Hükümet, bölgenin boşaltılmasını zorunlu kılan bir felaket yaşanması durumunda bir nükleer reaktör santralinin kontrol edilebilmesini istedi. | Open Subtitles | أرادت الحكومة أن تكون مسيطرة في أي مصنع نووي خلال اي كارثة تحتم إخلاء هذه المصانع |
...ve sayıları bilinmiyor. Çevre civardaki sokakların ve binaların boşaltılmasını istiyorum. | Open Subtitles | وعدد الرهائن غير معروف، أريد إخلاء هذه الشوارع المحيطة وإخلاء هذه المباني |
Ormanın boşaltılmasını istiyorum. Yürüyüş yapanlar, koşu yapanlar o yolda olabilecek her kim varsa uzaklaştırın onları oradan. | Open Subtitles | أريد إخلاء الغابة من المتجولين والمهرولين وأي شيء قد يخطو على تلك الآثار |
Binanın tamamen boşaltılmasını istiyorum. | Open Subtitles | اخبر القائد بذلك ، اريد اخلاء المبنى |
Bu deliğin boşaltılmasını ve son parçasına kadar elden geçirilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد لهذه الحفرة بأن تفرغ تماما ويتم غربلتها، حتى آخرها. |
Düğün günü, hırsızlar ormanının boşaltılmasını ve içindeki herşeyin tutuklanmasını istiyorum. | Open Subtitles | فى يوم الزفاف أريد أن يخلى سبيل جميع لصوص الغابه و جميع المقبوض عليهم |
Yetkililer, Los Angeles şehrinin tamamen boşaltılmasını istedi. | Open Subtitles | السلطات أمرت باخلاء مجلس لوس انجلوس |
Hırsızlar oramnının düğünümden önce boşaltılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد إخلاء سبيل لصوص الغابه قبل الزفاف |
Şehrin derhal boşaltılmasını istedi. | Open Subtitles | و هو يطالب أن يتم إخلاء المدينة سريعا |
Bu basamakların hemen boşaltılmasını istiyorum. Anladın mı? | Open Subtitles | أودُّ إخلاء هذه الدرجات الآن، أتفهمين؟ |
Bu laboratuvarın boşaltılmasını istiyorum, hemen. | Open Subtitles | أريد إخلاء هذا المختبر الآن. |
Tamamen boşaltılmasını istiyorum. | Open Subtitles | اريد إخلاء كامل للموقع الآن |
Yani Ajan Gibbs, gözlem odanızın boşaltılmasını ve tüm mikrofonların kapatılmasını istiyorum. | Open Subtitles | مما يعني عميل (غيبس) أريد إخلاء غرفة مراقبتك و كل أدوات التسجيل تطفأ |
Bir çeşit trans halindeler. Teğmen, Boston'daki bütün metro istasyonlarının boşaltılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أيّها الملازم، أريد إخلاء جميع محطات قطارات الأنفاق في (بوسطن) |
Wash, pazar yerinin derhal boşaltılmasını, herkesin evlerine girmesini istiyorum. Sakin bir şekilde. | Open Subtitles | (واش)، بمجرد إخلاء السوق، أريد أن يعود الجميع لمنزله، بلا ذعر |
Arkadaşlar, bu bloğun tamamen boşaltılmasını istiyorum. | Open Subtitles | يا رفاق أحتاج إخلاء هذا القسم |
Derhal bu odanın boşaltılmasını istiyorum! | Open Subtitles | أريد إخلاء هذه الغرفة ، الآن |
N.S.C, tam da Seoul'daki askeri olmayan personelin boşaltılmasını tartışmak için toplanmışken, Birleşik Devletler eski başkanı Jimmy Carter'den bir telefon geldi. | Open Subtitles | كما اجتمع مجلس الامن لمناقشة اخلاء جميع السبل السلمية فى سول هناك مكالمه هاتفية مِنْ الرئيس الأمريكي السابقِ جيمي كارتر. |
Bu odanın boşaltılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد اخلاء هذه الغرفه |
Königsberg'e vardığımızda bu sandıkların, on dakika içinde boşaltılmasını istiyorum. | Open Subtitles | عندما وصلنا في كنيغسبرغ، أريد هذه الصناديق تفرغ في عشر دقائق. |