Bu hayattaki hiç birşey seni korkutmazdı. | Open Subtitles | وكأن شيئـاً في هذه الحياة لا يستطيع إخافتكِ. |
Bu hayattaki her şeyi kaybedebilirsiniz, sevdiklerinizi sizi sevenleri artık eskisi kadar iyi duyamıyorum. | Open Subtitles | في هذه الحياة يمكن أن تخسر كل شيء تحبه وكل من يحبك والآن لا أسمع الجيدة كما أعتدت وأنسى أشياء |
Bu hayattaki tüm varlığım, tüm benliğim ve tüm umudumla, buna tutunmaya hazırım. | Open Subtitles | كل ما لدي، ذلك كل ما آمل في هذه الحياة وأنا مستعد للمخاطرة من أجله |
Bu hayattaki hiçbir şeye kesin gözüyle bakamayız. | Open Subtitles | لايمكنا آخذ أي شيء في هذه الحياة كأمر مسلّم به |
Tekrar hayalet olmadan Bu hayattaki tüm sorunlarını çöz. | Open Subtitles | قبل ان تصبحي شبح مرة اخرى, حُلي أي مشاكل لديك في هذه الحياة |
Dinle, ben Bu hayattaki en önemli şeyin hayatımdaki insanlar... olduğunu öğrenmemi sağlayan bir iş kaybettim... | Open Subtitles | عملت وفقدت ووظائف كافية لمعرفة أن الشيء الوحيد المهم في هذه الحياة هو الناس فيها وأنا أريدك... |
Bu hayattaki en önemli iki şey. | Open Subtitles | اكثر شيئين مهمين في هذه الحياة |
Aslında, bence Bu hayattaki en önemli şeydir ve bunun öyle olmadığını söyleyen insanlar pisliğin tekidir, açık ve net. | Open Subtitles | في الواقع, أظن أنه الشئ الوحيد في هذه الحياة الذي يهم على الإطلاق وهؤلاء الناس الذين يقولوا أنه غير مهم إنهم حمقى, سهل وبسيط. |
Her şey insanlar içindir. Bu hayattaki en ufak şey bile. | Open Subtitles | كلّ شيء قيّم في هذه الحياة منوط بالناس |
Bu hayattaki şans | Open Subtitles | لك أي فرصة في هذه الحياة |
Çok şeyimiz olmayabilir ama hepimiz, her birimiz Bu hayattaki en önemli şeyi biliyoruz. | Open Subtitles | ربما ليس لدينا الكثير ولكن جلّنا, بالنسبة لرجل يعرف أهم شيء في هذه الحياة ! |