Güney Afrikalı siyahi vatandaşlara acımasızca baskı yapmak yabancı sorunu olmaktan çıktı, artık Birleşik Devletler'in ırksal sorunu haline geldi. | Open Subtitles | القمع الوحشي لمواطني جنوب أفريقيا السود لم يعد يجعل من هذه سياسة أجنبية، ولكن يثير قضية عنصرية في الولايات المتحدة. |
Peki Birleşik Devletler'in ortasıyla Meksika Körfezi'nin bağlantısı ne? | TED | إذًا ما الرابط بين عمق الولايات المتحدة وخليج المكسيك؟ |
Birleşik Devletler'in ilk kadın başkanı olacağımı söylerdim. | TED | قلت بأني سأصبح أول امرأة تحكم الولايات المتحدة الأمريكية. |
Onların öncelleri gibi, bugünün göçebeleri Birleşik Devletler'in çelik ve asfalt arterlerinde seyahat ediyorlar. | TED | كما كان أسلافهم، مشرديّ اليوم يرتحلون على الشرايين الحديدية والأسفلتية للولايات المتحدة. |
Onu Fort Knox'ta patlatmayı düşünüyorsan... ..Birleşik Devletler'in tüm altın rezervi radyoaktif olacak... ..57 yıl boyuunca. | Open Subtitles | كل مخزون الذهب للولايات المتحدة سيبقى مشعا حتى 57 سنة |
1792'den beri Columbus Günü, gerçek yıl dönümü olan 12 Ekim'de Birleşik Devletler'in birçok yerinde kutlanıldı. | TED | منذ سنة 1792 يتم الاحتفال بيوم كولومبوس بمختلف أنحاء الولايات المتحدة الثاني عشر من تشرين الأول. |
Birleşik Devletler'in haritasına baktığımızda, grafikte gözüktüğü üzere, 10 milyon insan burada, 10 milyon insandan bahsediyorum. | TED | عند النظر إلى خارطة الولايات المتحدة – البيان هذا ١٠ ملايين شخص هنا، ١٠ ملايين هنا |
Mississippi Delta'ya, Birleşik Devletler'in en fakir bölgelerinden birine gittim. | TED | ذهبتُ إلى دلتا المسيسيبي، أحد أفقر المناطق في الولايات المتحدة الأمريكية. |
O zamanlar Birleşik Devletler'in geliri azdı, bir, iki, üç bin dolar... | TED | نجد انه كان لا يتعدى 2000 دولار في الولايات المتحدة في ذلك الزمان |
Birleşik Devletler'in önce ekonomisinin geliştiğini sonra zenginleştiklerini görmek ilginç değil mi? | TED | اليس من الغريب رؤية الولايات المتحدة تنمو اقتصاديا في البداية, ثم تصبح غنية بالتدريج |
Çünkü gelişmekte olan dünyadan bahsetmek Birleşik Devletler'in tarihini iki bölüme ayırmak gibi. | TED | لانه وبالنتيجة, الحديث عن العالم النامي هو كالحديث عن فصلين من تاريخ الولايات المتحدة |
Ama insanlarla konuştuğumuzda, Birleşik Devletler'in dört bir yanındaki bu kabilelerde bir "huni etkisi" vuku bulmuş görünüyordu. | TED | لكننا عندما تحدثنا الى الناس، تبيّن أن تأثير تشييع الجنازة قد حدث في هذه القبائل عبر كل الولايات المتحدة. |
Sesüstü hızda hareket eden bir cisim Birleşik Devletler'in doğu kıyısına doğru hareket etmektedir. | Open Subtitles | شيء كبير يحلق بسرعة تفوق سرعة الصوت باتجاه الساحل الشرقي من الولايات المتحدة. |
Birleşik Devletler'in hemen her başkanının mason ya da Protestan olduğunun farkında mısınız? | Open Subtitles | هل تدركون أن عمليا كل رؤساء الولايات المتحدة كانوا ماسونيون والبروتستانت؟ |
Söylemek istediğim Birleşik Devletler'in gelecekteki başkanına mümkün olan en büyük yardımı yapın. | Open Subtitles | دعوني أقول أنه يجب أن تتبرعوا بأصواتكم للرئيس القادم للولايات المتحدة |
Birleşik Devletler'in eski bir başkanını öldürdüler. | Open Subtitles | وقتلوا رئيساً سابقاً للولايات المتحدة الأمريكية |
Birleşik Devletler'in anayasasını ve kanunlarını dahili ve harici tüm düşmanlardan koruyup savunacağıma ve ona sadık ve bağlı kalacağıma yemin ederim. | Open Subtitles | سادعم و ادافع عن القانون للولايات المتحدة الامريكية ضد جميع الاعداء المحليين و الاجانب |
Birleşik Devletler'in Kuzeybatı köşesinde böyle bir olayın neticesini görebilirsiniz. | Open Subtitles | تستطيع أن ترى أعقاب ما حدث عند حافة الشمال الغربي للولايات المتحدة |
Hatta Birleşik Devletler'in ilk siyah başkanı olabilirsin. | Open Subtitles | هيك,من الممكن أن تكون أول رئيس أسود للولايات المتحدة |
Birleşik Devletler'in iyi insanları buradan dışarıda olmanın daha iyi olacağına karar verdi. | Open Subtitles | شعب الولايات المتحده الامريكيه الطيب قرر انه من الافضل لك ان تبقى هنا |
Sizce, Birleşik Devletler'in... | Open Subtitles | هل تشعر أن الولايات سوف تجبر... |