bir intihar görevi olduğunu bilen son kişiyim. | Open Subtitles | الذي قتل الرجال على متن تلك الغوّاصة، الذي يعرف هي كانت مهمّة إنتحارية. |
İzninizle, Kutsal Babamız, söylediğiniz şey düpedüz bir intihar, medya intiharı. | Open Subtitles | إذا سمحت لي، مالذي تقترحه ليس أقل من انتحار، انتحار إعلامي |
Eğer ben olmasaydım, burası bir intihar yüzünden kapanmış ve hepiniz işsiz kalmış olurdunuz. | Open Subtitles | إذا لم أكن موجوداً لكان هذا المكان قد أغلق بسبب حالة انتحار و لكنتم جميعاً بدون عمل |
Bu yardım alarak ya da yardım almayarak yapılmış bir intihar değil, bir cinayet. | Open Subtitles | هذه ليست حالة انتحار, ولا مساعدة فى الأنتحار, انها جريمة قتل |
- Hiç kuşkusuz bu bir intihar. - Adli tıpçılara söyle götürsünler. Tamam. | Open Subtitles | انتحار بلا شك اخبر الأسعاف انهم يستطيعوا أخذه |
Bu bir intihar görevi, ancak bunu yaparsak binlerce insanı kurtaracağız. | Open Subtitles | أفهم، حسنًا؟ هذه حركة إنتحار ولكننا نفعل ذلك لإنقاذ آلاف آخرين |
Önüne bir intihar notu asmış arabaya karınlamasına dalmış. | Open Subtitles | هي متخبطة بطن أمام سيارة المتعبة ملاحظة إنتحار. |
bir intihar notu daha yazacağımı sanıyorsan, yanılıyorsun. | Open Subtitles | إذا تعتقد بأنني سأكتب ملاحظة إنتحار أخرى، أنت على خطأ. |
Çünkü bu yaptığın bir intihar görevi gibi gözükmeye başladı. | Open Subtitles | هذه حملة الشخص الواحد تبدو حقاً و كأنها مهمة انتحارية |
-Efendim, bu naqahdah ile zenginleştirilmiş bir bomba. -Onları bir intihar saldırısına gönderiyor. | Open Subtitles | سيدي, تلك ناكوداه في كل قنبلة أنه يرسلهم في مهمة انتحارية |
Buraya, toplu bir intihar olayına girmek için gelmedim. | Open Subtitles | لم آتي إلى هنا لأرتكب انتحاراً جماعياً |
Karmaşık bir intihar numarası mı bu yani? | Open Subtitles | هو من سرق الجمجمة بنفسه هل تقترح أنه مشروع إنتحاري معقد؟ |
Adamın bir metrelik kolları yoksa; bu bir intihar değil. | Open Subtitles | وهذا الرجل لم تكن دراعه بطول 3 اقدام أنه ليس أنتحار |
Hayatın sona erdi. Seni bir intihar görevine yolladılar. | Open Subtitles | حياتك منتهية لقد أرسلوك في مهمة إنتحارية |
Bu bir intihar... Hepimiz için! | Open Subtitles | هذا عملٌ إنتحاريٌ لنا جميعاً |
Irak'ta iken bir intihar bombacısının patlattığı araba sonucu gözlerini kaybetmiş. | TED | بينما كان في العراق، قضى انفجار قنبلة في سيارة يقودها انتحاري على بصره. |
Ve hastanın geçmiş bir intihar belirtisi yok. | Open Subtitles | .بقصة حب فاشلة ولم يشر المريض الي أيّة محاولات سابقة للانتحار |
Bu kabus gibi yaşamdan daha da kötüsü başarısız bir intihar girişimi kabusu. | Open Subtitles | تعلمون ، فإن أسوأ كابوس في هذه الحياة هو كابوس الاقدام على الانتحار |