Bu bölge Britanya yargı alanında değil. Elimizden bir şey gelmez. | Open Subtitles | هذه المنطقة لا تنحدر ضمن الملكية البريطانية, لا يمكننا فعل شىء |
Chaplin'in bu kadar komik olmasının sebebi Britanya müzikhol geleneğinin bir parçası olmasıdır. | Open Subtitles | الآن, إن السبب في طرافة شابلن لأنه جزءٌ من فن الموسيقى الهزلية البريطانية. |
Britanya Ordusu karşı konulamaz gücüyle gurur duyarken, ve zafere kesin gözüyle bakılırken, | Open Subtitles | وعندما بدأ الجيش البريطاني بالتفاخر بقوته الساحقة وعندما اعتقدوا ان النتيجة قد حسمت |
İsrail devleti kuruldu, ve 50 sene sonra, 60'ların sonunda, Britanya'nın emperyal görevi net olarak sona erdi. | TED | تم الإعداد لدولة إسرائيل، وبعد 50 سنة، في نهاية الستينات، كان من الواضح أن دور البريطانيين كإمبريالية قد انتهى. |
Britanya Bilimsel İlerleme Derneği, Cambridge Üniversitesinde üçüncü toplantısını yapıyor. | TED | الجمعية البريطانية للتقدم العلمي كانت تعقد اجتماعها الثالث في جامعة كامبردج |
Felsefi kahvaltı kulübünün üyeleri, Britanya Derneği de dahil olmak üzere, birkaç yeni bilimsel dernek oluşturulmasına yardımcı oldu. | TED | وقد ساعد أعضاء نادي الإفطار الفلسفي في إنشاء عدد من المجتمعات العلمية الجديد، من بينها الجمعية البريطانية. |
Sonrasında Britanya Derneği, kadınları tam üye olarak kabul eden en büyük ulusal bilim organizasyonlarından ilki olacaktı. | TED | ستصبح المؤسسة البريطانية بعد ذلك أول منظمة علمية وطنية كبرى في العالم تعترف بالنساء بصفتهم أعضاء كاملات العضوية. |
Britanya Kolumbiyası'ndaki ormanlarda büyüdüm. | TED | لقد ترعرعتُ في غابات كولومبيا البريطانية. |
öndeki hilal şeklindeki ay ise Enceladus. Yaklaşık Britanya adası büyüklüğünde bir uydu. | TED | و هذا الهلال هناك هو القمر إنسيلداس و الذي يقارب حجمه حجم أرخبيل الجزر البريطانية. |
1989 yılında, Britanya Dışişleri Bakanlığına girdim. | TED | في سنة 1989، انخرطتُ في الخدمة الخارجية البريطانية. |
Daha önce Britanya ordusunu Knightmare'ler olmadan da bozguna uğratmıştı. | Open Subtitles | قد هزم الجيش البريطاني من قبل دون أن يستخدم النايتمايرز |
1885 ve 1967 yılları arasında Britanya Hukuku gereğince yaklaşık olarak 49,000 homoseksüel erkek ahlâksızlık nedeniyle mahkûm edildi. | Open Subtitles | بين عام 1885 و 1967، ما يقارب 49.000 ألف من الرجال .مثليّ الجنس حكم عليهم بالإحتشام بموجب القانون البريطاني |
Yani Britanya'daki bir Hindu çocuk bir El-Kaide savaşçısı ve en çok aranan uluslararası teroristi oldu, İnsanların ona biçtiği Hindu, Hindistanlı ya da İngiliz kimliğini reddedip başka birisi oldu. | TED | إذاً إن هذا الشاب الهندوسي البريطاني أصبح عضواً في تنظيم القاعدة وواحداً من أكثر الإرهابيين المطلوبين دولياً، وتجاهل ما سيدعوه الناس به سواءً هندوسياً أو هندياً أو بريطانياً، وأصبح شخصاً آخر. |
Britanya halkının güvenlik duygusunu derinden sarstı. | Open Subtitles | زعزعت إحساس المواطنين البريطانيين بالأمن |
Kitap sıradışıydı çünkü El-Kaide yanlısı bir İngiliz tarafından yazılmıştı ve Britanya'da saldırılar yapılmasını öneriyordu. | TED | كان الكتاب غير عادي لأنه مكتوب من قبل مؤيدٍ بريطاني لتنظيم القاعدة، ويدعو المؤلف في هذا الكتاب لشن هجمات في بريطانيا. |
Britanya Dükünü, Henry Tudor'u saldırıya geçmeden 'tutuklaması için uyarmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أطالب دوق بريتاني بتسليم هنري تيودر قبل أن يهجم |
Biz, Birleşik Krallık'ta, Britanya'nın ilk ulusal engelli orkestrası olacak yapının henüz çok başındayız. | TED | نحن في المملكة المتحدة في المراحل الأولى من تشكيل ما سيكون أول أوركسترا وطنية بريطانية لذوي الاحتياجات الخاصة. |
Ama normal bir vatandaş rolüne girer ve Britanya ordusundan yardım istersem... | Open Subtitles | ولكن إذا تظاهرت بأنى مواظن عادى وأطلب المساعدة من الجيش البريطانى فقد |
Fransa'nın başlıca düşmanı olan Britanya devrimci fikirlere karşı gelerek geleneksel birimlerini korudu. | TED | وكونها خصم فرنسا الرئيسي، قاومت بريطانيا تلك الأفكار الثورية والتزمت باستخدام وحداتها التقليدية. |
Bu doğruysa Britanya bitti demektir. | Open Subtitles | حسنا , ان كان ذلك حقيقيا فهو يشكل نهايه للامبراطوريه البريطانيه |
Bugün 4 Mayıs, Cuma, Britanya için tarihi bir gün. | Open Subtitles | إنه يوم الجمعة الرابع من مايو هذا يوم تاريخي لبريطانيا |
- Burası Britanya subayları için. - Bizim farkımız yok. | Open Subtitles | هذه استراحة للظباط البريطانيون لا يوجد فارق |
Tek bir Britanya askeri olmadan Sudan'da ki köleliği sonlandırır. | Open Subtitles | لقد أنهى العبودية فى السودان بدون جندى بريطانى واحد |
Ve tabii ki bunu dediler, çünkü iyi bir ahlaki duruşa, egzersize sahipler, çünkü onlar Avustralyalı ve biz kırmızı yanaklı Britanya halkıyız, falan. | TED | و بالطبع يقولون هذا بسبب روحهم المعنوية الجيدة و التمارين الرياضية و لأنهم أستراليون ونحن بريطانيون و هكذا |
Hatırlayın, başta bir Britanya subayı vardı. | Open Subtitles | ولكن دعنى اذكرك بواسطة ظابط خدمة انجليزى |