Buradan kurtulabilseniz bile bu ülkeden çıkmak için o paranın her kuruşuna ihtiyacınız var. | Open Subtitles | في حالة إذا ما كنت نائماً خلال الهبوط سوف نحتاج كل النقود التي سنجدها لنشتري طرق خروجنا من هذه البلاد |
Hiçbir havayolunda kocanın bu ülkeden ayrıldığına ilişkin kayıt yok. | Open Subtitles | لا دليل في سجلات المطار على أن زوجك غادر هذه البلاد |
Ve aslında, o zaman bir konu olarak, bu nedenlerden biridir. Neden biz onları bu ülkeden dışlıyoruz? | TED | و في واقع الأمر ، في ذلك الوقت هذا هو واحد من الأسباب لماذا يجب علينا أن استبعادهم من هذا البلد |
bu ülkeden kopmuş durumdasın. Dünya'dan izole olmuş durumdasın. | Open Subtitles | كي تنقذ ما تبقى من هذا البلد يجب أن تتجاهل بقية العالم |
Görevi çok kısa kestiniz, sizce de öyle değil mi? Biz işimizi yaptık. Şimdi sizler bu ülkeden cehennem olup gitmelisiniz. | Open Subtitles | لقد أتممنا مهمتنا و الآن فعليكم يا رفاق أن تخرجوا من هذه البلد بحق الجحيم |
Dünya barışını engelleyen en büyük tehdidin bu ülkeden kaynaklandığı gerçeğine. | Open Subtitles | مؤمنون بماذا؟ أن أعظم تهديد لسلام العالم يأتى من هذه الدولة |
Ben bunak değilim ve ailende bu ülkeden atılmadılar. | Open Subtitles | لم اكن شخصا مؤذيا و والديك لم يرحلوا من البلاد |
Yıllar önce, bu ülkeden ayrıldığım zaman bu ülkenin insanları gururlu, güçlü, cesaretliydi. | Open Subtitles | كما تعرف، قبل سنوات عندما تركت هذه البلاد شعب هذه الدولة كانوا فخورين، أقوياء، مليئين بالنشاط |
yüzünden onu bu ülkeden kovmak ne kadar akıllıca ? | Open Subtitles | جاءت إلى هذه البلاد وهي في الثالثة ولا تتحدث البنغالية على الأقل ، ليس بطلاقة ؟ |
bu ülkeden ayrılmadan kısa bir süre önce, onu saklayarak güvenliğini garantiye almış ama geride iz bırakmadan da değil. | Open Subtitles | وقضد ظمن بقاء قيمتها عن طريق إخفائها قبل أن يغادر هذه البلاد بقليل، لكن ليس دون ترك أي أثر |
Bunu sağlayınca bu ülkeden hür bir adam olarak ayrılacaksınız. | Open Subtitles | وفىمرحلةما ،فىالمقابل، سوف تُغادر هذه البلاد كرجل حر |
bu ülkeden bahsederken neden sürekli alay ediyorsun? | Open Subtitles | تحتقر كل مرة تحيل إلى هذه البلاد. |
bu ülkeden umudumu kesmiştim. | Open Subtitles | كنت قد فقدت الأمل في هذه البلاد. |
Neden bu kadar çok bu ülkeden nefret ettiğini anlamıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني فهمت لماذا تكرهين هذا البلد كثيرا. |
Vay anasını. bu ülkeden gittiğim anda öğreniyorum. | Open Subtitles | لمن الجنون اكتشاف ذلك على أعتاب رحيلي من هذا البلد |
bu ülkeden gitmemiz için para lazım. | Open Subtitles | بعد هذه الصفقة، علينا مـــغادرة هذا البلد للأبد. |
Onu bu paralı askerlere teslim edersek en azından bu ülkeden çıkmak için bir şansımız olabilir. | Open Subtitles | لنسلمها إلى هؤلاء المرتزقة وسيكون لدينا على الأقل فرصة للخروج من هذا البلد |
Çünkü Abby'i bu ülkeden çıkmaya ikna edecek başka bir yol bulabilirdim ve senin kıçın hâlâ hapiste olabilirdi, seni orospu çocuğu! | Open Subtitles | لأني لو وجدت طريقة أخرى لإقناع آبي بمغادرة هذه البلد لكنت بقيت في السجن أيها الوغد |
bu ülkeden, çok sayıda ateist devlet başkanı geçmiştir zannediyorum. | Open Subtitles | أعتقد أننا حصلنا في هذه البلد علي عدد من الرؤساء الملحدين أعتقد هذا |
Bir defa bu ülkeden çıktın, Albay. | Open Subtitles | يجب ان تخرج حالا من هذه البلد كولونيل |
Üstelik hayatı boyunca bu ülkeden dışarı adımını atmadı. | Open Subtitles | وهذا هو داخل حياته كلها لا يوم واحد للخروج من البلاد. |
Arkadaşların umrumda değil. bu ülkeden de nefret ediyorum. | Open Subtitles | لا أبالي بأصدقائك ، وأكره تلك البلاد |
Onları bu ülkeden dışarı çıkarmaya, güvenli bir yere götürmeye çalışıyorum. Onlara kimsenin zarar veremeyeceği bir yere. | Open Subtitles | أحاول إبعادهم عن البلاد لمكان آمن، حتى لا يآذيهم أحد |