birbiriniz için mükemmel olduğunuzu fark etmeyen bir siz varsınızdır. | Open Subtitles | انت الوحيدة التي لم تلاحظي مدى انسجامكما انتما خلقتما لبعضكما |
Onu demek istemedim.birbiriniz için uygun olduğunuzu düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَقصد هذا.أنا لا أعتقد أنكما ستصلحان لبعضكما البعض |
Size yüzlerce kez söyledim, siz birbiriniz için yaratılmadınız. | Open Subtitles | سبق وقلتها لكم مئات المرات لم تخلقا لبعضكما |
Asıl soru şu, birbiriniz için mükemmel misiniz? . | Open Subtitles | لكن السؤال هو هل أنتم مثاليون لبعضكم البعض أم لا |
Onu yıllardır görmediğini biliyorum ama birbiriniz için ne kadar önemli olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك لم تره لسنوات لكن أعلم كم تعنيان لبعضكم البعض |
Siz ikiniz ilişki aranızda sır, yasaklı ve tabu iken birbiriniz için çekici geliyordunuz. | Open Subtitles | أنت إثنان كُنتُما مثير لبعضهم البعض عندما العلاقة كَانتْ محرّمةَ سريةَ، حرام. |
Gerçekten ama, birbiriniz için yaratıldınız. | Open Subtitles | أوه. أنت جُعِلتَ في الحقيقة لبعضهم البعض. |
birbiriniz için savaştınız. birbiriniz için her şeyi riske attınız. | Open Subtitles | لقد حاربتهم وخاطرتم بكل شيء من أجل بعضكم البعض |
Bilmek istiyorum. Evlendiğinizde, birbiriniz için doğru kişi olduğunuzu nereden biliyordunuz. | Open Subtitles | اريد فقط ان اعرف ، عندما تزوجتما كيف عرفتم انكم مناسبين لبعضكما |
İkiniz birbiriniz için mükemmelsiniz. | Open Subtitles | الأمر يبدو كما لو كنتم انتما . الاثنين مثاليين لبعضكما |
birbiriniz için yaratılmış olduğunu biliyor. Aptal değildir. | Open Subtitles | أنتما الاثنان خٌلقتما لبعضكما انه ليس بهذا الغباء |
birbiriniz için bulabildiğiniz en kötü kıyafetleri seçin ve daha uzun süre giyebilen kazansın. | Open Subtitles | لمَ لا تنتقيان لبعضكما أسوأ زيّ، و من يرتديه لفترة أطول يربح؟ |
Bence kaçırıyorsun, çünkü birbiriniz için yaratılmışsınız. | Open Subtitles | أظن أنك تضيعين الفرصة، لأنه أنتما الإثنين مثاليين لبعضكما البعض. |
- Düşündüğüm zaman, sen ve Sutton birbiriniz için uygunsunuz. | Open Subtitles | عندما أفكر في ذلك أنت و "ساتن" مثاليين لبعضكما البعض |
İhtiyacın olan, Tom ve ben gibi, ikinizin birbiriniz için doğru kişi olduğunuza dair bilimsel bir kanıt. | Open Subtitles | وتحتاجين لبٌرهان عملي أنكما مقدران لبعضكما البعض مثلي أنا وتوم لذا حتي في الأوقات العصيبة |
İkinizin birbiriniz için yaratılmış olduğunu bir süredir farkındayım. | Open Subtitles | لا، لا، اسمحوا لي ان اقول لك لقد عرفت لبعض الوقت أنكم لبعضكم البعض |
Ama ben sizin için buradayım ve sizin de birbiriniz için gereken yerde olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | و لكنني متواجدة لأجلكم و أحب أن تكونوا متواجدات لبعضكم البعض |
Siz birbiriniz için yaratılmışsınız. | Open Subtitles | أنتما الإثنان خُلِقتما لبعضكم البعض |
Günahlarınızı birbirinize itiraf edin, ve birbiriniz için dua edin ki, iyileşebilesiniz. | Open Subtitles | "الكنيسة المَعْمدانية الأولى" "اعترفوا بخطاياكم لبعضكم البعض" "وصَلُّوا لبعضكم البعض" |
Kesinlikle birbiriniz için yaratılmışsınız. | Open Subtitles | أوه، يا رفاق مصنوعة حتى لبعضهم البعض. |
birbiriniz için yaratılmışsınız. | Open Subtitles | مصنوعة أنت لبعضهم البعض. |
Fakat kendiniz için değil birbiriniz için savaşın. | Open Subtitles | قتال ، من معركة إلى أخرى . لا تقاتل من أجل نفسك فقط ، بل من أجل بعضكم البعض ، هل فهمت ؟ |