"birbirleri" - Traduction Turc en Arabe

    • لبعضهما
        
    • بعضهم البعض
        
    • بعضها البعض
        
    • لبعضهم البعض
        
    • بعضهما البعض
        
    • مع بعضهم
        
    • لبعضها البعض
        
    • بعضهم بعضًا
        
    • ببعضهما
        
    • بينهم
        
    • لبعضهن البعض
        
    • بعضهن البعض
        
    Birbirlerini korumak isteyen birbirleri için en iyisini isteyen iki insanla ilgiliydi. Open Subtitles شخصان أرادا حقّاً حماية بعضهما البعض شخصان أرادا حقّاً الأفضل لبعضهما البعض
    Carol ve kocası uyumadan önce birbirleri ile ilgili sevdikleri beş madde sıralıyorlarmış. Open Subtitles قَبْلَ أَنْ يَذْهبونَ لنَوْم، كارول وزوجها قُلْ خمسة أشياءَ يَحْبّونَ حول بعضهم البعض.
    ve bu erkler bunu yaptığında daha doğrusu birbirleri ile mücadele ettiklerinde biz insanlara hizmet ederler. TED ونحن الشعب نستفيد عندما تتصارع هذه الفروع حقاً مع بعضها البعض.
    Eğer insanoğlu hırsını bir yana bırakıp... birbirleri ile konuşursa... Open Subtitles أو يتحدثوا لبعضهم البعض فوق كل شئ آخر ، الحديث
    İnsanların nasıl yaşadığı ve birbirleri ile nasıl iletişim kurduklarıyla ilgili hikâyeler vardı; kente göçlerin Zambiya'daki köylere etkilerinden tutun, San Francisco sokaklarındaki evsizlerin komplike sağlık ihtiyaçlarına kadar. TED كانت هناك قصص حول كيف يعيش الناس ويتواصلون مع بعضهم البعض، من تأثير الهجرة للمناطق الحضارية على قرية في زامبيا لاحتياجات الرعاية الصحية المعقدة للمشردين في شوارع سان فرانسيسكو.
    Bu birbirleri için bir şey ifade etmeyen bir adam ve kadın arasındaki resmi bir görüşme için pek de uygun bir giyiniş tarzı sayılmaz. Open Subtitles أهذا ذي خاص للمحادثات بين رجل وأمرأة لا يعنيان شيئاً لبعضهما البعض
    Bebeklikten itibaren birbirleri için yetiştirildiler. Open Subtitles فمنذ طفولتهما وهما مقدران بان يكونا لبعضهما.
    Çiftler birbirleri için uygun olduklarından emin olmadan önce sergilenecek pek çok dans vardır. Open Subtitles يجب اتمام الكثير من الرقص قبل أن يتأكد الشريكان أنهما مقدّران لبعضهما.
    Çocukların birbirleri yerine bitkileri tozlaştırmasını görmekten başka hiçbir şey beni bu kadar heyecalandıramaz. TED لاشيء يذهلني أكثر من مشاهدة الأطفال يلقحون الأزهار بدلا من بعضهم البعض.
    Bir zamanlar birbirleri ile savaşan ve birbirlerini öldürenlerden birlik olup yan yana koşmalarını nasıl istersiniz? TED كيف تطلب من هؤلاء الذين كانو يتقاتلون و يقتلون بعضهم البعض أن يشتملوا و يركضوا بجانب بعضهم الآخر؟
    İnsanları motive eden şey ise, birbirleri arasında geliştirdikleri bağlar, bağlılık ve güvendir. TED و الذي يحفز الناس هو الارتباط و الولاء و الثقة التي يطورونها بين بعضهم البعض.
    Bazı gruplar birbirleri aleyhinde çalışıyorlar. Open Subtitles بعض المجموعات فى الواقع تعمل ضد بعضها البعض
    Tek tehlike birbirleri. Open Subtitles الخطر الوحيد انهم في غير عن بعضها البعض.
    Kiliseye giderlerden kastım, birbirleri için birçok şeyi herhangi bir karşılıksız yaparlar. TED يذهبون إلى الكنيسة، وأقصد بذلك، فإنهم يقومون بالكثير من الاشياء بدون مقابل لبعضهم البعض.
    Katılımcılar bunları birbirleri için yaratıyorlar. TED إنها قيمة يصنعها المشاركون لبعضهم البعض.
    Esirin ikilemi olarak bilinen sorgulama tekniği iki esiri birbirleri aleyhine döndürme ve önce hangisinin konuşacağını görme prensibine dayanır. Open Subtitles تقنية الاستجواب معروفة باسم معضلة السجين بتأليب سجينين ضد بعضهما البعض
    Nerede iki insan olur, onlar birbirleri severler... Open Subtitles أينما يكونا أثنين يحبان بعضهما البعض ويآزران بعض ، ويمسكان بعض هكذا أنظر مارتن هكذا
    Hastalar sohbet odaları aracılığı ile birbirleri ve destek gruplarıyla konuşuyor. TED وسيتمكن هؤلاء المرضى من التحدث مع بعضهم البعض من خلال غرف الدردشة ومجموعات الدعم.
    Bugün burada kalbimizle hareket etmek bizim elimizde, benim oyunlarım her zaman birbirleri için gizli hisler besleyenler içindir. Open Subtitles فمن صالحكم هو وضع قلوبكم في أكمامكم لأن لعبتي كالعاده ستكون لجمع أولئك الذين يشاركون رغبة سرية لبعضها البعض
    Ne yazık ki , dünyadaki diğer vampirler gibi efendi bağlarının birbirleri arasında ...savaş ilan ettiğini düşünürsek sonradan dönüşen kaç kişinin ...aynı sonuca varacağını hayal edebilirsiniz. Open Subtitles وللأسف، علم كلّ مصّاص دماء في العالم ذلك أيضًا. وبما أن سلاسل التحوُّل أعلنت الحرب ضد بعضهم بعضًا لك أن تتصوّر كم مصاص دماء شاب مبتدئ وصل لتلك النتيجة
    Gözleri buluştuğu anda birbirleri için deli oldular. Open Subtitles والديّ جُنّوا ببعضهما في اللحظة التي التقت فيها أعينهم
    O gece ve diğer bir sürü gece, sadece birbirleri için değil, kendilerinden sonra gelecekler için kendilerini kanıtlamaya çıktılar. TED خلال تلك الليلة والليالي السابقة، هرع الكثير منهم لإثبات أنفسهم ليس بينهم فقط ، بل لكل الآتين بعدهم.
    Evet, çünkü kız arkadaşlar birbirleri için bunu yapar. Open Subtitles أجل ، لإن هذا ما تفعله الفتيات لبعضهن البعض
    Bu yüzden Ürdün'deki bir mülteci kampında ya da Dallas, Teksas'taki bir halk evinde ya da Silikon Vadisi'nde bir şirket ofisinde de olsam, kadınlar güzel ve büyülü bir şekilde toplandılar ve kadınlar için güvenliği sağlamak ve güçlendirmek için birbirlerini desteklediler ve birbirleri için bir şeyler yaptılar. TED لذا سواء أكنتُ في مخيم لاجئين بالأردن أو في مركز مجتمعي بمدينة دالاس في تكساس أو في مكتب شركة بوادي السيليكون، كانت النساء تجتمعن بطرقٍ جميلةٍ وساحرة وكنّ يبنين معًا ويدعمن بعضهن البعض بطرقٍ غيرت الحضارة لتمكين النساء وتوفير السلامة لهن.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus