| -Maalesef olay yerinde üçüncü birinin olduğunu gösteren bir kanıt yok. | Open Subtitles | اسف,لكن لا يوجد دليل يشير لوجود شخص ثالث في مكان الجريمة |
| Bunun için bir kanıt yok. Sadece sana ben söyledim. | Open Subtitles | لا يوجد دليل على قتلى لكاي أنت تعرف لأنى أخبرتك |
| Tüm cesetleri inceledim, o yönde fiziksel bir kanıt yok. | Open Subtitles | لقد فحصت كل الضحايا لا يوجد دليل ملموس على الانتحار |
| Ortada bir kanıt yok, sadece kopya çekildiği şüphesi var. | Open Subtitles | لا يوجد أي دليل على الاحتيال فقط هناك اشتباه في حالات غش. |
| Birisinin sana ateş ettiğine dair bir kanıt yok. | Open Subtitles | لا يوجد أي دليل على أن أي شخص اطلق النار عليك |
| Eğer öyleyse, ki bu konuda bir kanıt yok. | Open Subtitles | إن كان هو، ونحن لا نملك أي تأكيد بخصوص هذا |
| Yani müvekkilimi bu suçla doğrudan ilişkilendiren bir kanıt yok dersek pek de haksız sayılmayız. | Open Subtitles | لذا في الحقيقة، هل سيكون من العدل القول بأنه ليس هناك دليل قاطع على الإطلاق تربط موكّلي بهذه الجريمة ؟ |
| O gece evinizde başka birinin olduğuna dair hâlâ bir kanıt yok. | Open Subtitles | لا يزال عدم وجود دليل على أنّ أحداً ما كان في منزلك تلك الليلة |
| Ama somut bir kanıt yok. Üzerinden zaman geçmiş. | Open Subtitles | لكن لا يوجد دليل فعلي فقد حدث الأمر منذ زمن |
| İlk olarak kopya çektiğine dair bir kanıt yok. | Open Subtitles | أولاً، ليس هناك أى دليل على قيامه بالغش. |
| - Bunu destekleyecek bir kanıt yok. - Kanıt olmaması olmadığı anlamına mı gelir. | Open Subtitles | ــ لا توجد أدلة تثبت هذا ــ و لا توجد أدلة تثبت عكس إفتراضى |
| İlacın şiddete neden olduğuna dair bir kanıt yok. | Open Subtitles | لا يوجد دليل أن هذه المبيدات السبب في السلوك العنيف |
| Kanıt bulamayacak, çünkü böyle bir kanıt yok. | Open Subtitles | إنة لن يقدم دليل مثل هذا لأنة لا يوجد دليل |
| Kanıt bulamayacak çünkü böyle bir kanıt yok. | Open Subtitles | انه لن يقدم دليل مثل هذا لانه لا يوجد دليل |
| Ancak burada büyücülük yapıldığını destekleyen herhangi bir kanıt yok. | Open Subtitles | ولكن لا يوجد دليل أخر على وجود أعمال سحر. |
| ...şu ana kadar cinsel temasa ilişkin bir kanıt yok. | Open Subtitles | حتى الآن لا يوجد دليل على الاتصال الجنسي. |
| Ama birinin böyle bir virüs yapabileceğine dair bir kanıt yok... | Open Subtitles | ولا يوجد أي دليل حول ...قدرة أحد على صنع فيروس هكذا |
| Ama birinin böyle bir virüs yapabileceğine dair bir kanıt yok... | Open Subtitles | ولا يوجد أي دليل حول ...قدرة أحد على صنع فيروس هكذا |
| Eğer öyleyse, ki bu konuda bir kanıt yok. | Open Subtitles | إن كان هو، ونحن لا نملك أي تأكيد بخصوص هذا |
| Küpe dışında cinayetle arasında bağ kuran fiziksel bir kanıt yok. | Open Subtitles | ،ما عدا القرط ليس هناك دليل طبيعي مربوط للقتل |