Niels Bohr başarısının verdiği heyecanla, 1916'da Kopenhag'a fetih kahramanı gibi döndü. | Open Subtitles | عاد بور في عام 1916 إلى كوبنهاجن كبطل من الفاتحين يحدوه نجاحه |
Einstein ve de Broglie'nin atomu geleneksel yolla açıklamalarına rağmen radikaller, 1924'te, Bohr'un kuantum atlamalarına dayanan yeni bir teori ortaya attılar. | Open Subtitles | في عام 1924 و في تحدٍ لتفسير أينشتاين و دي برولي التقليدي للذرة يضع المتطرفون نظرية جديدة مبنية على قفزات بور الكمية |
Danimarkalı bilim adamı Niels Bohr'un önderliğinde, bu fizikçiler tamamen yeni bir evren anlayışına yöneldiler. | Open Subtitles | بقيادة الفيزيائى الدنماركى نيلز بور هؤلاء العلماء كشفوا كلياً عالم جديد للكون |
Ernest Rutherford ve Niels Bohr, görünüşe bakılırsa birlikte çalışmaları en beklenilmeyen tamamen farklı iki kişilik... | Open Subtitles | لقد كانا إرنست رذرفورد و نيلز بور لقد واجه ذلك شخصيتان شديدتا الاختلاف و أبعد المتعاونين احتمالاً أن يتعاونوا |
Bohr Kopenhag'da doğmuştu, varlıklı, bilgili tam bir aristokrattı. | Open Subtitles | ولد بور في كوبنهاجن ثرياً واسع المعرفة كان من النبلاء فعلياً |
Tersine, Bohr mükemmel bir teorisyendi. | Open Subtitles | على النقيض من ذلك كان بور نظرياً إلى أبعد حد |
Rutherford ve Bohr insan neslinin yetiştirdiği en olağandışı zihinlerin ikisiydi. | Open Subtitles | لقد كان رذرفورد و بور اثنان من أكثر العقول التي أنجبتها البشرية استثنائية |
Bohr, Kopenhag'daki çalışmalarını bitirip yurtdışına çıkmaya ve yeni fiziğin merkezinde olmaya karar vermişti. | Open Subtitles | و حيث أنه كان قد أنهى دراساته في كوبنهاجن فقد قرر بور أن يسافر إلى الخارج ليكون في مركز الفيزياء الحديثة |
Bohr'un parlak bir zekası vardı, zaman zaman detaylarla gereksiz zaman kaybediyordu. | Open Subtitles | كان بور يمتلك عقلاً ذو ذكاء متقد لدرجة أنه كان يشوش باستحواذ فكرة عليه عن بعض التفاصيل بشكل مرضي |
Aslına bakarsak, hikaye Bohr'un Dickens'in Pickwick Papers romanını tekrar tekrar okuyarak kendi kendine ingilizce öğrenmesiyle devam eder. | Open Subtitles | تقول القصة في الحقيقة أن بور علم نفسه الإنجليزية بقراءة رواية ديكنز أوراق بيكويك المرة تلو الأخرى |
Bohr, Rutherford'un atom tasviri ile büyülenmişti. | Open Subtitles | كان بور مفتوناً للغاية بصورة رذرفورد عن الذرة |
Bohr'un fikri Rutherford'un atom güneş sistemi modelini alıp hayal etmesi ve göz önünde canlandırması neredeyse imkansız olan bir şeyle yer değiştirmekti. | Open Subtitles | كان على فكرة بور أن تأخذ نموذج النظام الشمسي للذرة لرذرفورد و تستبدله بشيء لا يمكن غالباً تخيله أو رؤيته |
Bohr, atomu bir güneş sistemi olarak değil de çok katlı bir bina gibi tanımladı. | Open Subtitles | لم يشبه بور الذرة بالنظام الشمسي بل بمبنى متعدد الطوابق |
Bohr'un, bu yasaların ne oldukları hakkında hiç bir fikri yoktu. | Open Subtitles | في هذا الوقت ، لم تكن لدى بور فكرة مطلقاً عن ماهية هذه القوانين |
Bohr, yeni teorisini denemek üzere onu bir tahmin yapmak için kullandı. | Open Subtitles | ليختبر نظريته الجديدة استخدمها بور لوضع أحد التنبؤات |
Ama Bohr'un fikri ciddi tartışmalara yol açan bir varsayıma dayanıyordu. | Open Subtitles | لكن فكرة بور الجديدة اعتمدت على افتراض واحد مختلف عليه بشكل كبير |
Yine de Bohr kararlıydı ve 1920'lere gelindiğinde bilimdeki en büyük anlaşmazlığın mücadele hatları çizilmişti. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك لم يرتدع بور و ببزوغ فجر عشرينيات القرن العشرين كانت خطوط معركة من أعظم المعارك في العلم قد رسمت |
Bohr'u ve onun çılgın kuantum atlamalı yeni atom bilimini ipe götürdüklerini düşündüler. | Open Subtitles | لقد اعتقدوا أنهم وضعوا بور و العلم الذري الجديد بقفزاته الكمية المجنونة في حبل المشنقة |
Ama Neils Bohr mücadeleyi bırakıp vazgeçecek biri değildi. | Open Subtitles | لكن نيلز بور لم يكن ذلك النوع من الرجال الذي يتراجع و يستسلم |
Burası Niels Bohr Enstitüsü'nün ana konferans odasıdır. | Open Subtitles | هذه هي قاعة المحاضرات الرئيسية في معهد نيلز بور |