Jane gibi tatlı ve ateşli biri ile konuşabilmen bile büyük bir şans. | Open Subtitles | يجب ان تشعر انك محظوظ لأنك تكلمت مع شخص جذاب ولطيف مثل جان |
Diyelim ki biri ile harika bir şey yaptın ama ne kadar harika olduğunu söylemeyi unutun ve şimdi o birisinin muhtemelen kalbi çok kırıldı. | Open Subtitles | قل أن شيء رائع حدث مع شخص ما لكنكـ نسيت ان تقول له كم كان رائع و الأن قال لكـ أحدهم انه على الأرجح مؤلم |
Param yüzünden bana vicdan azabı çektirecek biri ile çalışamam. | Open Subtitles | لا أستطيع العمل مع شخص سيجعلني أشعر بالذنب بسبب أموالي، |
Etmeli mi? Şey, anlaşılan çocuk çalışanlarınızdan biri ile telefon görüşmeleri yapıyormuş. | Open Subtitles | حسناً، من الواضح أنّ الشابّ كان على إتّضال هاتفي مع أحد موظّفيك |
Bunu şu şekilde anlatayım, eğer sadece Hollandaca bilen ve kansere karşı tedavisi elinde olan biri ile tanışsam, onu Britanya Üniversitesi'ne girmekten alıkoyar mıyım? | TED | دعوني أوضح بطريقة أخرى إذا قابلت شخص ما يتحدث الهولندية فقط ولديه علاج للسرطان هل سأوقفه من دخول جامعتي الإنجليزية؟ |
Bu kimyasallar, tamamen yabancı biri ile bile bağ kurmamızı ve empati yapmamızı sağlayan eşsiz bir yetenek sağlıyorlar. | Open Subtitles | هذه المواد الكيميائية تُعطينا القدرة الإنسانية الفريدة للتواصل مع شخص ما، حتى لو كان شخصاً غريباً عنا تماماً، والتعاطُف |
Şimdi çok bariz olduğunu biliyorum, ama yalan söylediğinden şüphelendiğiniz biri ile bir konuşma yaparken, tavır en çok gözden kaçırılan ama yalan işaretlerini veren şeydir. | TED | الآن أدرك بأنها تبدو واضحة، لكن عندما تدخل في حديث مع شخص تشتبه بأنه مخادع، فإن الموقف إلى حد بعيد هو التغاضي لكن القول عن المؤشرات. |
Şimdi o aynı konuşmayı yalancı biri ile yaptığınızı söyleyelim. | TED | والآن دعنا نقول بأنك أجريت نفس ذلك الحديث مع شخص مخادع. |
Eğer talihiniz şansınız başka biri ile karşılıklı bağlılık (dayanışma) içindeyse onlarla sıfırsız toplam ilişkisi içindesinizdir. | TED | إذا الثروات الخاصة مترابطة مع شخص ما، فإذا كنت تعيش في علاقة المبلغ اللاصفري معهم. |
Kapınızda kızakla beklememe izin vermezseniz, ve başka biri ile çıkarsanız, o kişi beni kamçılamak zorunda kalır. | Open Subtitles | إذا لم تحضرى ، سوف أجلس فى زورق عند بابك الأمامى و إذا كنت ستخرجين مع شخص آخر فعليه أن يجلدنى قبل أن يصل إليك |
Ama senin eşsiz özelliklerin hakkında bilgisi olmayan biri ile ilişki kurman konusunda uyarmalıyım. | Open Subtitles | ولكن أفترض أنه لا داعي لأن أحذركِ .. عن مخاطر التورّط في علاقة مع شخص ما الذي لا يعرف ظروفك الغريبة ؟ |
Nasıl bir gün bu Londra'da Hiçbirşey hiçte yabancı değil belki 10 fit boyunda biri ile kızın yolunu kestim | Open Subtitles | اليوم في لندن لا شيء غريب مطلقا البنت مع شخص ما بطول عشر أقدام لربما هذا اليوم سيصبح يوم لا أحد منا سوف ينساه |
Mükemmel cildi, mükemmel saçları ve mükemmel kıyafetleriyle uyumlu ayakkabısı olan biri ile mutlu olamaz. | Open Subtitles | هو لن يكون سعيدا مع شخص من ذوي البشره و الشعر المثالي و الملابس الممتازه و الاحذيه اللعينه |
Sizin mesleğinizden biri ile konuşma fırsatını her zaman bulamıyorum. | Open Subtitles | إنها فرصة نادرة أن أتحدث مع شخص في موقعك |
İlk seferim hiç tanımadığım biri ile olmuştu ve bunu asla değiştiremeyeceğim. | Open Subtitles | مرّتي الأولى كانت مع شخص لم أعرفه. لن أكون قادرة أبداً على تغيير ذلك. |
Hayatımı futbol oynayan biri ile geçiremezdim. Bu kadar basit. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقضي حياتي مع شخص يلعب كرة القدم بتلك البساطة |
Para karşılığı yapan biri ile gerçekten yatar mısın? | Open Subtitles | أنت تكذب حقاً , مع شخص ما يجب أن تدافع عنه |
Yine ben Phoebe. Evet. Lütfen, lütfen, lütfen en iyi arkadaşlarımdan biri ile görüşebilirmiyim? | Open Subtitles | رجاء، هل يمكننى التحدث مع أحد الإشبينين ستكون هذه آخر مرة، أعدك |
Kuralları çiğniyorum ama eğer bu gece işi pişiremezsem şu hödüklerden biri ile işi pişirebilir. | Open Subtitles | أنا أخترق كل القوانين، لكن إلم أحسم الأمر الليلة قد ينتهي بها الأمر مع أحد هؤلاء الحمقى أتعلم.. |
Gerçek biri ile konuşmak için delireceksin. | Open Subtitles | ستُجنّ راغباً بالتحدث مع أحد وبأن ترى شخصاً حقيقاً |
Belki senin gibi biri ile daha önce karşılaşmış olsaydım. | Open Subtitles | ربما لو كنت قابلت شخص مثلك قبل هذا يالك من رجل حزين |
Şimdi yalan söyleyen biri ile nasıl konuşmak ve bir yalanı nasıl gözlemlemek hakkında biraz konuştuk. | TED | لقد تحدثنا قليلا عن كيف تتحدث إلى شخص يكذب وكيف تكتشف الكذبة. |