"boş yere" - Traduction Turc en Arabe

    • بدون سبب
        
    • عبثاً
        
    • هباءً
        
    • دون جدوى
        
    • سدى
        
    • هباء
        
    • عبثا
        
    • هباءاً
        
    • بلا سبب
        
    • بلا فائدة
        
    • دون سبب
        
    • بدون فائدة
        
    • بدون مقابل
        
    • غير سبب
        
    • عبثًا
        
    Bu derece gelişmiş bir katil, bir tanığı... boş yere sağ bırakmaz. Open Subtitles القاتل الذي يقوم بجرائم متقنة مماثلة لا يترك شاهدة حية بدون سبب
    boş yere ölmememi sağlamak senin işin o halde, değil mi? Open Subtitles ثم أنه من عملك للتأكد اننا لا أموت عبثاً. ,أليس كذلك
    Bütün o ölümler ve yıkımlar boş yere olmamış oldu hiç olmazsa. Open Subtitles فكما تعلم، على الأقل لم يذهب كلُّ الموتِ و الدمار هباءً منثورَ.
    Kızıl orduya karşı kullanacakları büyük ve modern silâhları boş yere bekliyorlar. Open Subtitles وينتظرون دون جدوى أسلحة أحدث وأكبر لإستهداف الجيش الأحمر
    Maalesef seni buraya boş yere getirdim. Open Subtitles أخشى أننى جعلتك تأتى إلى هنا سدى
    Çok iyi bilgilendirilmişsiniz, Bay Bond. boş yere 60,000 insanı öldüreceksin. Open Subtitles لديك معلومات غير عادية يا سيد بوند ستقتل 60 الف رجل هباء
    En azından hayvan boş yere ölmedi. Open Subtitles حسناً ، على الأقل لم يُقتل الثور المسكين عبثا
    Neyse... Burada olma nedenim, sana yardım etmek. Öyle ki boş yere ölmüş olmayacağım. Open Subtitles سببوجودىهناهومساعدتكموهكاذاموتىلن يضيع هباءاً.
    Benimle uğraşma pislik. Beni boş yere tutukladın! Open Subtitles لا تعبث معي ، أيّها الحقير قبضت عليّ بدون سبب
    boş yere buraya eski terk edilmiş maden demiyorlar, Madenci. Open Subtitles إنهم لا ينادون هذا المكان بالمنجم القديم المهجور بدون سبب أيها المنقم
    boş yere aramıştım. Open Subtitles عبثاً أردت الإستعارة من كتبي المليئة بالحزن
    Barışçıl bir ulus manzarası; boş yere bir ordu yaratılmaya gayret ediliyor. Open Subtitles منظر شعب محب للسلام يحاول عبثاً خلق جيش.
    Hari'nin yarım kalan işini tamamlayıp, boş yere ölmediğini göstermelisin. Open Subtitles عليك تكملة عمل هاري لا تدع موته يذهب هباءً
    Demek istediğim, eğer boş yere ölen pilotlarımız ölen Almanlardan daha fazla olsaydı, gerçekten hayal kırıklığına uğrardım. Open Subtitles أعني، أنني سيخيب أملي جداً لو كان لدينا ملاّحين يموتون هباءً أكثر من الألمان
    Tanrının adını ağzıma boş yere büyük bir zevkle alırım. Open Subtitles أعتقد إن إسم الإله دون جدوى وعادة ,أستمتع بذلك
    Burada kullanmazsan, bu gece her şey boş yere yaşanmış olur ve evliliğim biter. Open Subtitles ولكنإذالم تستخدمههنا الليلة... فإن كل هذا سيضيع سدى ... وسيكون زواجي طرفة
    Uygun bir kalp bulursam bunu boş yere harcamayacağım. Open Subtitles إذا كان هناك قلب متوافر لن أجعله يذهب هباء
    O halde bu adam da dahil olmak üzere ailenden ölen herkes boş yere ölmüş olur. Open Subtitles إذن فكل فرد من عائلتك مات بما فيهم هذا الرجل سيكون موتهم عبثا
    Kahraman oğlum savaşta canını feda ettiğinde boş yere ölmüş olmasına izin vermeyeceğimi biliyordum. Open Subtitles عندما ضحى ابني الشجاعبحياتهفي الحرب.. عرفت أنه لا ينبغي أن يضيع موته هباءاً
    Bay Newlin, boş yere kan dökmek niyetinde değilim. Open Subtitles السيد نيولن لآ أتمنى إراقة الدماء بلا سبب
    Yani o kadar yolu boş yere mi geldim ben? Open Subtitles إذاً قطعت كل هذه المسافة بلا فائدة تذكر؟
    Sonra da nişanlısını gördü, ağlayan onu özleyen ve boş yere öldüğünü fark etti. Open Subtitles ثم بعد ذلك رأى خطيبته تبكيه بشدة وتفتقده، وأدرك أنه قد مات دون سبب
    Bunun anlamı yok efendim. boş yere yakıt harcıyoruz. Open Subtitles لا جدوى من ذلك , يا سيدى نحن نستهلك الوقود بدون فائدة
    Umarım buraya kadar boş yere gelmemişizdir. - Sabırlı ol. Open Subtitles أَتمنى بأننا ما سرنا كل هذا الطريقِ بدون مقابل
    İnsanların boş yere çöpe attığı şu güzel şeylere baksana. Open Subtitles يا إلهي , أنظر إلى كل تلك الأشياء الجيدة جدا. كل هؤلاء الناس طردو من غير سبب.
    Ve boş yere kuruyup gitmen çok yazık olurdu. Open Subtitles وسيحزنني حقًّا إن تجففت عبثًا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus