Fakat İsveçli bir tezgahtar, boş zamanlarında fizik çalışarak, dünyayı değiştirdi. | Open Subtitles | لكنه كان رجل دين سويسرى فى الـ 26 من عمره يعمل على الفيزياء فى وقت فراغه و قام بتغيير العالم |
Ve boş zamanlarında da taksitleri ödüyor, oğullarını kampa, kızlarını da bale dersine götürüyor. | Open Subtitles | هناك شيء ما يحدث شيء يخطط له شيء يخطط له؟ في وقت فراغه |
– burada oturuyorum ve bir cyborgun boş zamanlarında dalış yaptığını görüyorum. | Open Subtitles | اجلس هنا واشاهدك تذهبين للغطس في وقت فراغك |
- boş zamanlarında, olur mu bilmem ama, Latince konuşmayı ve okumayı öğreneceksin. | Open Subtitles | في وقت فراغك ، إن كان لديك وقت فراغ ستتعلم بأن تتحدث وتقرأ اللغة اللاتينية |
Erica'nın boş zamanlarında yaptığı şeyler onu, benim yaptıklarım ise beni ilgilendirir. | Open Subtitles | ماذا اريكا في وقت فراغها هو عملها وما أقوم به في منجم، غير عملي. |
boş zamanlarında ne istersen yap, ama önemli meseleyi unutma. | Open Subtitles | إفعل ما تريده في أوقات فراغك لكن لا تنسي الأشياء الهامة |
"Beyaz Güç" isimli orkestrayı destekler, söyleşiler yapar... boş zamanlarında, ırkçı türden yazılar yazar. | Open Subtitles | إنه يروج لفرق بيض .. ويكتب مراجعات حتى في وقت الفراغ .. |
boş zamanlarında dans eden bir inşaatçı olmaya karar vereceksin. | Open Subtitles | ستقرر أن تكون نجّارًا يعمل في وقت فراغه. |
Yüksekokulda organik kimya okumuş sonra da boş zamanlarında insanları zehirlemiş. | Open Subtitles | درس الكيمياء العضوية، وعندئذٍ أمسى يُسمم الناس في وقت فراغه. |
Gelato aşçısının boş zamanlarında neler yaptığından haberiniz yoksa hikâyenin tamamını bilmiyorsunuz demektir. | Open Subtitles | لأنه إذا لم تعرفوا ما الذي يتمرن عليه صانع الجيلاتي في وقت فراغه فأنتم لا تعرفون القصة برمتها |
boş zamanlarında başka adamların taşaklarını avuçlamak isteyen bir adamsın. | Open Subtitles | كنت رجل تطمح للتعامل مع و الأخرى الرجل في وقت فراغه |
boş zamanlarında da insan silahlardan bir ordu yaratmaya çalışan bir katil mi yani? | Open Subtitles | ويكون في وقت فراغه قاتلًا يحاول صنع جيش من الأسلحة الآدميّة؟ |
Kendisi bir triatlet, Court TV'yi seviyor ve boş zamanlarında da 'sommelierlik'. | Open Subtitles | إنه أمر مذهل جداً هو ينافس في الرياضة الثلاثية يحب قناة المحاكمات الحية وفي وقت فراغه , يقدم الخمر بإستمرار |
boş zamanlarında ne yapacağını sana söyleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أخبرك ما الذي تفعله في وقت فراغك. |
boş zamanlarında seni rahatsız etmemi istemediğini biliyorum ama, seni özledim. | Open Subtitles | أعرف أنكِ لا تحبين أن أزعجكِ أثناء وقت فراغك لكني إشتقتُ لكِ |
boş zamanlarında ajanlık mı yapıyorsun? | Open Subtitles | أو أنك تقوم ببعض التجسس في وقت فراغك |
Böylece boş zamanlarında beni gözlemleyebilirsin. | Open Subtitles | ويمكنكِ أن تراقبيني في وقت فراغك. |
boş zamanlarında ne yapacağın, senin bileceğin iş. | Open Subtitles | ما تفعله في وقت فراغك يعنيك أنت فقط |
boş zamanlarında filmler için hikâye yazmak hoşuna gidiyor ve onlara "tedavi" diyordu. | Open Subtitles | في وقت فراغها تحب كتابة قصص عن الأفلام والتي تطلق عليها المعالجة.. |
boş zamanlarında hırçın sularda gezinmeyi çok sever de. | Open Subtitles | تحب ان تقضى وقت فراغها فى الغوص |
boş zamanlarında yat ve spor araba ticaretiyle meşgul oluyor. | Open Subtitles | وتُمارس في وقت فراغها قيادة اليخوت والسيارات الرياضية... |