Derken, birden bir seyahate çıkıyor ve çantasını bırakıyor. Neden? | Open Subtitles | ثم فجأةً , تسافر فى رحله وتتركها , لماذا ؟ |
Derken, birden bir seyahate çıkıyor ve çantasını bırakıyor. Neden? | Open Subtitles | ثم فجأةً , تسافر فى رحله وتتركها , لماذا ؟ |
Çünkü birden Mısır da benim denizim Maine'de bulunan küçük denizden Nil nehrin yanında 1300 km uzunluğuna büyüdü, | TED | لأن في مصر فجأة قد كبر شاطئي من شاطئ صغير في ماين لما طوله ثمانمئة ميل بجوار نهر النيل، |
Önce ortadan yok oluyor, sonra da birden beliriveriyor. Bununla nasıl uğraşacağım bilmiyorum. | Open Subtitles | في البداية يختفي، ثم يظهر من العدم لا أعلم كيف أتعامل مع هذا |
Senin kocan birden bir iki haftalığına şehir dışına çıkar mıydı? | Open Subtitles | كل كان زوجك يذهب فجأه خارج المدينه؟ لمدة أسبوع او أسبوعين؟ |
Walt birden bire Lazer Tag'e yatırım yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | والت قرر بشكل مفاجئ أن يستثمر في مجال ألعاب الليزر |
Bu gördüğünüz an, birden fazla kamera tarafından kaydedilmiş bir an. | TED | هذه هي اللحظة ، و التي التقطت من خلال عدة كاميرات. |
Bir çocuk bekliyorduk ve birden bu şey ortaya çıkmaya başladı. | Open Subtitles | , اتوقع مجئ طفل و فجاة بدات كل هذه الأمور تحدث |
birden eve varıyorum ve oraya nasıl geldiğimin farkında bile değilim. | Open Subtitles | فجأةً أصل إلى البيت ولا أعرف حتّى كيف وصلتُ إلى هناك |
Gülmeye başlayıp ve birden kendimi rahatlamış hissedip size açılacak mıydım? | Open Subtitles | أنّني سأبدأ بالضحك ثمّ فجأةً سأجلس بارتياح و أكون واقعيّة معكما |
Hayatımın yarısı boyunca süpergüçleri olduğuna inandığım insan birden giyinirken ve yemek yerken benden yardım istemeye başladı. | TED | الشخص الذي اعتقدت على مدى نصف حياتي بأن لديه قدرات خارقة احتاج فجأةً إلى المساعدة ليلبس أو ليقطع الطعام. |
Tekrardan, mavi kutunun anısını yeniden canlandırdık ve bu sırada hafif bir ayak şoku verildi ve hayvan birden dondu. | TED | من جديد، لقد نشطنا ذاكرة الصندوق الأزرق بينما تعرض الحيوان إلى بضع صعقات خفيفة للأقدام، و الآن يتجمد الحيوان فجأة. |
birden Lestrade, hep içerlediği bu zekâya hayranlık duymaya başlıyor. | TED | و أصبح ليستراد فجأة يسمح لنفسه بالاعجاب بمن كان يمقته. |
Örneğin, sohbet ederken birden bire bana sırt çevirip odadan çıkıyor. | Open Subtitles | على سبيل المثال، نكون نتكلم، ثم فجأة تقوم وتخرج من الغرفة |
Kuyunun başında aynı böyle dikilirken birden, yarı delirmiş vaziyette sen beliriverdin. | Open Subtitles | أني كنت جالسة مثل ذلك وأنت ظهرت من العدم فى حالة هزيان |
Ama birden bire hiç olmayan bir yerden bir kapı oluşuverir ve bu kapı merdivenlere açılır. | TED | لكن في بعض الأحيان كأنه هناك باب يظهر من العدم ويفتح على درج. |
Senin kocan birden bir iki haftalığına şehir dışına çıkar mıydı? | Open Subtitles | كل كان زوجك يذهب فجأه خارج المدينه؟ لمدة أسبوع او أسبوعين؟ |
Sonra birden laboratuvarda tehlikeli deneyler dahi yapabildiler. | TED | ومن ثم يؤدوا على نحو مفاجئ تجارب خطيرة في المختبرات أيضاَ. |
Evet, ama aynı anda birden çok kişiye aynı halüsinasyonu gördürebilecek bir-- bir içki yada bir hap yok. | Open Subtitles | أجل لكن لا يوجد اثر للكحول او المخدرات التي قد تجعل عدة أشخاص يعيشون هلوسة في نفس اللحظة بالظبط |
Bir çocuk bekliyorduk ve birden bu şey ortaya çıkmaya başladı. | Open Subtitles | , اتوقع مجئ طفل و فجاة بدات كل هذه الأمور تحدث |
ama şimdi dünyanın çeşitli yerlerindeki 55 ülkede ya kuşlarda, ya insanlarda ya da her ikisinde birden bu virüs görülüyor. | TED | و لكن الآن وصل إلى 55 دولة في العالم، إنتشر فيها هذا الفيروس سواء بين الطيور، أو البشر، أو الإثنين معا. |
Peki, birden bire Tahoe'da ortaya çıkıp, caz dinlemeye geldim demesine ne diyorsun? | Open Subtitles | أجل،حسنا،ماذا حول ضهوره المفاجئ في تاهو وقوله أنه كان هناك فقط لسماع الجاز |
Ve birden mimariyi artık inşa edilmiş içerik olarak değil, bir organizma, bir yaşam biçimi olarak düşünürsünüz. | TED | وفجأةً تبدأون التفكير في المعمار على أنها ليست مادة مبنية، بل ككائن عضوي، وكشكل من أشكال الحياة |
Genç bir erkekle tanışmayı hep çok isterdim, şimdi üçüyle birden tanıştım. | Open Subtitles | لطالما وددت وبشدة أن ألتقي شاباً، والآن هناك ثلاثة منهم دفعة واحدة |
Ama artık biliyoruz. Son çalışmalar göstermekte ki aslında her yıldızın birden fazla gezegeni vardır. | TED | و لكن الان نعلم. الدراسات الحديثة تقول انه افتراضاً كل نجم لديه كواكب ، و اكثر من واحد |
Öksürdüğün zaman, gözükmeyen binlerce kas birden hareket etmeye başlıyor. | Open Subtitles | عندما تسعل، هناك آلاف العضلات غير المرئية التي تتحرك بغتة. |
Ve birden, her şey berraklaştı önümde, yağmur yağarken sildiğim pencere gibi. | Open Subtitles | وفجأة أصبح كل شيء واضحاً، مثل وضوح النافذة من الخارج بسبب المطر |
Benim durumumda bu çok zor. Hepsini birden aklımda tutamam. | Open Subtitles | مع قسوة حالتي لا يمكني تذكر هذا كله مرة واحدة |