Gezi ve görüsme planlari bitmek bilmez bir hal aldi. | Open Subtitles | متطلبات السفر وبرامج الاجتماعات لا تنتهي |
Her neyse, her politikacı gibi, haksız kazançlarını saklamak için bitmek bilmez bir isteği var. | Open Subtitles | ومع ذلك، مثل أي سياسي، لديه حاجة لا تنتهي لاخفاء مكاسبه |
Kimileri dünyalarının zalimlik ve monotonluk dolu hâlini, iyi ve kötü arasındaki bitmek bilmez kozmik savaşı olarak açıklamaya çalıştılar ve insanlar da onların savaş alanıydı. | TED | إن بعضهم حاول ذكر كآبة ورتابة عالَمه وتغليفها في عبارات عن حرب كونية لا تنتهي تدور رحاها بين الخير والشر، بحيث يكون البشر أنفسهم ساحةً لهذه المعركة. |
Ya o bitmek bilmez iskambil oyunu? | Open Subtitles | وبطاقة اللعبة كانت لا تنتهي ابداً |