Kölelikle bir sayfa açıp, içine biraz da şaşa katmışlar. | Open Subtitles | أخذوا صفحة من البيونيين و أضافوا بعض الأبهة |
Fena değil. Turnerlar'ın kitabından biz de bir sayfa alabiliriz aslında. | Open Subtitles | تعلم ، يمكننا أن نأخذ صفحة من كتاب تيرنر |
Belki kafama birkaç tane yumruk atarsan temiz bir sayfa açabiliriz. | Open Subtitles | لربما إن ضربتني على وجهي مرات عدة, قد نستطيع قلب الصفحة |
Senin sayende uzaylı bir sınıfla.. ...kültür bilgime yeni bir sayfa açtım. | Open Subtitles | وبفضلك فتحت فصلا جديدا من التبادلات الثقافية مع طبقة اجتماعية منفورا منها |
Evi hayalindeki gibi yeniliyorsun, tam hayatında yeni bir sayfa açacakken... böyle bir şey? | Open Subtitles | أعني، لقد قاموا بإعادة بناء منزل أحلامهم ليبدأوا فصلاً جديداً بحياتهم ثم يحدث هذا؟ |
Bu kitaptan bir sayfa okumanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تقرأي صفحةً من هذا الكتاب |
"Tek bir sayfa mı kullanacağım? ", "Bilgisayarda mı çizeceğim? ", | TED | فهل سوف أستخدم صفحة واحدة ؟ هل سوف أرسمها على الكمبيوتر |
Onunla eve dönüp, beyaz bir sayfa açmaya çalışan bir kızken tanışmıştın. | Open Subtitles | قابلتها كفتاة عائدة إلى المنزل لمحاولة البدء من جديد |
Temiz bir sayfa açman, bütün bunları arkanda bırakman lazım. | Open Subtitles | عليك أن تبدأ من الصفر ، ترك وراء كل هذا. |
Bu senin oyun kitabından koparılmış bir sayfa doktor. | Open Subtitles | هذه صفحة من كتاب ألاعيبك الخاص، أيتها الطبيبة. |
Bizden birinin tuttuğu ilk günlüklerin birinden bir sayfa. | Open Subtitles | صفحة من إحدى أوائل المذكرات التي سبق وأن احتفظ بها أحدنا |
Teknik olarak, bir yetişkindi ve ben yetişkinlik el kitabından kendim için bir sayfa alıyordum. | Open Subtitles | عملياً، هو الآن راشد وأنا كنتُ آخذ صفحة من كتيب الرشد لنفسي. |
Senin kitabından bir sayfa alıntı yapayım dedim. Pardon, tüm sayfalar öyleydi. | Open Subtitles | إنّي أحتذي صفحة من كتاب لهوك، ويلاه، آسف، الصفح جميع. |
Sen biliyordun, gizemliydin, kaçamak cevaplar verdin defterden bir sayfa kopardın! | Open Subtitles | لقد كنت كتوما، مراوغا لقد مزقت صفحة من دفتر الحسابات |
Bir "yaradılışçı"nın ( evrim karşıtının) hazırladığı bir broşürde harika bir sayfa vardı ve içinde şunlar bulunuyordu. " TEST 2 ; 1)Bir inşa edeni bulunmayan herhangi bir bina biliyor musnuz ( evet ) ( hayır ) . | TED | أحد كراسات المؤمنين بالخلق فيها هذه الصفحة الرائعة : إختبار 2 هل تعرف مبني ليس له باني؟ نعم لا |
Dedim ki, "Kanser hayatımda sadece bir sayfa, ve bu sayfanın hayatımın geri kalanını mahvetmesine izin vermeyeceğim." | TED | قلت: ان السرطان ليس الا صفحة في حياتي و لن ادع هذه الصفحة تؤثر في باقي حياتي |
Babalık duruşmasında ne giyeceğime dair hiç bir fikrim yoktu. – Beyaz bir sayfa ha? | Open Subtitles | ليس عندي أي فكرة كم انا سعيدة الصفحة بيضاء؟ |
Bugün, "Sabahları Mouth ve Millie" ile yeni bir sayfa açıyoruz. | Open Subtitles | واليوم نبدأ فصلا جديدا مع صباح ™ماوث و ميليسنت™ٍ |
Hemen telefonu kaldırın ve hayatınızda yeni bir sayfa açılsın. | Open Subtitles | فقط إلتقط الهاتف وإبدأ فصلاً جديداً من حياتك. |
Bu kitaptan bir sayfa okumanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تقرأي صفحةً من هذا الكتاب |
Ve boşluk tuşuna basarsanız da bir sayfa aşağı... Bu her tarayıcı ve her çeşit bilgisayarda geçerlidir. | TED | لذا مفتاح المسافة للتمرير صفحة واحدة لأسفل. أنه يعمل على كل متصفح في كل أنواع الكمبيوتر. |
Ya da yeni bir sayfa açıp etmemesini sağlayabilirsin. | Open Subtitles | أو يمكنك البدء من جديد وتتأكدي من عدم حدوث ذلك. |
Beyaz bir sayfa açıp baştan başlamalısın. | Open Subtitles | عليك مسح ديونك والبدء من الصفر |
Hadi buradan gidelim. Temiz bir sayfa açalım. | Open Subtitles | انظر، لنرحل من هنا ونبدأ من جديد. |
Ama tek anlamı olmak dışında sessizlik, izleyicinin kendi düşüncelerini çizmeye davet edildiği bomboş bir sayfa hâline geliyor. | TED | لكن بعيدًا عن المعنى الواحد للكلمة، الصمت هو صفحة بيضاء تدعو المشاهدين ليرسموا أفكارهم عليها. |
- Yepyeni bir sayfa. | Open Subtitles | صفحة ناصحة البياض صفحة ناصعة الباض |
Sadece bir sayfa kalmış. | Open Subtitles | لم يتبقى منه سوى صفحه واحده |
Biliyor musun ahbap, haklisin. -Yeni bir sayfa açacagim. | Open Subtitles | أتعرف, أنت محق سوف أبدأ حياتي بصفحة جديدة |