"birlikte yaşıyor" - Traduction Turc en Arabe

    • يعيش مع
        
    • تعيش مع
        
    Ben Rickert şuanda içine pek çok tohum ektiği büyük bahçesinde karısıyla birlikte yaşıyor. Open Subtitles بين ريكيرت الآن يعيش مع زوجته في بستان كبير , لديهمالكثير من البذور
    Babasıyla birlikte yaşıyor ve ölmüş annesine aşırı bağlı ve... Open Subtitles إنه يعيش مع والده ... كما أنه مهووس بوالدته المتوفية
    Küçük erkek kardeşi Mykola ile birlikte yaşıyor Mykola, 26 yaşında, inançlı.. Open Subtitles يعيش مع شقيقه الأصغر ميكولا عمره 26 سنة دياني
    Ailesiyle birlikte yaşıyor, iki erkek kardeşi ve büyük teyzesiyle. TED هي تعيش مع أبويها، أخويها الإثنين وعمة والدها.
    Babasıyla birlikte yaşıyor ve güreş kulübüyle ilgileniyor. Open Subtitles تعيش مع أبيها وتقوم بإدارة نادي الملاكمة
    Kayınvalidemle birlikte yaşıyor. Onu görmeme izin vermiyor. Open Subtitles أنها تعيش مع حماتى التى لن تسمح لها بالمجئ هنا لترانى.
    O Chicago'da, amcasıyla birlikte yaşıyor. Open Subtitles انه فى شيكاغو يعيش مع شقيق والده
    Herif, boktan annemle birlikte yaşıyor. Open Subtitles ذلك الرجل يعيش مع أمي يا صديقي
    Evet, biliyorum. O kız ile birlikte yaşıyor. Open Subtitles نعم، أعرفه إنه يعيش مع تلكَ الفتاة
    Bakın, bu herif annemle birlikte yaşıyor. Open Subtitles - هذا الرجل يعيش مع امي يجب ان نفعل شيئاً
    Zarkovo'da kız kardeşimle birlikte yaşıyor. Open Subtitles إنه يعيش مع اختي في زاركوفو
    Babası ile birlikte yaşıyor. Open Subtitles يعيش مع والده هناك
    Joey bir ördekle birlikte yaşıyor. Open Subtitles جوي يعيش مع بطة
    Şehirde annesiyle birlikte yaşıyor. Open Subtitles يعيش مع والدته بالبر الرئيسي
    Eğer onu alsaydın, üç saat uzaklıktaki bir mesafede nefret ettiği bir aile ile birlikte yaşıyor olmazdı. Open Subtitles إذا أنتِ أخذتيها لديكِ .. فهي لن تكون بعيدة بـ ثلاث ساعات تعيش مع عائلة تكرهها
    Babasıyla birlikte yaşıyor ve güreş kulübüyle ilgileniyor. Open Subtitles وهي تعيش مع والدها و تبدوبعدناديالمصارعة.
    Angie Wortzik devlet yardımı alıyor ve çocuklarıyla birlikte yaşıyor. Open Subtitles آنجيلا فورتسيك" تعيش مع أطفالها فى رخاء"
    Angie Wortzik devlet yardımı alıyor ve çocuklarıyla birlikte yaşıyor. Open Subtitles آنجيلا فورتسيك" تعيش مع أطفالها فى رخاء"
    Galiba annesi ile birlikte yaşıyor değil mi? Open Subtitles أعتقد بأنها تحب تعيش مع والدتها ، حصيح؟
    Babasıyla birlikte yaşıyor. Open Subtitles هي تعيش مع والدها
    Aslında burada, Georgetown'da çocukla birlikte yaşıyor. Open Subtitles انها تعيش مع الصبي هنا في (جورجتاون) في الواقع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus