| Bayan Yeung, mahkemede ifade verdikten sonra, benim işim sizinle bitmiş olacak.. | Open Subtitles | آنسه يونغ بعد أن تشهدي في المحكمةِ سينتهي عملي هُنا |
| Bu hızla giderse, yaz sonu bitmiş olacak. | Open Subtitles | إنه يعمل عليها سينتهي منها بنهاية هذا الصيف |
| Bak, yarın gece bu zamanlar hepsi bitmiş olacak. | Open Subtitles | سينتهي كل شيء في مثل هذا الوقت من ليلة غد |
| Birkaç hafta içinde bitmiş olacak. | Open Subtitles | نعم، كنت أصلح سيارتي ستنتهي بغضون أسبوعين |
| Kardeşinin tedavileri bitmiş olacak ve bir araya geleceğiz. | Open Subtitles | وعلاجات أخيك ستنتهي قريبا وبهذا سيصبح الأمر لم شمل |
| Yarın öğleden sonraya kadar hepsi bitmiş olacak. Ve gemi treni 9:40'a kadar kalkmıyor. | Open Subtitles | اٍن الأمر سينتهى بعد الظهر و لن ينطلق القطار القارب قبل التاسعة و 40 دقيقة |
| Şimdi, doğru zamanda Chuck içeri dalacak ve resimler çekecek ve sizin burada ki işiniz bitmiş olacak. | Open Subtitles | والأن عندما يحين الوقت سيظهر تشاك ليلتقط الصور وسينتهي عملكم |
| Beş gün sonra konu kapanmış olacak. 16'yı gördüğüm gün bu iş bitmiş olacak. | Open Subtitles | لم يبقى الا خمسة ايام وحينها كل شيء سينتهي |
| Beni bekle. Gece yarısından sonra orada olacağım. Ve hepsi bitmiş olacak. | Open Subtitles | انتظريني، سآتي لكِ في الصباح و سينتهي الأمر |
| Beni bir daha gördüğünde, bütün bunlar bitmiş olacak. | Open Subtitles | عندما تراني المرة المقبلة سينتهي كل هذا الأمر |
| Beni bir daha gördüğünde, bütün bunlar bitmiş olacak. | Open Subtitles | عندما تراني المرة المقبلة سينتهي كل هذا الأمر |
| Çünkü bu meseleyi hallettiğimizde bitmiş olacak ve bir daha düşünmemiz gerekmeyecek. | Open Subtitles | لأنهُ عندما يكون هذا الشيء خلفنا سينتهي ولن نتحدث عنهُ مجددًا |
| Gün ışığı çatılara değdiği zaman, Felaket bitmiş olacak. | Open Subtitles | بمجرد أن يتخلل ضوء الصباح الجدران سينتهي المعطل |
| Her halükarda uzun mu uzun büyük savaş bitmiş olacak. | Open Subtitles | على الأقل الحرب الكبيرة التي دامت لفترة طويلة ستنتهي لبعض الوقت |
| İnşaat haftaya bitmiş olacak. | Open Subtitles | عملية البناء ستنتهي الأسبوع القادم |
| Savaş Noel'e kadar bitmiş olacak. | Open Subtitles | ستنتهي الحرب بحلول عيد الميلاد "كنّا خمسة" |
| Krem Soda alır mısın. Birkaç dakika içinde her şey bitmiş olacak. | Open Subtitles | إهدىء , سأطلب لك شىء كل شىء سينتهى خلال دقائق |
| Hikâyesi kayda geçerse işin zaten bitmiş olacak. | Open Subtitles | قصته مازالت موجودة ، سينتهى أمرك على أى حال |
| Eğer ölürsek, zaten bitmiş olacak. | Open Subtitles | وإذا حدث سينتهى الأمر بأية حال |
| Kırması neredeyse an meselesi ve sonra bu iş bitmiş olacak. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت فحسب قبل أن نتمكن من الدخول وسينتهي كل هذا |
| Bu harika filmi görebildikleri vakit, savaş Fransızlar için bitmiş olacak. | Open Subtitles | ستنتهى الحرب بالنسبة للفرنسيين عندما يشاهدوا هذا الفيلم الرائع |
| Şu anki seviyede kullanmaya devam edersek 2 hafta içerisinde yakıtımız tamamen bitmiş olacak. | Open Subtitles | , وبالمستويات الحالية من الاستهلاك . وسينفذ لدينا الغاز والديزيل بالكامل خلال اسبوعين |
| Şu anki seviyede kullanmaya devam edersek 2 hafta içerisinde yakıtımız tamamen bitmiş olacak. | Open Subtitles | وفي المستويات الحالية من الاستهلاك . سينفذ لدينا الجاز بالكامل في اسبوعين |