"bir varis" - Translation from Turkish to Arabic

    • وريث
        
    • وريثاً
        
    • وريثة
        
    • الوريث
        
    • أن ترث
        
    • بوريث عرش ذو
        
    İki yıl içinde yasal bir varis çıkmazsa her şey yardımcısına kalır. Open Subtitles ولم يظهر وريث اعمال جوستو واملاكه تمرر لشيف الصلصه, الذي هو انت
    - bir varis sahibi olmak adına büyü kullanacak kadar çaresizdin. Open Subtitles كنت يائس في الحصول على وريث لذا قمت بالتحضير لاستخدام السحر
    bir varis istemiştiniz. Tek yolunun bu olduğunu düşünüyordunuz. Open Subtitles لقد أردت وريثاً اعتقدت بأنه الطريق الوحيد
    Sırf doğa gezisi yapan deli bir varis olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أنها وريثة مجنونة لا تقوم سوى بالمسير طوال العام.
    bir varis olduğunu bilirlerse seni ve Young'u başkanlıktan atabilirler. Open Subtitles هم قد يدفعون بك أنت ويونغي بمعرفتهم أن الوريث موجود
    Bu defa, kendini aşık bir eş gibi adayacak ve görevlerine kendini verip, ona bir varis vereceksin. Open Subtitles للمرّة الأخيرة، ستكرّسين نفسكِ كزوجة محبّة مطيعة و تقنعين بالمهمّة المُلقاة على عاتقكِ، و هي إنجاب وريث له
    Olası bir varis var, bu yüzden istediğimi almak için o kızı yok etmenin bir yolunu bulmalıyım. Open Subtitles هناك وريث محتمل, وللحصول على ما أريد, يجب أن أجد طريقة لتدميرها,
    Doktorumuza göre, bu pozisyonda erkek bir varis yapmamız daha muhtemelmiş. Open Subtitles لقد قال الطبيب أن هذا الوضع سيجعلنا ننجب وريث ذكر.
    Önümüzdeki hafta yönetim kurulunu toplayıp bir varis belirleyeceğiz. Open Subtitles سندعو لإجتماع مجلس إدارة الأسبوع القادم ونعين وريث.
    Ülkemdeki miras hukuku, yeni bir varis doğurmamızı gerektiriyor. Open Subtitles قوانين الخلافة في بلدي تتطلّب ارتباطنا من أجل تقديم وريث.
    Asil kraliyet kanından gelen bir varis istiyor. Open Subtitles حول الفوضى التي ستعقب وفاتها اتباعها يريدون وريث
    Neyse artık evlenip bize bir varis vermenin zamanı geldi. Open Subtitles علي أي حال أنت علي وشك الزواج لتمنحنا وريثاً
    Bir işi vardı bize bir varis dünyaya getirmek. Open Subtitles كان لديها عمل واحد أن تنجب لنا وريثاً و آخر احتياط
    Kendi çocuğum olmadığı sürece bir varis göstermeyeceğim. Open Subtitles وأنا لن اسمي وريثاً ابداً، إلاّ إذا كانَ ابني
    Sırf doğa gezisi yapan deli bir varis olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أنها وريثة مجنونة لا تقوم سوى بالمسير طوال العام.
    O bir varis, koleksiyoncu, parti kızı. Herkesi tanır. Open Subtitles إنها وريثة غنية , تهوى جمع القطع الفنية مدمنة حفلات , إنها تعرف الجميع
    Neden eczacı bir varis minik bir ilaç şirketinin davasıyla ilgilensin ki? Open Subtitles أَسّس الأب الشركةَ و ما زال الرئيس التنفيذي لم تهتم وريثة الدواء بقضية ضدّ شركة كماليات صغيرة جداً ؟
    Meade ailesine gelin gidemiyorsam onlara bir varis doğururum. Open Subtitles إذا لم استطع الزواج من عائلة ميد سأقوم بولادة الوريث
    Tahtıma rakip bir varis, düşmanlarıma uğruna savaşılacak bir sebep verir. Open Subtitles منافس الوريث لعرشي إنه السبب لجعل أعدائي يحاربون لأجل هذا.
    Benimkilerden birini öldürdükten sonra bir varis beklemek? Open Subtitles توقع أن ترث بعد قتل أحدنا
    Bana saf kan bir varis doğuracaksın... böylece, Commodus... ve soyu 1000 yıl daha hüküm sürecek. Open Subtitles أنتِ ستزوّديني بوريث عرش ذو دم نقي حتى يحكم (كومودس) وسلالته لآلاف الأعوام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more