"bir yahudi" - Traduction Turc en Arabe

    • يهودي
        
    • يهودى
        
    • ويهودي
        
    • اليهودي
        
    • يهوديّ
        
    • يهودية
        
    • يهوديا
        
    • ويهودياً
        
    • يهوديٌ
        
    • يهوديّة
        
    • هناك كيهودى
        
    • لليهود في الجهة
        
    • كيهوديّ
        
    bir Yahudi sinagoguna da, Shinto Tapınağı'na da kolaylıkla gidebiliriz. Open Subtitles وهذا سيتيح لنل سهولة الآتصال بدير يهودي أو معبد الشينتو
    Oh, harika. bir Yahudi için sporda saygınlık kazanmak çok zor. Open Subtitles هذا رائع، فالأمر صعب على يهودي أن يكتسب أحترامًا في الرياضة
    Sen büyükanne Grammy'nin "Gerçek bir Yahudi" dediklerindensin. Open Subtitles أنت الذي كانت جدتي هول ستدعوه يهودي حقيقي
    Kapıda bir Yahudi, kumandan Mesala'yı görmek istiyor. Open Subtitles يوجد يهودى بالخارج "يريد مقابلة "التريبيون ميسالا
    Yunanistanlı Hintli Japon bir Yahudi ile evlenmem lazım? Open Subtitles أن علي أن أتزوج يوناني وهندي وياباني ويهودي
    İyi bir Yahudi, sadece biri öldüğünde yalınayak dolaşır. Open Subtitles اليهودي الجيد فقط هو من يذهب حافي القدمين عندما يتوفى أحدهم.
    Tamam, şimdi bir Yahudi'yle bir Çinli bara giderler. Open Subtitles حسناً، إن دخل يهوديّ وصينيّ إلى حانة، حسناً؟
    Irksal farklılıları tüm ayrıntılarıyla iyice anlayın ki hiç bir Yahudi sizi asla aldatıp kandıramasın Open Subtitles إفهم الاختلافات العرقية كليا ولا يهودي سيخدعك ابدا
    İyi bir Yahudi genç bulayım. Siz beni öldürüyorsunuz. Open Subtitles يجب أن أجد لنفسي رجل يهودي لطيف لأنكم أيها الرجال تقتلوني
    bir Yahudi çocuğu onlara sicim vermiş, pabuçlarını birbirine bağlasınlar diye. Open Subtitles ثم يأخذ ولد يهودي صغير الملابس ليحولهم الى حبل
    Bana programınızdaki bir Yahudi'nin hikayesini anlattı. Open Subtitles لقد أخبرني بتلك القصة الغريبة حول حينما يشارك يهودي في البرنامج
    Eee, hoşlanabileceğin bir Yahudi kız bulmak çok zor. Open Subtitles من الصعب إيجاد شخص يعجبك فما بالك بشخص يهودي.
    Elinizde bir Yahudi varsa ve onu ısrarla kendiniz için alıkoymak istiyorsanız bu işte en azından bir bit yeniği var demektir. Open Subtitles الرغبة في الحفاظ على سجين يهودي هو أمر مريب جدا.
    Şu herif bir Yahudi, kokusunu alabiliyorum! Open Subtitles هذا الرجل يهودي. يمكنني أن أشم هذا انسى هذه الأمور الليلة
    Sen Romalısın, ben de hayatını kurtardığın bir Yahudi. Open Subtitles .... أنت رومانى وانا يهودى والذى أنقذت حياتة من قبل ...
    Yunanistanlı Hintli Japon bir Yahudi ile evlenmem lazım? Open Subtitles أن علي أن أتزوج يوناني وهندي وياباني ويهودي
    Zahmet olmazsa bunu yapar mısınız? İyi bakın, çünkü bir Yahudi'yi kentten kovmamız söz konusu olabilir. Open Subtitles هلا اطلعتوا على الملفات بعناية شديدة قد نضطر لطرد هذا اليهودي من المدينة
    Derdin buysa başka bir Yahudi de bulabilirim. Open Subtitles بوسعي العثور على يهوديّ آخر إن كان هذا ما يهمّك.
    Bir zamanlar, Doğu Avrupa'da küçücük bir köy vardı, bir Yahudi köyü. Open Subtitles كان يا ما كان قرية صغيرة يهودية في أوروبا الشرقية تسمى شتليت،.
    Bu yüzden her şey bu kadar boktan! Bir Bolşevik'i kurcala altından bir Yahudi çıkar. Open Subtitles اخدشي البلشفي و ستجدين أن يهوديا مختبأ بداخله
    Hayatım boyunca eşcinsel olmaktan, kısa bir Yahudi olmaktan nefret ettim. Open Subtitles طوال حياتي كرهت أن أكون مثلياً, أن أكون قصيراً.. ويهودياً.
    Ralph, Efraim'i İsrail'i düşmanlarından korumak amacıyla silah tacirliği yapan itaatkar bir Yahudi zannediyordu. Open Subtitles كان (رالف) يعتقد أنّ (إيفروم) يهوديٌ مُحافظ ولا يتاجر في الأسلحة إلا بغرض حماية إسرائيل مِن أعدائها
    Dünya çapında bir Yahudi lobisinin Almanya'yı yıkmak için uğraş verdiğini düşünüyorlardı. Open Subtitles إعتقدوا أنه كانت هناك مؤامرة يهوديّة عالميّة لتحطّيم ألمانيا وأن اليهود كانوا ناقلي البلشفية
    bir Yahudi olarak İsrail'e hayatımın son günlerini yaşamaya gittim. Open Subtitles و قد ذهبت لاسرائيل على أمل أن أعيش هناك كيهودى فى آخر أيام حياتة
    "44/91 numaralı kararname ile, Vistula Nehri'nin güneyinde..." "...tecrit edilmiş bir Yahudi bölgesi kuruldu." "İkâmetin zorunlu olduğu, duvarlarla çevrili bu Getto'da..." Open Subtitles كان القرار رقم 91/44 هو أساس تكوين منطقة مغلقة لليهود في الجهة الجنوبية للنهر كل اليهود من كاراكو سيق بهم الى هناك بعيدا عن بيوتهم في مساحة ارض هي400*600 متر مربع,
    Bir çok Alman askerin aksine, bu kadar iyi bir Yahudi avcısı olma özelliğim onlar bir Alman, ya da daha doğru bir ifadeyle Alman askeri gibi düşünürken benim tamamen onlar gibi düşünebilmem sayesinde. Open Subtitles الميزة التي تجعل منّي صائد يهود فعّال هي... وعلى خلاف معظم الجنود الألمان... يمكنني التفكير كيهوديّ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus