İki yıl içinde yasal bir varis çıkmazsa her şey yardımcısına kalır. | Open Subtitles | ولم يظهر وريث اعمال جوستو واملاكه تمرر لشيف الصلصه, الذي هو انت |
- bir varis sahibi olmak adına büyü kullanacak kadar çaresizdin. | Open Subtitles | كنت يائس في الحصول على وريث لذا قمت بالتحضير لاستخدام السحر |
bir varis istemiştiniz. Tek yolunun bu olduğunu düşünüyordunuz. | Open Subtitles | لقد أردت وريثاً اعتقدت بأنه الطريق الوحيد |
Sırf doğa gezisi yapan deli bir varis olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنها وريثة مجنونة لا تقوم سوى بالمسير طوال العام. |
bir varis olduğunu bilirlerse seni ve Young'u başkanlıktan atabilirler. | Open Subtitles | هم قد يدفعون بك أنت ويونغي بمعرفتهم أن الوريث موجود |
Bu defa, kendini aşık bir eş gibi adayacak ve görevlerine kendini verip, ona bir varis vereceksin. | Open Subtitles | للمرّة الأخيرة، ستكرّسين نفسكِ كزوجة محبّة مطيعة و تقنعين بالمهمّة المُلقاة على عاتقكِ، و هي إنجاب وريث له |
Olası bir varis var, bu yüzden istediğimi almak için o kızı yok etmenin bir yolunu bulmalıyım. | Open Subtitles | هناك وريث محتمل, وللحصول على ما أريد, يجب أن أجد طريقة لتدميرها, |
Doktorumuza göre, bu pozisyonda erkek bir varis yapmamız daha muhtemelmiş. | Open Subtitles | لقد قال الطبيب أن هذا الوضع سيجعلنا ننجب وريث ذكر. |
Önümüzdeki hafta yönetim kurulunu toplayıp bir varis belirleyeceğiz. | Open Subtitles | سندعو لإجتماع مجلس إدارة الأسبوع القادم ونعين وريث. |
Ülkemdeki miras hukuku, yeni bir varis doğurmamızı gerektiriyor. | Open Subtitles | قوانين الخلافة في بلدي تتطلّب ارتباطنا من أجل تقديم وريث. |
Asil kraliyet kanından gelen bir varis istiyor. | Open Subtitles | حول الفوضى التي ستعقب وفاتها اتباعها يريدون وريث |
Neyse artık evlenip bize bir varis vermenin zamanı geldi. | Open Subtitles | علي أي حال أنت علي وشك الزواج لتمنحنا وريثاً |
Bir işi vardı bize bir varis dünyaya getirmek. | Open Subtitles | كان لديها عمل واحد أن تنجب لنا وريثاً و آخر احتياط |
Kendi çocuğum olmadığı sürece bir varis göstermeyeceğim. | Open Subtitles | وأنا لن اسمي وريثاً ابداً، إلاّ إذا كانَ ابني |
Sırf doğa gezisi yapan deli bir varis olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنها وريثة مجنونة لا تقوم سوى بالمسير طوال العام. |
O bir varis, koleksiyoncu, parti kızı. Herkesi tanır. | Open Subtitles | إنها وريثة غنية , تهوى جمع القطع الفنية مدمنة حفلات , إنها تعرف الجميع |
Neden eczacı bir varis minik bir ilaç şirketinin davasıyla ilgilensin ki? | Open Subtitles | أَسّس الأب الشركةَ و ما زال الرئيس التنفيذي لم تهتم وريثة الدواء بقضية ضدّ شركة كماليات صغيرة جداً ؟ |
Meade ailesine gelin gidemiyorsam onlara bir varis doğururum. | Open Subtitles | إذا لم استطع الزواج من عائلة ميد سأقوم بولادة الوريث |
Tahtıma rakip bir varis, düşmanlarıma uğruna savaşılacak bir sebep verir. | Open Subtitles | منافس الوريث لعرشي إنه السبب لجعل أعدائي يحاربون لأجل هذا. |
Benimkilerden birini öldürdükten sonra bir varis beklemek? | Open Subtitles | توقع أن ترث بعد قتل أحدنا |
Bana saf kan bir varis doğuracaksın... böylece, Commodus... ve soyu 1000 yıl daha hüküm sürecek. | Open Subtitles | أنتِ ستزوّديني بوريث عرش ذو دم نقي حتى يحكم (كومودس) وسلالته لآلاف الأعوام |