Bu programı yaparken ölmek yerine deli bir sürtük gibi görünmeye bile razıyım. | Open Subtitles | واتعلمون، افضل ان ابدو كعاهرة مختلة بدلاً من ان اُقتل وأنا احاول إنتاج هذا المسلسل |
Hâla bir sürtük gibi vuruyorsun, o... çocuğu. | Open Subtitles | مازلت تضرب كعاهرة ، يا ابن الزانية |
Niye barda küçük bir sürtük gibi davranıyordun? | Open Subtitles | فلماذا أنت في حانة تتصرفين كعاهرة ؟ |
Ama o, her seferinde küçük bir sürtük gibi ağladı. | Open Subtitles | لكنه كان يبكي مثل العاهرة الصغيرة في كل مرة |
bir sürtük gibi davranmaya son ver ve buna katlan. | Open Subtitles | يجبُ عليكَ أن تتحمّلَ الهزيمة, و تتوقف عن التصرّف مثل العاهرة. |
Gerçek bir sürtük gibi. | Open Subtitles | درجات سيئة كعاهرة حقيقية.. |
Peyton Tree Hill'e geleli beri, aklını kaçırmış bir sürtük gibi davranıyorum. | Open Subtitles | منذ أن جائت (بيتون) إلى "تري هيل"، وأنا أتصرف كعاهرة مجنونة |
Küçük bir sürtük gibi davranmayı kes. | Open Subtitles | كف عن التصرف كعاهرة صغيرة |
bir sürtük gibi davranıyor çünkü Misty tarafından ele geçirildi. | Open Subtitles | إنها فقط تتصرف كعاهرة لأن (ميتسي) تتملكها |
Çünkü kıskanç bir sürtük gibi davranıyor. | Open Subtitles | لأنه يتصرّف كعاهرة غيورة. |
ve sana küçük tatlı bir sürtük gibi davranıcam. | Open Subtitles | سأحرص على أن اعاملك كعاهرة |
Çünkü Sidney'in beni deli bir sürtük gibi göstereceğini biliyorum. | Open Subtitles | لأنني اعلم ان (سيدني) سيجعلني ابدو كعاهرة مختلة |
Sana küçük bir sürtük gibi davranıyor. | Open Subtitles | يُعاملك كعاهرة صغيرة |
bir sürtük gibi görünüyorum. | Open Subtitles | أبدو كعاهرة |
Tıpkı bir sürtük gibi. | Open Subtitles | كعاهرة صغيرة |
bir sürtük gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو كعاهرة. |
Yani, karının cesedinin yanında bir sürtük gibi zırlıyordun. | Open Subtitles | أعني، إنّك كنت تبكي مثل العاهرة على جثة زوجتك الميتة. |
Burada rekabetçi bir ortam olduğunu biliyorum ve bazen tam bir sürtük gibi davranabiliyorsun. | Open Subtitles | أعلم أنّنا في هذا المكان قد نتنافس و أنّكِ قد تكونين مثل العاهرة في مكان غير آمن في بعض الآحيان , لكنّكِ |
Artık aptal bir sürtük gibi kimsenin farkında olmadığı kurallara uymak yok. | Open Subtitles | لا مزيد من الالتزام بالقواعد مثل العاهرة الصغيرة، |
Ve bazen bir sürtük gibi davrandığım için özür dilerim. | Open Subtitles | و... أنا آسف أنا مثل العاهرة في بعض الأحيان. |