| Sırf egonu tatmin etmek için bu riski göze alacak mısın? | Open Subtitles | هل أنت مستعد أن تتحمل هذه المخاطرة فقط لترضي غرورك؟ |
| ve kendim ya da kız kardeşlerim için bu riski göze alamam. | Open Subtitles | ولا أستطيع خوض هذه المخاطرة لأجلي أنا و أخواتي |
| Bir muhabir olarak ciddiye alınmak istiyorum ve işte bu yüzden bu riski aldım. | Open Subtitles | أريد أن يُنظر إلي بجديّة كصحفيّة لهذا أغتنمت هذه الفرصة |
| Evde yemek istersen, bu riski göze alman gerekir. | Open Subtitles | حسنا, تعرفين, نحتاج طعام للمنزل و هذه مخاطرة |
| Bakin, bu riski alabilirim efendim. | Open Subtitles | كما ترى، أستطيع خوض تلك المخاطرة يا سيدي |
| Hayır. Kapıyı kırmayacağız. bu riski göze alamayız. | Open Subtitles | لا ، لن نقوم بالتحطيم والإختراق لا أريد المخاطرة بذلك |
| Peki, biz sadece bu riski alacağız. | Open Subtitles | حسناً, فقط سيكون علينا القيام بتلك المخاطرة |
| Eğer biriyle yakınlaşmak istiyorsan bu riski göze almalısın. | Open Subtitles | إذا أردت التقرب من أحد فعليك المجازفة بهذا |
| Ya başaramazsak? bu riski göze alıyor musun? | Open Subtitles | وماذا إن لم نستطيع هل أنت مستعد للمخاطرة ؟ |
| Eğer herhangi birisine bir davayı harekete geçirmek için uyuşturucu kullandığımı söyleseydim, yanlış yorumlayacaklardı, ve bu riski göze alamazdım. | Open Subtitles | اذا كنت اخبرت أى شخص أننى أتعاطى من أجل قضية كانوا سيسيئوا التفسير ولم أستطع تحمّل هذه المخاطرة |
| Ama ben bu riski almaya hazırım. | Open Subtitles | وإن يكن، هذه المخاطرة أنا على يقين أنك على استعداد لأخذها |
| Dikkatli gözetimimiz altında, bu riski en aza indirgeyebiliriz. - Saçmalamayı keselim, doktor. | Open Subtitles | بالمراقبة الحذرة سيمكننا تقليل هذه المخاطرة |
| Bu ekipten birisi aynen bu riski aldı. Eğer sen değilsen, kim? | Open Subtitles | أحد ما في القوة الخاصة خاض هذه المخاطرة ما لم تكن أنت، فمن يكون؟ |
| bu riski göze alamam. (Martı çığlıkları) | Open Subtitles | أخشى اننى لا استطيع تحمل هذه المخاطرة |
| Ama gerçekten bu riski göze alabilir misin? Şişt, küçük bebek, konuşma artık baban sana papağan alacak eğer papağan şarkı söylemezse... | Open Subtitles | لكن.هل تستطيع حقا التحمل باخذ هذه الفرصة ? رجال ? |
| Yaratıcı biriyle evlendin. bu riski biliyordun. | Open Subtitles | لقد تزوجتي رجلًا مبدعًا، لقد كنتِ تعرفين أن هذه مخاطرة |
| Bakın, bu riski alabilirim efendim. | Open Subtitles | كما ترى، أستطيع خوض تلك المخاطرة يا سيدي |
| Hayır. Kapıyı kırmayacağız. bu riski göze alamayız. | Open Subtitles | لا ، لن نقوم بالتحطيم والإختراق لا أريد المخاطرة بذلك |
| - bu riski almak istiyor musun? | Open Subtitles | هل حقا تريد القيام بتلك المخاطرة ؟ |
| Isler iyice sarpa sardi. hapisteyken bu riski goze alamam. | Open Subtitles | ستسوء الأمور، لا يمكنُني المجازفة بهذا وأنا في السجن |
| - Gerçekten de bu riski almaya razı mısın? | Open Subtitles | هل أنت على استعداد للمخاطرة حقا بكل ذلك؟ |
| bu riski almak istiyorum. Ne kadar vakit var? | Open Subtitles | . انا مستعدة للمجازفة بهذه الفرصة , كم من الوقت ؟ |
| Pek çok şirket bir iş yaparken risk alır... ben de bu riski beklenen kar karşısında değerlendiririm. | Open Subtitles | معظم الشركات تستخدم كمية معينة من المخاطر وأنا أقييم تلك المخاطر مقابل الربح المتوقع. |
| - bu riski göze alamam. Almam. | Open Subtitles | لا استطيع المخاطرة بهذا , لن أفعل |
| Yani masum insanlar ölecek olabilir ve ben bu riski alamam. | Open Subtitles | شخص بريء سوف يموت، وأنا لا يمكنني أن أتحمل هذا الخطر. |
| - Tabii ki. Penny harika bir oyuncu. bu riski aldığı için de onunla gurur duyuyorum. | Open Subtitles | إنها ممثلة رائعة، وأنا فخورٌ بأنّها تخوض هذه المجازفة. |
| Sen de istersen bu riski almaya razıyım. | Open Subtitles | أرغب في المجازفة بذلك إن وددتِ. |
| bu riski daha fazla almak istemiyoruz. | Open Subtitles | نحن لَسنا راغبينَ لتَحَمُّل ذلك الخطرِ أكثر. |