bu eşyaları evde bıraktıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق انهم تركوا كل هذه الأغراض في البيت. |
Bak, kız muhtemelen bu eşyaları istemiyordur bile. | Open Subtitles | . انضري , ربما هي لم تعد تُريد هذه الأغراض بعد الأن |
Tüm bu eşyaları yurt odana götürmek zorunda olmadığının farkında mısın? | Open Subtitles | أنتِ تُدركين أنّه ليس عليكِ أخذ كلّ هذه الأغراض معكِ لغرفة سكنكِ الجامعيّة؟ |
Bütün bu eşyaları alman... Bunlar Hope ile ilgili değil mi? | Open Subtitles | لشرائك كل هذه الأغراض إنه يتعلق بالأمل أليس كذلك ؟ |
Böylece, birileri bu eşyaları tanıyabilir ya da en azından bu fotoğraflar yaşananlara dair kalıcı, tarafsız ve eksiksiz birer hatırlatıcı olarak kalırlar. | TED | في هذه الحالة، يمكن لأحدهم أن يتعرف على هذه الأشياء أو على الأقل ستظل هذه الصور كمذكر دائم، غير منحاز ودقيق لما جرى. |
bu eşyaları taşımamıza yardım edecek misin? | Open Subtitles | هل ستقوم بنقل هذه الأغراض طالما أنها لك. |
Geride bir uşak bırakabilirdim ama bu eşyaları elden korumak isterim. | Open Subtitles | بإمكاني تركها ورائي لكني أفضل أن تكون هذه الأغراض في متناول يدي. |
Ben bu eşyaları arabaya indiriyorum. | Open Subtitles | سآخذ هذه الأغراض للسيّارة بالأسفل |
bu eşyaları atmak iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | التخلص من هذه الأغراض يؤدي إلى شعور جيد |
Pekâlâ, bu eşyaları dinlenme salonuna bırakacağız. | Open Subtitles | سوف نترك هذه الأغراض في غرفة الأنشطة |
birileri hala bu eşyaları iyi şekilde kullanabilir. | Open Subtitles | شخص ما سيستفيد من هذه الأغراض |
Bütün bu eşyaları sabahleyin toplar götürürüm. | Open Subtitles | سوف... سأزيل كل هذه الأغراض في الصباح |
bu eşyaları nereden buldunuz? | Open Subtitles | من أين حصلتم على هذه الأشياء بحق الجحيم؟ |