Bitkiler polen taşıyıcılar tarafından tozlaştırılmasaydı, bu bitkilere bağımlı bütün canlılar, biz de dâhil, açlıktan ölürdük. | TED | إذا لم يتم تلقيح النباتات بواسطة الملقحات، إذن فالمخلوقات كافة، بما في ذلك نحن، التي تعتمد على هذه النباتات، سوف تجوع. |
bitkilere biraz yardım etmemiz lazım çünkü onların yaptığı CO2'nin çoğunu şeker hâline getirmek. | TED | علينا مساعدة النباتات ولو قليلًا، لأن ما تحب النباتات فعله هو تحويل معظم ثنائي أكسيد الكربون إلى سكريات. |
Peki topladıkları karbon dioksiti daha dengeli bir hâle getirebilmeleri için bitkilere nasıl yeniden dağıtım yaptırabiliriz? | TED | إذن كيف يمكننا جعل النباتات تعيد توزيع ثنائي أكسيد الكربون الذي تمتصه إلى شيء أكثر استقرارًا؟ |
Bu yüzden bitkilere baktığınızda, farkedersiniz ki onlar başka tip araçardır, ve yine o kadar ilginçtirler. | TED | وعندما ترى النبات تستوعب أنها أدوات أخرى وهي مثيرة أيضا |
Bu ilişkiler yalnızca başka böceklere değil, bitkilere kadar uzanır. | Open Subtitles | د.سـامح نـور لا تمتدّ هذه الشّراكات لحشرات أخرى وحسب، بل للنباتات. |
En azından ben bahçedeki bütün bitkilere çişimi yapmıyorum. | Open Subtitles | على الاقل لا اترك بقع البول على جميع نباتات البيت. |
Bu bize, ya da en azından bitkilere, genetik çeşitlilik sağlıyor. | TED | وهذا هو الذي يعطينا التنوع الجيني أو على الأقل يعطي النباتات التنوع الجيني الذي تملكه |
Burada, bu binanın önünde, eminim ki var. Sadece bitkilere bir göz atın. | TED | هنا, امام هذا المبنى, انا متاكد. فقط القِ نظرة على النباتات. |
Sen bu bitkilere yemek mi diyorsun, hele 10 saatlik iş gününün ardından? | Open Subtitles | تطلقين علي هذه النباتات وجبة طعام بعد يوم عمل عشر ساعات؟ |
İnsanlara etkisini bilmek istiyorum, bitkilere değil. | Open Subtitles | أريد معرفة تأثيرها على الناس، وليس النباتات |
bitkilere ve şelaleye bakın. | Open Subtitles | انظروا الى هذه النباتات .. يوجد هنالك شلال كأنه يوجد هنالك غابه |
bitkilere bakmaya çıkmışken, bir anda oraya... | Open Subtitles | إذاً، أنت تقول بأنك ذهبت للبحث عن النباتات |
Onları içeride yetiştirmiyorum, Sadece pencereyi açıp bitkilere seçenek sunuyorum. | Open Subtitles | أنا لم أزرعهم في الداخل, أنا فقط فتحت النافذة وأعطيت النباتات الحرية |
Deniz aslanlarından göçebe balinalara kadar tüm canlıların yaşamı bu minyatür bitkilere bağlı. | Open Subtitles | كلّ المخلوقات هنا، من أسود البحر حتى الحيتان المهاجرة تعتمد في النهاية على هذه النباتات الدقيقة |
Sadece bitkilere değil, hayvanlara karşı da. | Open Subtitles | كان اهتمامه بالطبيعة كلها فشمل الحيوانات و النباتات معاً |
Bu da tek başına çok garip sayılmaz ama şu bitkilere bak. | Open Subtitles | والذي ليس غريباً في ذاته ولذاته, لكن... ألقوا نظرة على هذه النباتات. |
Tanrıların gece bitkilere çiğ taneleri koyduklarını bilirlerdi. | Open Subtitles | كانا يعرفان أن الرب يضع قطرات الندى على النبات ليلاً |
Ben...baharda bitkilere gübre olarak koymak için biraz yaprak falan hazırlıyordum. | Open Subtitles | انا.. كنت اقوم بعمل بعض الكمبوست . لكي استعد لتسميد النبات للربيع |
Sidikteki nitrojen bitkilere iyi gelir. | Open Subtitles | البول يحتوي على النتروجين يا رجال، هذه جيدة للنباتات |
Bu güneşi yeme yeteneği, ışıktan yaşam yapma, bitkilere, gezegenimize hükmetme izni verir. | Open Subtitles | انها هذه القدرة على ألتهام الشمس، لتصنيع الحياة من الضوء، هذا ما سمح للنباتات للسيطرة كوكبنا. |
Sonra dedin ki, "insanlığı yok edip hayvanlara ve bitkilere dokunmayan... bir virüs olsa, ne iyi olurdu!" | Open Subtitles | عندما كنت مستاءا من تدنيس هذا الكوكب كما افهم عندما اخبرتنى " انه سيكون عظيما اذا كان هناك جرثومة او فيرس |