Bu ışık "vücudunuzu kontrol edin" anlamına gelecek ve siz de gidip muayene olacaksınız. Muhtemelen Birkaç yıl içinde, aynaya baktığınızda | TED | بل ستكون إشارة " افحص جسمك"، اذهب و افحصها و اعتن بها. ربما في غضون سنوات قليلة ، ستنظر إلى المرآة |
Birkaç yıl içinde, geriye bakacaksın, ve sen de aynı şeyi yaparak hayatta kaldığını fark edeceksin. | Open Subtitles | في غضون سنوات قليلة سوف نتظر للتركيز على الماضي وندرك أن من سيبقى بالعمل سيفعل نفس الشيء |
Bu küçük ortaklığın Birkaç yıl içinde bir numara olacağının farkında mısın genç? | Open Subtitles | أنت تدرك تلك الأقلية ستكون رقم واحد بعد سنوات قليلة أيها الصبي الأبيض |
Birkaç yıl içinde... Las Vegas kumarhaneleri onu taklit etmeye başlamıştı. | Open Subtitles | بعد عدة سنوات حاولت الكازينوهات الأخرى أن تفعل مثلة |
Ama ilginç olan şu ki, eğer 1990'lara bakarsanız Birkaç yıl içinde organizmalar daha zararsız hale evrimleşmişler. | TED | و لكن المثير للاهتمام, اذا نظرت الى التسعينيات فى خلال بضع سنوات أصبح الميكروب أقل ضراوة. |
Birkaç yıl içinde, geçmişe bakıp ne kadar yanıldığınıza güleceksiniz. | Open Subtitles | في بضعة سنوات سوف تنظر للخلف وتضحك لكم كنتَ مخطئاً |
Ve önümüzdeki Birkaç yıl içinde nasıl birşey olacak? | TED | و كيف سيكون وضعه في السنوات القليلة القادمة ؟ |
Birkaç yıl içinde insanoğlunun hiç görmediği meyveleri yetiştirmiş olacağız. | Open Subtitles | في خلال سنوات قليلة سنقدم للعالم فواكه لم يشهد لها مثيلاً |
Çünkü bunlar bize darbe vuruyor, Birkaç yıl içinde, arzularımız her zamanki gibi fazla olmayacak, ya da güçlü... | Open Subtitles | ستخذلنا فيه رغباتنا الجنسيه بعد بضع سنوات حيث لن اصل لقمة الشهوة الجنسية كالمعتاد او بنفس القوة السابقه |
Sanırım önümüzdeki Birkaç yıl içinde hayalindeki kaleyi satın alabilirsin. | Open Subtitles | أعتقد في سنوات قليلة القادمة يمكن شراء القلعة التي لطالما أردتِها |
Birkaç yıl içinde, Google gibi olacak. | Open Subtitles | وبعد عدّة سنوات , سيكون مثل جوجل |
Josie. Birkaç yıl içinde bunu yeniden değerlendireceğiz. | Open Subtitles | جوزي، سوف نعيد النظر هذا في غضون سنوات قليلة |
Ya sizlere Birkaç yıl içinde immün yetmezliklerin yok olacağını kanserin tedavi edileceğini söyleseydim? | Open Subtitles | ماذا لو أخبرناكم بأنه في غضون سنوات قليلة سيتم القضاء على أمراض العوز المناعي |
Birkaç yıl içinde geri döneceksin. | Open Subtitles | فهمت ستعودين في غضون سنوات قليلة |
Birkaç yıl içinde Tokyo'ya geri çağırılacağımı söyledi. Ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | قال لي أنه سيتم استدعائي عائدا الى طوكيو بعد سنوات قليلة |
Birkaç yıl içinde teknolojimiz ilerleyince beden buharlarını yeniden katı hale getirecekler. | Open Subtitles | و عنمدا تتقدم التكنولوجيا بعد عدة سنوات سيستخرجون أبخرة جسدها و يعيدونه لصيغته الصلبه |
Burmalı muhaliflere, - ilk burada duydunuz - önümüzdeki Birkaç yıl içinde yeni bir ülke olacak Güney Sudan hükumetine tavsiye veriyoruz. | TED | ونحن نقدم الاستشارات للبومين ولحكومة جنوب السودان والذي ان سمعتم سوف تغدو بلداُ مستقلاً خلال بضع سنوات |
Teknolojileri Goa'uld düzeyinde değil henüz, ama Birkaç yıl içinde... | Open Subtitles | ليسوا بمستوى تقنية الجواؤلد لحد الآن،لكن في بضعة سنوات |
Yani son Birkaç yıl içinde, kıyı bölgeler kendilerini iş gücü açığı içinde buldular. | TED | حتى في السنوات القليلة الماضية، المناطق الساحلية ، وجدوا أنفسهم مواجهين بنقص الأيدي العاملة. |
Birkaç yıl içinde emekli olduğun halde, o her şeyi devralacak. | Open Subtitles | عندما تعتزل في خلال سنوات قليلة سيهتم هو بكل شئ |
Şirketi kurduktan sonra Birkaç yıl içinde gelip hak iddia etmeye çalışma riskini göze alamam. | Open Subtitles | لا أستطيع المخاطرة بعودتكِ بعد بضع سنوات بعد أن بنيت شركة وتحاولين إدعاء الملكية |
Süreç oldukça hızlı ilerliyor, fareler üzerinde yapılan testler farelerin geçici ölüm durumuna alınması 2005'te oldu, ilk insanlı çalışmalar 2008 yılında yapıldı ve Birkaç yıl içinde işe yarayıp yaramadığını görmüş olacağız. | TED | لقد حدث هذا التقدم بشكل سريع، وتجارب الفئران لسبات الفئران حدثت في ٢٠٠٥، أول الدراسات على البشر حدثت في ٢٠٠٨، وسوف نعرف في سنوات قليلة إن كانت فعالة أم لا. |
Birkaç yıl içinde, başka bir ilişki daha yaşayacak. | Open Subtitles | ...وبعد عدّة سنوات سيقيم علاقة أخرى |
Ama son Birkaç yıl içinde ödemiş olduğum 500 doları karşılayacak gücüm vardı. | TED | وقد كنت محظوظة كفاية لأكون قادرة على دفع 500 دولار على مدى السنوات القليلة الماضية. |
Şimdi bir simülasyon yardımıyla bu durumun gelecek Birkaç yıl içinde nasıl değişeceğine bir göz atalım. | TED | دعونا نقم بمحاكاة بسيطة عن كيفية تطور تلك الفئة العمرية في بضع سنوات. |
Bu orman bile önümüzdeki Birkaç yıl içinde burada olmayacak. | Open Subtitles | هذه الغابة لن تكون موجودة حتى في الأعوام القليلة القادمة. |
Herkes Birkaç yıl içinde onlardan nefret edeceğimi söylüyor. | Open Subtitles | كل شخص يتصور أننى أكرهه فى بضعة أعوام |
Birkaç yıl içinde ekonomi toparlanınca insanların her zaman yaptığını yapacağına dair içimde bir his var. | Open Subtitles | لدي شعور أنه بعد بضعة سنوات الناس سيفعلون ما يفعلونه دوما حينما ينهار الاقتصاد |