bu kaynakları nasıl yöneteceğimiz konusunda kendimizi değiştirmemiz gerekiyor. | TED | نحتاج لتغير كيفية السير نحو ادارة هذه الموارد |
Geçiş size bu kaynakları ...daha elverişli ve daha da... ...eğlenceli kullanmanızı sağlar. | TED | المتحولة تعطيك طريقة أكثر سلامة وراحة ومتعة لاستخدام هذه الموارد. |
Buraya, bu kaynakları tüm ulusa adil olarak dağıtmak için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لتوزيع هذه الموارد بإنصاف في كافة أنحاء الأمة |
Birbirine bağlı bu kaynakları onların farklı teknolojileriyle düzenlemek için bir hesaplama kılavuzu geliştirerek dünya çapındaki bilgi işlem kaynaklarının kesintisiz paylaşımını devreye soktuk. | TED | من أجل تنظيم هذه الموارد المترابطة مع تقنيّاتها المنتوّعة، طوّرنا شبكةً حوسبيّة، مكّنت المشاركة السلسلة لموارد الحوسبة في جميع أنحاء العالم |
bu kaynakları kullanmak için kurallar geliştirdiler. Ayrıca davranışlarını değiştirdiler. Böylece paylaşılan kaynakların yarınlara aşırı avlanma, aşırı otlatma, kirlenme veya tükenme tehlikesi olmadan aktarılmasını sağladılar. | TED | طوروا القوانين والممارسات عن كيفية إدارة هذه الموارد، وغيروا سلوكياتهم لكي يتمكنوا من الاستمرار على الاعتماد على هذه الموارد المشتركة في المستقبل عن طريق الحد من الصيد الجائر، والرعي الجائر، ومنع تلوث واستنفاذ مجاري المياه الحالية. |
Şimdi bir yandan, bize "kaz bebeğim, kaz" nasihatı veriyor çünkü Tanrı bu kaynakları biz bulalım diye yeraltına koymuşmuş ve diğer taraftan, Alaska'nın el değmemiş bakir doğasını reality show'unda övüyor. | TED | على احد الاطراف تشير سارة الى وجوب الاستمرار في الحفر لان الله وضع هذه الموارد في الارض لكي يستخرجها الانسان وعلى الطرف الآخر .. تحاول ان تقدر الطبيعة طبيعة آلاسكا الفتية من خلال برنامجها " الواقعي " |