"britanya'da" - Traduction Turc en Arabe

    • في بريطانيا
        
    • في المملكة المتحدة
        
    Çocuklarınıza 2008'de Britanya'da bilim öğreten birinin böyle olmasının ister miydiniz? Open Subtitles هل تريدون شخصاً مثل هذا يدرس العلوم لأبنائكم في بريطانيا 2008؟
    Peki burada, Büyük Britanya'da, ne çeşit bir destek gördünüz? Open Subtitles أي نوع من الدعم قد تلقيته هنا في بريطانيا العظمى؟
    Kitap sıradışıydı çünkü El-Kaide yanlısı bir İngiliz tarafından yazılmıştı ve Britanya'da saldırılar yapılmasını öneriyordu. TED كان الكتاب غير عادي لأنه مكتوب من قبل مؤيدٍ بريطاني لتنظيم القاعدة، ويدعو المؤلف في هذا الكتاب لشن هجمات في بريطانيا.
    Her yıl Britanya'da yaklaşık yarım milyon insan ölüyor ve yaklaşık çeyreği gömülmek istiyor. TED يموت حوالي النصف مليون شخص في المملكة المتحدة سنويا، وبالنسبة لهذا العدد، سيود ربعهم أن يتم دفنهم.
    Aslında, şaşırtıcı olarak Britanya'da kimsenin mezar yeri sağlamak için kanuni zorunluluğu yok. TED في الحقيقة، الشيء المثير للدهشة هو أنه لا يوجد الزام قانوني على أي شخص في المملكة المتحدة لتوفير مساحة للدفن.
    Şu anda Birleşik Krallıkta yüksek riskli bir mahkum ve Britanya'da tutuklanan en önemli El-Kaide figürlerinden biri. TED هو الآن سجين في المملكة المتحدة تحت حراسة مشددة وهو واحدٌ من أهم عميلي تنظيم القاعدة الذين اعتُقلوا في بريطانيا.
    Birçok druid gibi yıllarını Britanya'da çalışarak geçirdi. TED قضت سنوات من الدراسة في بريطانيا كما هو الحال مع الكثير من الكهنة
    Ancak kısa zamanda Britanya'da da örnekleri görüldü. TED لكن خلال وقت قصير بدأت الحالات تظهر في بريطانيا أيضًا.
    Britanya'da Swadley hava üssünden iki füze ateşlediler. Open Subtitles أطلقَت صواروخي كروز مِنْ قاعدة سوادلي الجويةِ في بريطانيا العظمى.
    Britanya'da ortalama 79 yıl; Open Subtitles في بريطانيا ، من المحتمل أن تعيش 79 سنة.
    Britanya'da iki adamın birlikte yaşaması normaldir. Open Subtitles في بريطانيا, رجلين يقيمان معاً أمر شائع جداً
    Britanya'da paraya para demezsin dediler, ben de şansımı deneyeyim dedim. Open Subtitles إنهم يقولون أنه يمكنك أن تصبح غنياً في بريطانيا لذلك قررت أن أجرب حظي
    Cevap vermedi ama Britanya'da tıp fakültesine gittiğine eminim! Open Subtitles لم يجبني ولكنني أراهن بأنه ذهب إلى مدرسة طبية في بريطانيا
    Böyleyken, Britanya'da olmaktan pek farkı yok gibi. Open Subtitles عندما نكون هكذا , إنه لإختلاف كبير على أن نكون في بريطانيا
    Böyleyken, Britanya'da olmaktan pek farkı yok gibi. Open Subtitles عندما نكون هكذا , إنه لإختلاف كبير على أن نكون في بريطانيا
    9. Lejyon Britanya'da. Tek yol o. Open Subtitles الفيلق التاسع في بريطانيا حيث وجهتنا الوحيدة
    Britanya'da iki adamın birlikte yaşaması gayet normal bir şey. Open Subtitles في بريطانيا, رجلين يقيمان معاً أمر شائع جداً
    Fransa'da altıncılık, Britanya'da dördüncülük ve Hollanda'da üçüncülüğü yakaladılar. Open Subtitles السادس في فرنسا , والرابع في بريطانيا , والثالث في هولندا.
    Britanya'da geleneğe göre mezarlar sonsuza dek dolu sayılır ve imar baskısı da var, insanlar aynı araziyi ev veya ofis veya dükkan inşa etmek için kullanmak istiyorlar. TED هناك عرف في المملكة المتحدة أن المقابر تعتبر شاغرة للأبد، وهناك أيضا ضغط النمو، حيث يريد الناس استخدام نفس هذه الأراضي لبناء المنازل أو المكاتب أو المحلات التجارية.
    Defin konusunda Britanya'da neredeyse hiç düzenleme yok, sadece küçük düzenlemeler var, su yolunu kirletmemek, nehir veya yeraltı suyu kirletmemek gibi. TED في واقع الأمر ليس هناك من قيد في المملكة المتحدة حول الدفن، و القيل الموجود منها بهدف منع تلويث المجاري المائية، مثل منع تلويث الأنهار والمياه الجوفية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus