Bu şirkette çalışmaya başladığımdan beri edindiğin her şey artık gitti. | Open Subtitles | كان في هذه الشركة منذ بدأتها و كل هذا ذهب الآن |
Bu şirkette gerçekten iyi bir yönetici olmak istiyorsan, iyi bir yönetici gibi yaşayarak başlamalısın. | Open Subtitles | إذا كنت تريد حقا أن تصبح مسؤولاً ادارياً كبيراً في هذه الشركة يجب عليك ان تبدأ بالنشاط كالفرد |
Eğer Bu şirkette çalışırsanız üç yıl içinde ilk milyonunuzu yaparsınız. | Open Subtitles | إذا أصبحت موظف فى هذه الشركة سوف تكون أول مليون لك فى خلال ثلاثة أعوام |
İnsanların Bu şirkette çalışmalarının bir tek nedeni var: Çok zengin olmak. | Open Subtitles | الناس يأتون ليعملوا فى هذه الشركة ليصبحون أغنياء بوحشية |
Eğer kâğıtları imzalarsa sadece kendi hayatını mahvetmeyecek Bu şirkette çalışan binlerce insanın hayatını da mahvedecek. | Open Subtitles | إذا وقّع تلك الورقة، فلن يقوم بتدّمير حياته الخاصّة فقط بل حياة الآلاف ممَن يعتمدون على تلك الشركة لكسب قوتهم |
İnsan davranışını tahmin etmekte istatistiksel analiz kullanma fikri Bu şirkette doğmuştu. | Open Subtitles | فكرة استخدام الإحصائية لتحليل توقع الأداء البشري نشأت في هذه الشركة. |
Bu şirkette farklılıkları kutlamak çok önemli. | Open Subtitles | من المهم أن هذه الشركة إحتفالاتها متنوعة |
Neredeyse senin hayatın kadar uzun süredir Bu şirkette çalışıyorum. Bunu biliyor musun? | Open Subtitles | أنا أعمل في هذه الشركة منذ أن ولدتِ أتعلمين هذا؟ |
Kanserimi tespit eden tarayıcı Bu şirkette üretilmişti. | Open Subtitles | كان أول سكانر يكتشف سرطاني وقد صنعته هذه الشركة |
Aksi takdirde üzgünüm ama seni Bu şirkette çalışmana izin veremem. | Open Subtitles | وإلا ، سأكون آسفاً... لا أعتقد أني سأريدك... في هذه الشركة. |
Eğer Bu şirkette geleceğin olsun istiyorsan kendini geliştirmelisin. | Open Subtitles | اذا كنت تريد أن يكون لك مستقبل في هذه الشركة عليك أن تضاعف مجهودك |
Bu şirkette, iş arkadaşlarımızın hatalarının üstünde durmuyoruz değil mi? | Open Subtitles | لكننا نعرف أننا في هذه الشركة لا نتطرق إلى أخطاء زملائنا، صحيح؟ |
Senin de Bu şirkette iyi durumda olmadığında yardımına koşacak bir ortağın var, ki hiç iyi durumda değilsin. | Open Subtitles | و لديك شريك في هذه الشركة بأمكانه مساعدتك عندما لا تكون في بأفضل حال من الواضح بأنك الآن لست بخير |
Bu şirkette maaşlı bir pozisyona ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك في منصب مدفوع الثمن في هذه الشركة ؟ |
Bu şirkette sadece büyümekle ilgileniyorum, ve bu olmadığı zaman benim için de şakası olmaz. | Open Subtitles | أنا مهتم بنمو هذه الشركة وعدم فعل هذا ليس مضحكاً لى أبداً |
Biliyor musun, içeride iyi konuşmuştun... ..kadınların Bu şirkette eşit haklara sahip olduğu falan. | Open Subtitles | أتعلم لقد كان خطابا رائعا الذي ألقيته هناك عن إيمان هذه الشركة بـحقوق المرأة |
Babam kızı olduğunu neredeyse hiç itiraf etmediği için kimse beni tanımadığı veya Bu şirkette ne yaptığımı bilmediği için suçu ben üstleneceğim. | Open Subtitles | لأن أبي نادراً ما يعترف بأن لديه ابنة لأن لا أحد يعرف من أنا، أو ما أقوم به في هذه الشركة لو أعترفتُ بالجريمة |
Bu da demek oluyor ki, kendinizi onun davasına adamazsanız Bu şirkette bir işe yaramazsınız. | Open Subtitles | أعني، إذا لم تكرسي نفسكِ لقضيته، هذه الشركة لن تكون بحاجة لخدماتكِ. |
Bu şirkette bir şeyleri değiştirme gücüne sahipsiniz. | Open Subtitles | لديك القوة لإحداث التغيير في هذه الشركة. |
Eğer kâğıtları imzalarsa sadece kendi hayatını mahvetmeyecek Bu şirkette çalışan binlerce insanın hayatını da mahvedecek. | Open Subtitles | إذا وقّع تلك الورقة، فلن يقوم بتدّمير حياته الخاصّة فقط بل حياة الآلاف ممَن يعتمدون على تلك الشركة لكسب قوتهم |
Size Bu şirkette çalışan bu isimde biri olmadığını söyledim. | Open Subtitles | أنا أؤكد لك أنّه لا يوجد أحد بهذا الاسم يعمل في هذه المؤسسة |