Yaşlı adamla konuşmam için yalnız bırak beni. O, bu konularda çok mantıklıdır. | Open Subtitles | دعني أتكلم مع العجوز إنه ذكي في كل ما يتعلّق في هذه الأمور |
Arabamız sizin tarafınızdan parçalandı patronum bu konularda çok katıdır. | Open Subtitles | لقد تدمرت ملكيتنا بأحد عبيدك، ورئيسي صارم في هذه الأمور |
Gördünüz mü, dostumuz "bu konularda yardımcı olamıyor." | Open Subtitles | إن صديقنا غير قادر على مساعدتنا في هذه الأمور |
bu konularda konuşabileceğim yetkili birisi var mı? | Open Subtitles | أيوجد شخص له سلطة في هذه المسائل يمكنني التحدث معه؟ |
Jürinin bu konularda nasıl davranacağını iyi bilir. | Open Subtitles | إنه يعرف كيفية عمل لجنة المحلفين في مثل هذا النوع من القضايا. |
En olmayacak biri bile bu konularda acemi olduğumu bilir. | Open Subtitles | وأنت من بين كلّ الناس يجب أن تعرف بأنّني كنت دائما خرقاء إلى حدّ ما في هذا. |
Will'in bu konularda cesur kalmaya çalıştığını biliyorum, ...ama çizginin gerisinde kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه سيحاول البقاء شجاعًا حول هذه الأمور لكن لا أريد أن أكون بعيدة عن التطورات |
Kayınvalidem, Bayan Jennings bu konularda uzmandır. | Open Subtitles | حماتي, السيدة جينينغز لديها خبرة في هذه الأمور |
Tüm renklerdeki insanlar için bu konularda büyük değişiklikler yapabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا إحداث فرق كبير في هذه الأمور من أجل جميع الملونين. |
Başkan Grant'i bu konularda küçümsememeyi tercih ederim. Yani, demek istediğiniz Bayan Pope ve Başkan arasında duygusal bir ilişkinin olmadığı gerçeği mi? | Open Subtitles | لا أحب أن أقلل من قدرات الرئيس غرانت في هذه الأمور أتقول إذًا أنه لا حقيقة لوجود |
Kendisi çok büyük bir aileden geldiği için bu konularda oldukça tecrübeli. | Open Subtitles | أتت من عائلة كبيره لذلك هي... لديها خبره في هذه الأمور. |
bu konularda uzman sizsiniz. | Open Subtitles | حسناً , أنت الخبير في هذه الأمور |
Erkekler bu konularda çok sık hata yapıyorlar. | Open Subtitles | الرجال عادة مايخطؤون في هذه الأمور. |
Mazur görün papaz bey ama bu konularda bilgim pek yoktur. | Open Subtitles | سامحني ايها القس انا شخص عادي في هذه المسائل |
Majesteleri, bu konularda fikir sahibi olmaya uygun olmadığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | مولاتي، أظنني غير مناسبة بطرح رأيّ في هذه المسائل |
Rucker bu konularda pek de yaratıcı değil, anlaşılan. | Open Subtitles | من الواضح ان ( روكر ) ليس مبتكراً في مثل هذا النوع من الحيل علي اي حال |
En olmayacak biri bile bu konularda acemi olduğumu bilir. | Open Subtitles | وأنت من بين كلّ الناس يجب أن تعرف بأنّني كنت دائما خرقاء إلى حدّ ما في هذا. |
bu konularda konuşmamızı sağlaman iyi olmuş olabilir. | Open Subtitles | ربما جيد أنك جعلتنا نتحدث حول هذه الأمور |