"bu koltukta" - Traduction Turc en Arabe

    • على هذا الكرسي
        
    • على هذه الأريكة
        
    • في هذا الكرسي
        
    • هذه الاريكة
        
    • في ذلك الكرسي
        
    Bu koltukta bile uyuyabilirim. Open Subtitles بإمكاني النوم هنا على هذا الكرسي ، لن أحتاج لمخدة
    Onun tam burada... Bu koltukta... oturduğunu düşünmeliler. Open Subtitles علينا أن نشعرهم بأنه جالس هنا على هذا الكرسي
    Senin dairende Bu koltukta oturup TV izlediğimiz ve... patlamış mısır yediğimiz günü hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكرين حين كنا نجلس على هذا الكرسي في شقتكِ ونأكل الفشار ونحن نشاهد التلفاز
    Yani daha önce Bu koltukta hiç kimseyle sevişmedin mi? Open Subtitles .. هل تقول أنك لم تمارس الحب مع امرأة أخرى على هذه الأريكة من قبل؟ لم أمارسه مع امرأة مميّزة
    Sanırım burada, Bu koltukta oturup sizin üzerinde neler yaptığınızı düşünmemeye çalışacağım. Open Subtitles حسناً ، أعتقد أنني سأجلس على هذه الأريكة الغريبة و أحاول ألا أفكر بما تفعلونه عليها.
    Pekâlâ, bu an sana yeni olabilir ama ben Bu koltukta oturdum ve bu konuşmayı yaptım ve bu konuşmayı yaptığım adam ölüm yolunda, ben hala buradayım. Open Subtitles هذهِ اللحظة قد تكون جديدة بالنسبة لك لكن سبق لي ان جلستُ في هذا الكرسي وخضتُ نفس هذهِ المحادثة بالذات
    Lütfen ama, sana dese ki, " Ross, seninle Bu koltukta şimdi, burada", ne derdin? Open Subtitles إذا قالت لك "روس اريدك على هذه الاريكة "هنا والآن ماذا ستقول؟
    Nadine Winston Bu koltukta uyuya kalıyor ve yanıyor. Open Subtitles نادين وينستون غفت في ذلك الكرسي و احترقت
    Bu koltukta otursaydınız bana ne derdiniz? Open Subtitles لو جلست على هذا الكرسي مالذي تخبرينني به ؟
    Bu koltukta ne diye oturuyoruz, değil mi? Open Subtitles هراء. وعلى أية حال ماذا نحن لا يجلس على هذا الكرسي.
    Çünkü saat sabah 10.00 Bu koltukta yaklaşık bir saattir oturuyorum ve başka bir müdür gelip üstüme oturmadı. Open Subtitles لأنها العاشرة الآن وأنا على هذا الكرسي منذ ساعه وما من مدير آخر أتى وجلس في حضني
    Birçok kez Bu koltukta uyandığım oldu benim. Open Subtitles لقد نمت كثيراً على هذا الكرسي قبلاً.
    Bu koltukta ne kadar zamandır oturduğumu biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف كم من الزمن وأنا على هذا الكرسي ؟ !
    Bu koltukta... Open Subtitles الحق على هذا الكرسي ..
    Ed, dün Bu koltukta oturdun ve bana eski karını ne kadar özlediğini söyledin. Open Subtitles إد، أمس كنت جالسا على هذه الأريكة هناك حق وقال لي كم فاتك زوجتك.
    Biliyorum ama eskisini özleyeceğim. Kyle'ı Bu koltukta yapmıştık. Open Subtitles أعلَم, ولكِنني سأفتقِد هذه القديمة, لقد صنعنا (كايل) على هذه الأريكة
    Ve o Bu koltukta uyuyor. Open Subtitles وينام على هذه الأريكة
    Geçen yıl, Bu koltukta Bono oturuyordu. Open Subtitles في العام الماضي ، كان يجلس (بونو) على هذه الأريكة
    Tüm gece Bu koltukta oturdum. Open Subtitles لقد جلست في هذا الكرسي طوال الليل.
    Bu koltukta otururken, beni tekrarlamaya ikna ettiğin iş! Open Subtitles نفس العمل الذي حدثتني عن القيام به ! عندما كنت جالسا هنا على هذه الاريكة بالظبط
    Yerinde olsam Bu koltukta fazla oturmazdm. Open Subtitles ميتش , لا تَجْلسْ في ذلك الكرسي كثيراً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus