-Belki bozulmuştur. -Onu öldüren şeyin bu olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | ربما تعطل أنا لا أعتقد أن ذلك الذي قتله |
30 dakikadan sonra, "Belki otobüsü bozulmuştur." diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | بعد مرور 30 دقيقه اعتقدت , "يمكن الباص تعطل." |
- Belki arabası bozulmuştur. - Kendisi bozulmuş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | ربما تعطل سيارتها هنا - تبدو كذلك- |
- Belki de iletişim araçları bozulmuştur. | Open Subtitles | ربما إتصالاته معطلة |
Belki de bozulmuştur. | Open Subtitles | ربما هي معطلة... |
Biri size ''Still Alice''i kim yazdı?" diye sorduğunda, hatırlayamazsınız, çünkü bu sinaps ya bozulmuştur ya da kaybolmuştur. | TED | عندما يسألك أحدهم من قام بكتابة "ما تزال أليس"، فإنك لا تستطيع التذكر، لأن ذلك التشابك العصبي، إما أنه يتدهور أو أنه قد فُقِد. |
Belki sunucuları filan bozulmuştur. | Open Subtitles | ربما الخادم تعطل او ما شابة |
- Veya sistem bozulmuştur. | Open Subtitles | -أو الأنظمة معطلة . |
bozulmuştur. | TED | يتدهور. |