O kamu hizmeti, yayın akışının, her akşam bir saatini gayri resmi yayıncılık için ayıracaktı veya ya da şimdi akşam haberleri olarak adlandırdığımız şey. | Open Subtitles | تلك الخدمة الاجتماعية ستكون عبارة عن تخصيص ساعة من البث كل مساء للبث الإعلامي الإخباري أو مانمسيه الآن أخبار المساء. |
Çalışmalarını ve yöntemlerini anlatmak için kıymetli vakitlerinin bir saatini bize ayırdılar. | Open Subtitles | الان لقد وافقوا على تمضية ساعة من وقتهم الثمين بالحديث عما يفعلوه و كيفية فعله |
Bize bir saatini ayırırsa 25 bin dolar ödeyeceğimizi söyle. | Open Subtitles | أخبره أننا سنعطيه 25 ألفًا لقاء ساعة من وقته |
Filmin bir saatini bir karakterle geçirmek zorundaydık. | TED | كان علينا أن نكرس ساعة من الفيلم للشخصية . |
Değerli bir saatini kaybetmiş biri kadar mı korktnuz bay Papprizzio ya da değerli bir tutkusunu kaybetmiş biri kadar mı? | Open Subtitles | كما يمكن أن تضيع ساعة من أحد يا سيد (بابريتزيو)؟ أم شيئاً قيماً؟ |
Romantik komedi filmlerinin bir saatini kestin attın. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} حسنٌ، لقد قطعتٍ ساعة من كلّ رومانسيّة كوميديّة. |
Seni hayatının bir saatini kaybetmekten kurtardım. | Open Subtitles | وفرت عليك ساعة من حياتك... |