bu kararı vermek çok zordu, aşağıya inmekten son derece ürküyordum. | Open Subtitles | وكافحت لأتخذ هذا القرار كنت خائف بشدة من الهبوط لأعمق |
Hayalim kızımın çocukları için bu kararı vermek zorunda kalmaması. | Open Subtitles | حلمي ألا تتخذ ابنتي هذا القرار مع أبنائها وبناتها |
Dinle, bu kararı vermek hakkına sahibiz ama yine de soralım, bu fotoğrafları yayınlamamız soruşturmaya bir zarar verir mi? | Open Subtitles | إسمع ، نحن نحتفظ بتبنّي هذا القرار لكن ، هل نشر هذه الصور سيضرّ بالتحقيق ؟ |
bu kararı vermek için neden 2 lanet yıl bekledin? | Open Subtitles | لماذا أنتظرتي سنتين لتتخذي هذا القرار الآن ؟ |
Anlaşmama inanmadığını biliyorum ama bu kararı vermek sana düşmezdi. | Open Subtitles | أعرف أنكِ لم تؤمني قط بمعاهدتي، لكن ليس من حقّكِ اتخاذ هذا القرار. |
Çocuklar, bu kararı vermek için çok uğraştık. | Open Subtitles | اسمعوا يا رفاق لقد كنا نعاني بسبب هذا القرار |
Hepinizin haklı olduğu taraflar var. Ama bu kararı vermek bana düşer. | Open Subtitles | وكل واحد منكم له وجهة نظره ولكن هذا القرار قراري |
bu kararı vermek için annesinin yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنّها تحتاج لوالدتها لمساعدتها في إتخاذ هذا القرار |
bu kararı vermek için çok zamanım var. | Open Subtitles | أمامي كثير من الوقت لأتخذ هذا القرار |
Gerçek şu ki, Kitty ve ben bu kararı vermek için önemli bir zaman harcadık, | Open Subtitles | في الحقيقة قضينا أنا و "كيتي" وقت كثير لنوازن هذا القرار |
Korkuyorsun ve bu kararı vermek istemiyorsun. | Open Subtitles | أنت خائف و لا تريد أن تأخذ هذا القرار |
Sonunda kim kalırsa bu kararı vermek zorunda. | Open Subtitles | في نهاية هذا الشئ سنتخدث هذا القرار |
bu kararı vermek zorundaydım. | TED | كان علي اتخاذ هذا القرار |
bu kararı vermek size ya da bana düşmez. | Open Subtitles | هذا القرار ليس بيدك أو بيدي |
bu kararı vermek sana düşmez. | Open Subtitles | هذا القرار ليس بيدك. |
bu kararı vermek kolay olmadı. | Open Subtitles | لم يتخذ هذا القرار بسهوله |