Azcık daha karmaşık şeyler olan yerlerde, biraz daha karmaşık şeyler elde etmenizolası. | TED | وحيث كان لديك أموراً شيئما أكثر تعقيداً، يمكن الحصول على أموراً شيئما أكثر تعقيداً. |
Şimdi, burası güney-doğu Afrika. Burada gözüken sanki iki tane üreme zamanı varmış gibi. Ama bundan biraz daha karmaşık olay. | TED | الآن، هذا جنوب شرق أفريقيا. إنها تجعل الأمر يبدو وكأن هناك فترتي تزاوج هنا. الأمر أكثر تعقيداً من ذلك. |
Lana, aah... bundan biraz daha karmaşık, biliyor musun? | Open Subtitles | لانا لانا، أن الأمر معقد أكثر من هذا، كما تعلمين؟ |
Bu biraz daha karmaşık. | Open Subtitles | انها معقدة اكثر ليس لدي معدات كافية... |
Diziyi, sadece biraz daha karmaşık bir düzen içinde sonsuza dek hatasız olarak devam ettirebiliyorlardı. | Open Subtitles | و صحيحة تماماً لكي يكمل السلسلة و لكن بتبرير معقد بشكل غير محدود |
Bir de şu çarpmalı olana bak biraz daha karmaşık değil mi? | Open Subtitles | وانظر إلى هذا الواجب ذو حسابات الضرب معقدة قليلاً ، أليس كذلك؟ |
Bunun yerine, biraz daha karmaşık bir şeye bakmayı tercih ediyor olabiliriz. | TED | بدلا من ذلك قد نكون بحاجة لاختيار شيء أكثر تعقيدا بقليل لنحلله. |
Göründüğünden biraz daha karmaşık. | Open Subtitles | يمكنني القيام به. إنها أكثر تعقيداً من ذلك بقليل. إنه عمل صعب. |
Değirmen ya da mancınık gibi. biraz daha karmaşık, o kadar. | Open Subtitles | إنها شبيهة بمطحنة القمح أو المنجنيق لكنها أكثر تعقيداً |
Kağıtları imzalayın. Bundan biraz daha karmaşık bir durum. Ona lökoferez de yapacağız. | Open Subtitles | الأمر أكثر تعقيداً من هذا سنقوم أيضاً بفحص للكريات البيضاء |
Babalık bu olay üsten dolaşmak için çıkmış sarhoş askerleri tutuklamaktan biraz daha karmaşık. | Open Subtitles | الأمر أكثر تعقيداً من إعتقال جنود الثمالى يتجولون في قاعدة عسكرية |
Bu laboratuvara girmek için yapılan işlem biraz daha karmaşık. | Open Subtitles | الآن, عملية الدخول لمعمل فصيلة المواد الخطرة 4 أكثر تعقيداً بقليل |
Bunun biraz daha karmaşık bir mesele olduğunu iddia ediyorum. | Open Subtitles | قد أجادلك بأن هذه مسألة أكثر تعقيداً. |
Dinle, Joaquin. Dünya senin düşündüğünden biraz daha karmaşık. | Open Subtitles | خواكين ، العالم معقد أكثر مما تتخيل |
Durum bundan biraz daha karmaşık, değil mi? | Open Subtitles | الأمر معقد أكثر بقليل أليس كذلك؟ |
Bir anlamda öyle, fakat bu biraz daha karmaşık. | Open Subtitles | تريده منذ خمس سنوات مضت ؟ هذا منطقي ... ولكن الأمر معقد أكثر |
Bu biraz daha karmaşık. | Open Subtitles | انها معقدة اكثر ليس لدي معدات كافية... |
Diziyi, sadece biraz daha karmaşık bir düzen içinde sonsuza dek hatasız olarak devam ettirebiliyorlardı. | Open Subtitles | و صحيحة تماماً من أجل إكمال السلسلة و لكن بتبرير معقد بشكل غير محدود |
Maalesef ki benim babamla olan ilişkim seninkinden biraz daha karmaşık. | Open Subtitles | أخشى أن علاقتي بوالدي... كانت معقدة قليلاً عن علاقتكِ بوالدكِ |
Aşk kimyasal bir süreç ama biraz daha karmaşık bir durum. | Open Subtitles | الحب هو تفاعل كيميائي لكنه شيئا ما أكثر تعقيدا من ذلك |