Gerçekten uğraştıracağa benziyor. Yine de güzel bir sesi vardı | Open Subtitles | بدا وكأن كل العمل بسلام، لديه صوت لطيف، حسبما أعتقد |
Gür ve kalın bir sesi vardı. Boyu 1.60 civarı ve kiloluydu. | Open Subtitles | كان لديه صوت جهورى وجسد ثقيل.. |
Bana döndü. Çok seksi bir sesi vardı. | Open Subtitles | أشعل إثارتي لإنه لديه صوت مثير جداً |
Çok güzel bir sesi vardı ama gerçekten durup, müziğinin tadını çıkarmadım. | Open Subtitles | .. كانت تملك صوتاً جميلاً لكنني لم أتوقف يوماً للإستمتاع بعزفها |
Gerçekten çok güzel bir sesi vardı. | Open Subtitles | لقد كانت تملك صوتاً جميلا |
Çok güzel bir sesi vardı, onu dinlemiştik. | Open Subtitles | كان صوته جميل وكنا نستمع له |
Şeyy,Şimdi sen söyleyince sanırım onun derin ve tatlı bir sesi vardı | Open Subtitles | حسنا لانها لا تملك صوت عميق انا تذكرته الان |
Melek gibi güzel bir sesi yoktu ama gür bir sesi vardı. | Open Subtitles | لم يكن لديه صوت جميل من الملاك... ولكن لم يكن لديه صافرة واحدة. |
Alışılmadık bir sesi vardı, hayal gibiydi. | Open Subtitles | كان لديه صوت قوي وكأنه الوهم |
Gerçekten de çok alçak, hışırtılı bir sesi vardı. | Open Subtitles | كان لديه صوت منخفض خشن |
Büyük G'nin çok hoş bir sesi vardı. | Open Subtitles | " بيج جي" كان لديه صوت جميل جدا. |
Çok seksi bir sesi vardı | Open Subtitles | اللعنة، كان لديه صوت مثير. |
Otoriter bir sesi vardı. | Open Subtitles | لديه صوت فاشستي (فاشستي : مؤيد لمبدأ إخضاع الفرد وحقوقه) |
Uzaylının tatlı ve cennet gibi bir sesi vardı, Urkel gibi. | Open Subtitles | المخلوق كان صوته سماوياً عذباً مثل (أوركيل). |
Nazikti. Onun, şey, çok nazik bir sesi vardı. | Open Subtitles | لطيف, كان صوته لطيف جداً. |
Neden? Bence çok güzel bir sesi vardı. | Open Subtitles | -إعتقدت أنها تملك صوت جميل. |