Ben çok merhametli olduğum için... seni bu masa kadar bir kayanın üzerine terkedeceğim... gemimi senin beyninin parçaları ile kirleteceğime. | Open Subtitles | وحيث أَننى مُحسنة جداً أنا سأتركك على صخرة بحجم هذه المنضدةِ بدلاً مِنْ أنْ انثر أدمغتَكَ عبر حاجزِي ، كما تَستحقُّ |
Yolu yarıladığında durup, büyük bir kayanın yanında yemeğini yemeye başlamış. | Open Subtitles | نزل نحو منحدر في الأسفل توقف ليتناول فطوره بجانب صخرة كبيرة |
Ayrı düşmüşler ve birinin ayağı 5 gün falan bir kayanın altında kalmış. | Open Subtitles | يقولون أنهم انفصلوا و واحد منهم علقت قدمه تحت صخرة لمدة خمس أيام |
264 milyon yıllık bir kayanın üzerinde oturduğumuzu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين بأننا نجلس على صخرة عمرها 264 مليون عامًا؟ |
Başıma bir şey gelirse, büyük bir kayanın altına ip sakladım. | Open Subtitles | إن حدث لي شيء خبأت بعض الحبال تحت صخرة كبيرة |
Emerson büyük bir kayanın altında demişti. Burada onlarca büyük kaya var. | Open Subtitles | قال إمرسون إنه تحت صخرة كبيرة لا بد أن هناك 60 صخرة كبيرة |
Bu-- bu tablo için, 8 saatimi bikini ile bir kayanın üzerinde harcadım. | Open Subtitles | هذه.. قضيت ثمان ساعات على صخرة بثوب سباحة بيكيني لأجل هذه اللوحة |
O gece bir kayanın tepesine tırmanıp şafağa kadar orada oturdu. | Open Subtitles | في تلك الليلة تسلق إلى قمة صخرة و جلس هناك منتظراً حتى الفجر |
Biz burada birbirimizle kavga edip vaktimizi boşa harcarken Bunlar bir kayanın altında, çekirgeler gibi ürüyorlardı. | Open Subtitles | بينما كنا نتجادل فيما بيننا كانوا يتنفسون كالصراصير تحت صخرة |
Gerçekten boşlukta savrulan bir kayanın üzerindeysek dev rüzgarlarla sürekli olarak mücadele etmemiz gerektiği kesindir. | Open Subtitles | إذا كنا حقا نعيش فوق صخرة ضخمة تندفع خلال الفضاء فإننا بالتأكيد سنكون عرضة لعواصف شديدة |
- Tabii, otuz yıldır bir kayanın altındaydım ben. | Open Subtitles | أه لقد كنت مختبئا تحت صخرة خلال الثلاثين سنة الماضية |
Bunu bir kayanın üstünde bulduk. Bir anlam ifade eder mi bilmiyorum. | Open Subtitles | وجدنا هذا فوق صخرة لا أعرف ما إذا كان يعني شيئاً |
Hastalandıkları zaman bir kayanın üzerinde ayının biri suratlarını yerken ölüyorlar dünyanın çoğu bununla böyle baş ediyor. | Open Subtitles | عندما يمرضون هم فقط، هم يموتون على صخرة مع دب يأكل وجههم هكذا يتعامل معظم العالم مع الامراض |
Senin ayağın bir kayanın altında kalsa, seni kurtarmak için kayayı dişlerdim. | Open Subtitles | أتعرفين؟ لو علقت رجلك تحت صخرة سأقضمها لكي أحررك |
O zaman büyük bir kayanın ardına saklanmaya ne dersin? | Open Subtitles | مازال لديك صخرة ضخمة لتختبئ خلفها، أليس كذلك؟ |
Yani bunun için dava boyunca bir kayanın altında yaşıyor olman gerekir. | Open Subtitles | أعني.. يجب أن تكون عالقاً تحت صخرة الوقت كله |
Lucy'nin davası boyunca kelimenin gerçek anlamıyla bir kayanın altında yaşayan 12 adamı mı seçtin? | Open Subtitles | لقد قمت باختيار 12 رجلاً والذين كانوا فعلياً عالقين تحت صخرة خلال محاكمة لوسي ؟ |
Çünkü bir kayanın altında yaşamıyorum. Güvenlik sistemleri kullandım. | Open Subtitles | لأنني لا اعيش تحت صخرة انا اعمل في نظام الحماية |
İncil'in hiçbir yerinde İsa'nın bir kayanın içinden çıkmasının geçtiğini hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أتذكر أيّ رسالة مسيحية تقول أنّ المسيح خرج من صخرة كبيرة هل توجد رسالة تحكي ذلك ؟ |
Uzay o kadar engindir ki, Dünya'dan fırlatılan bir kayanın bir başka yıldızın yörüngesindeki bir gezegene çarpması milyarlarca yıl alabilir. | Open Subtitles | الفضاء مساحته شاسعة جدًا فيتطلب مليارات السنين لخروج صخرة من مجال الأرض لتصدم بكوكب آخر يدور حول نجم آخر |