"bir-iki" - Traduction Turc en Arabe

    • أو اثنين
        
    • أو اثنتين
        
    • او اثنين
        
    • أو اثنتان
        
    • أو إثنين
        
    • او اثنتين
        
    • او اثنتان
        
    • او شيئين
        
    • أو درجتين
        
    • هناك وكأنهم
        
    • واحد إثنان
        
    • أو ساعتين
        
    • او يومين
        
    • دخننا
        
    İnsanın "daima" dediği, yalnızca bir-iki yüzyıl. Open Subtitles العنصر البشري ربما يتغير خلال قرن أو اثنين
    Ben bile zamanında bir-iki dramatik aşk şiiri yollamıştım. Open Subtitles لقد نشرت بعض قصيدة أو اثنين من قصائد الحب الميلودرامية قديماً
    bir-iki saat içinde evinizi terkedeceğiz. Open Subtitles سنخرج من هنا بعد ساعة أو اثنتين على الأكثر
    Bahse varım Jiggs Taylor bütün işi bir-iki gün içinde itiraf edecek. Open Subtitles أراهنك ان جيك سيعترف بالعملية كلها فى غضون يوم او اثنين
    Pekala, eğer hikayelerden etkileniyorlarsa onlara Aku'nun, kalplerine bir kahraman olarak döndüğü bir-iki hikayem olacak. Open Subtitles حسناَ، أذا استجابوا للقصص لدي حكاية أو اثنتان ستحول آكو إلي بطل يأسر قلوبهم الصغيرة
    Ve anladık ki, bu insanlar cidden bana yerel insanlarla kaynaşmak için bir-iki yol gösterdiler. TED و .. كما تبين لاحقاً , فقد علمني هؤلاء الرجال .. امراً أو إثنين عن كيفية الاندماج فعلاً مع السكان الأصلين
    Belki size göre, tavlarım bir-iki kızı... Open Subtitles نقطتك سيئه في العرض نستطيع اثاره فتاه او اثنتين
    bir-iki adamın yapacağı iş. Open Subtitles إن كنت ستسرق بيتاً، بالتأكيد تحتاج لرجل أو اثنين
    bir-iki gün içerisinde evimize gidebileceğimizi söyledi. Open Subtitles يقول أنه يمكننا العودة للبيت بعد يوم أو اثنين
    Peki, o kadar büyükse, belki bir-iki de arkadaş çağırırız. Open Subtitles حسنا, إن كان كبيرا لهذا الحد فربما علينا دعوة صديق.. أو اثنين
    O bölgede bir-iki tane beyaz güç manyağı var. Open Subtitles ثمة واحد أو اثنين من المنحرفين الذين يناصرون سيادة البِيض فى الولاية
    50 tanenin içinden hayatta kalan o bir-iki tane timsah büyür ve bataklık kanunlarını koyar. Open Subtitles واحد أو اثنين من التماسيح التي نجت من أصل 50 يكبر ليحكم المستنقع.
    Düşünmek için bir-iki güne ihtiyacım olduğunu söyledim. Open Subtitles أخبرته أنني أحتاج يومًا أو اثنين للتفكير بالأمر.
    Saati güneşe... bakarak anlarım ve en fazla bir-iki dakika yanılırım. Open Subtitles 57، بالقرب من تسعة‎. أقول وقت الشمس وأنا عادة الحصول عليها حق في غضون دقيقة أو اثنتين‎.
    Görmediğin bir-iki hareketim de olabilir. Open Subtitles قد تكون لدي حركة أو اثنتين لم ترها من قبل.
    Adamla bir-iki yıldır konuşmamıştım bile. Open Subtitles حتى أنني لم أكن اتحدث إلى الرجل منذ سنة أو اثنتين
    Istakozcuya göğüslerimi gösterirdim karşılığında da dağıtmadan önce bir-iki parça alırdım. Open Subtitles اعتدت ان اتعرى لرجل السلطعون في مقابل مفتاح او اثنين قبل ان يقطعوها
    Sırf sana bakarak bir-iki eskiz çizmeyi bile öğrendim. Open Subtitles بالنظر أليك, حتى أنا قد تعلمت أن أرسم لوحة أو اثنتان.
    Bakın, bu iş için minnettarım, ama öğrencileri, ayda bir-iki gün okula getirmek pek bir şey ifade etmiyor. Open Subtitles شكرا لك لإتاحة الفرصة لي لكني لستُ مقتنعا بجلبهم ليومٍ واحدٍ أو إثنين
    Doğru matkap ucu ile, yine de en sert duvarları bile onlarla bir-iki dakika içinde delebilirsiniz. Open Subtitles مع الحفاة الصحيحة يستطيعون اختراق معظم الجدران مع أنها قد تأخذ دقيقة او اثنتين
    bir-iki kıvılcım vardı. Open Subtitles لقد كان هناك شعلة او اثنتان
    Belki ona bir-iki bir şey öğretebilirsin. Open Subtitles ربما بإمكانك تعليمها شيئا او شيئين
    Onca yaptıklarından sonra bir-iki dişin ne önemi var? Open Subtitles إلى أي درجة أو درجتين تقصد خلاف ما فعلت ؟
    bir-iki sik yalarım, taşaklarıyla falan oynarım diye geliyorlardı ama bir şeyle oynayamadılar, çünkü kafaları vücutlarından ayrıldı. Open Subtitles كانوا يذهبون إلى هناك وكأنهم "سألعق قضيب، ربما الخصية أو هذا الهراء". لا. لم يتسنى لهم فرصة ليفعلوا ذلك لأن رؤوسهم تم قطعها.
    bir-iki hızlı adımdan sonra kalçayı salla. Open Subtitles واحد, إثنان واحد, إثنان حركة سريعة و تموج للورك
    bir-iki saat bulup kardeş kardeşe konuşalım. Open Subtitles عندما تُتاح لنا ساعة أو ساعتين لنتحدث كأخوين؟
    Bu bizim evlendiğimizden beri, bir-iki günden daha fazla olan ilk ayrılığımız. Open Subtitles انها اول مرة نبتعد عن بعضنا ليوم او يومين منذ زواجنا
    Kokain içtik, bir-iki tane de hap attık. Open Subtitles لقد دخننا الكوكايين, وأخذنا بعض الحبوب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus