| Biliyor musun, iltifat bekleyen biri için Bu normal... fakat bu çocukların bazıları tam olarak melek değil, ne demek istediğimi anlıyor musun? | Open Subtitles | و هذا طبيعي لمن في سنها كما تعلمين لكي تحظى بالاهتمام و لكن بعض هؤلاء الأولاد ليسوا ملائكة و أنت تفهمين ماذا أقصد |
| Bu normal. Sana ne olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | هذا طبيعي أنتي لا تَعْرفُي ماذا يجري إليكي. |
| Bu normal olmalı olanlara bakınca tüm bu insanların.. | Open Subtitles | قد يكون هذا طبيعي مع ما يحدث كل هؤلاء الناس |
| fakat Bu normal biliyorsun, damat sendromları. - Bu sadece biraz soğukluk. | Open Subtitles | , و لكن هذا طبيعى أنت تعلمين , الأمور المتعلقة بى |
| - Hayır, hayır. Bu normal. Bunu hemen sonlandırmalıyız. | Open Subtitles | ذلك طبيعي يجب ان نتوقف في الحال ذللك غير طبيعي |
| Bu normal, limit aşımı. Kooperatif bize ödeme yapmadı henüz. | Open Subtitles | هذا طبيعي , السحب على المكشوف الجمعيه التعاونيه لم تدفع لنا بعد |
| Ama o haklı, o korkuyor, araba süremiyor oynayamıyor hatalar yapıyor, Bu normal! | Open Subtitles | ولكنّه محقّ، إنّه خائف ولا يمكنه القيادة .. لا يستيطع التمثيل، ويرتكب الاخطاء، هذا طبيعي |
| Biraz gerginim ama Bu normal bir şey, değil mi? | Open Subtitles | اشعر بقليل من التوتر في الداخل لكن هذا طبيعي , صحيح ؟ |
| Çok fazla ceset görmedim ama Bu normal mi? | Open Subtitles | لم أرى الكثير من الموتى , لكن هل هذا طبيعي ؟ |
| Güvensizlik hissettiğini anlıyoruz. Bu normal. | Open Subtitles | نحن نتفهم انك لست مطمئنة و هذا طبيعي |
| Hayır! Bu normal. O iyi olacak. | Open Subtitles | لا هذا طبيعي ستكون بخير دعنا نذهب |
| - Hayır! Ama emin ol ki Bu normal bir şey. | Open Subtitles | لكن يمكنني إخبارك أن هذا طبيعي |
| Çok üşüyor. Bu normal mi? | Open Subtitles | إنها تحس فعلاً بالبرد هل هذا طبيعي ؟ |
| Bu normal. Test bazen baş dönmesi yapabilir. | Open Subtitles | هذا طبيعي وقد يسبّب هذا الفحص الدوار |
| Anlaşılan hayalî bir arkadaşı var. Bu normal. | Open Subtitles | يبدو وأنه قابل صديق خيالي هذا طبيعي. |
| Evet, hayali arkadaşları var ama Bu normal bir şey. | Open Subtitles | لديها أصدقاء خياليون ولكن هذا طبيعي |
| Kalp atışların hızlanacak. Küçük bir tren gibi. Bu normal. | Open Subtitles | نبضك سوف يتسارع كقطار صغير لا تقلقى, هذا طبيعى |
| Bazen sesini yükseltir, ama Bu normal. | Open Subtitles | إنه يرفع صوته أحياناً ولكن ذلك طبيعي. |
| Ve Brandon Burlsworth bizi oraya çıkaracak. 57 burssuz oyuncu? Bu normal mı, koç? | Open Subtitles | و براندن بيرلسورث سيقودنا هناك ـ 57 لاعب هاو هل هذا عادي ايها المدرب ؟ |
| Biraz sersemledi ama Bu normal. | Open Subtitles | هي قليلا في حالة ذهول ولكن هذا أمر طبيعي |
| Eğer Remi'ye, Sam'e ya da size bir şey anlatacak olsaydım, Bu normal olmak zorunda olmadığınız olurdu. | TED | واذا امكنني ان اوصل شيئ واحد لريمي والى صامويل واليك انت فهو انك لا يجب ان تصبح طبيعيا في حين انه |
| Bu normal. Eski haline döner. | Open Subtitles | إنه طبيعي , والآن سيعود مرةً أخرى |
| Tamam. Genellikle yarısında azını hatırlıyoruz, ki Bu normal. Çeşitlilik olacak. | TED | حسنا, عادة ننتهي بأقل من النصف, وهذا طبيعي. سيكون هناك مدى |
| Evet, birbirimizi değiştirmek istedik ama Bu normal, çiftler bunu ister. | Open Subtitles | صحيحٌ أنّنا نريد تغيير بعضنا البعض لكنّ هذا طبيعيّ فالأزواج يريدون ذلك |
| Bana kızgın olman, nefret etmen sorun değil. Bu normal! | Open Subtitles | من الطبيعي أن تكوني غاضبة وتكرهيني, أنها عادية |
| Onun yaşında Bu normal mi? | Open Subtitles | أهذا طبيعي في عمرها؟ |
| Bütün kızların babalarıyla aralarında sırları olur. Bu normal bir şey. | Open Subtitles | كل الفتيات لديهن أسرار مع آبائهن هذا شيءٌ طبيعي |