Bir gelecek hayaline ve savaşacak bir şeye sahip olmaktı, çünkü biliyorum bu mücadele bana ait değil. | TED | كان كامتلاك رؤية للمستقبل وشيء تكافح من أجله لأنني أعرف هذا الصراع ليس صراعي. |
20 yaşındayım, yani bu mücadele benden 5 yaş büyük demek oluyor. | TED | عمري 20 سنة، إذن هذا الصراع يكبرني بخمس سنوات. |
bu mücadele 25 yıldır devam ediyor. | TED | استمر هذا الصراع خلال 25 سنة. |
Temizleyiciler tarihi yeniden yazmaya güç var, bu mücadele edemez. | Open Subtitles | المنظفون لديهم القوة لإعادة كتابة التاريخ و لا يمكنك محاربة هذا |
Yalnız, bu mücadele için bize yardımcı olacak kişi Amerikan İstihbarat Teşkilatından... | Open Subtitles | ..و لمساعدتنا في محاربة هذا التحدي , معنا ..الضابط في قيادة الأخبار المركزية |
Açıkça belli ki aramızdaki bu mücadele Güç hakkındaki bilgimizle değil ışın kılıcı yeteneklerimizle sonuca bağlanacak. | Open Subtitles | يبدو أن مصير هذا التحدي لن يتقرر من خلال معرفتنا بالقوة بل من خلال براعتنا في استعمال السيف الضوئي |
bu mücadele; ahlâksızlığa, günaha, cazibeye, şehvet ve aç gözlülüğe karşı bir mücadeledir. | TED | هو صراع مع النفس، نضال ضد السوء والخطيئة والاغراء و الشهوة و الجشع. |
bu mücadele hepimizden önemli. | Open Subtitles | هذا الصراع أكبر من أي أحد فينا. |
Bak, bu mücadele durdurmak Paige lazım var. | Open Subtitles | . (يجب أن تتوقفي عن محاربة هذا يا (بايدج |
bu mücadele, kişinin, hayatını Kur'an'da yazılı bulunan ahlâk yasalarına göre yaşamasının mücadelesidir. | TED | هو نضال لتحاول و لتعيش حياة تحكمها القواعد الاخلاقية المذكورة في القرآن. |