"bu sırada" - Traduction Turc en Arabe

    • في تلك الأثناء
        
    • في الوقت الحالي
        
    • وفي هذه الأثناء
        
    • في هذه الاثناء
        
    • في ذلك الوقت
        
    • في غضون ذلك
        
    • في الوقت نفسه
        
    • في هذا الوقت
        
    • فى هذه الاثناء
        
    • في هذه الأثناء
        
    • وفي تلك الأثناء
        
    • وفي غضون ذلك
        
    • في الوقت الراهن
        
    • في أثناء ذلك
        
    • أثناء العملية
        
    Bu sırada bir yığın yazılmamış psikiyatri raporuyla baş başa kaldım. Open Subtitles في تلك الأثناء, أكون وسط كومةٍ غير مرتبةٍ من التقارير النفسية.
    Bu sırada, bizim balistik laboraturamıza bir göz atmak isteyebilirsin. Open Subtitles في الوقت الحالي ربما تود النظر للمعمل الجنائي
    Bu sırada ben de oda servisi köşedeki Burger King olan bu delikte tıkılı kaldım. Open Subtitles وفي هذه الأثناء انا عالق في هذا المكان بينما خدمة الغرف تقدم لي برجر كينق القريب من هنا.
    Bu sırada, Marshall da iş yerinde mücadelesine devam ediyordu. Open Subtitles في هذه الاثناء ، لا يزال مارشال يكافح في العمل.
    Hayatımdaki en önemli şey de Bu sırada meydana geldi. TED وهو أهم شيء في حياتي حدث أيضاً في ذلك الوقت.
    Bu sırada, ondan üç çocuğu olmuştu. Open Subtitles في غضون ذلك , كانت قد رُزقت بثلاثة أطفال من زوجها
    Bu sırada Konstantinopolis'te Anna kendi savaşını veriyordu. TED في الوقت نفسه في القسطنطينية، خاضت آنا معركتها الخاصة.
    Biz de Bu sırada yeni bir cepheye bakacağız. Open Subtitles في هذا الوقت,يمكننا انا و انت ان تتقدم في هذا, واجهتنا الجديدة
    Bu sırada lütfen istasyon şefinize gidin ve acil durum stoku toplayın. Open Subtitles في تلك الأثناء, الرجاء الذهاب إلى رئيس محطتكم و جمع المؤن المهمة
    Bu sırada, İngiliz Parlamentosuna Fermanagh ve Güney Tyrone bölgesinden milletvekili seçildi. Open Subtitles في تلك الأثناء تم انتخابه لمجلس العموم البريطاني، عن فيرمان و جنوب تيرون
    Bu sırada, İngiliz Parlamentosuna Fermanagh ve Güney Tyrone bölgesinden milletvekili seçildi. Open Subtitles في تلك الأثناء تم انتخابه لمجلس العموم البريطاني، عن فيرمان و جنوب تيرون
    Bu sırada burada kalıp benim asla sahip olmadığım şeye sahip olmanı istiyorum. Open Subtitles في الوقت الحالي أريدك ان تبقى هنا لتستمتع بلم احصل عليه ابدا
    Bakın, Bu sırada kendini ifşa etmeden prensi de bulmalısınız. Open Subtitles في الوقت الحالي ، يجب أن تجدوا الأمير قبل أن يفضحكم
    Bu sırada,sen de Jennifer'dan Peter Harrison'ın nasıl öldüğünü öğrenir misin? Open Subtitles وفي هذه الأثناء هل يمكنك أن تتأكد من جينيفر وكيفية موت بيتر هاريسون ؟
    Bu sırada bence oğlumla arandaki mesafeyi koruman senin için akıllıca olur. Open Subtitles وفي هذه الأثناء... أعتقد أنّه من الذكاء .أن تبقى بعيداً عن إبني
    Bu sırada, Maggie başa çıkması gereken çok şeyi olduğunun farkına vardı. Open Subtitles في هذه الاثناء , ماقي أدركت ان هنالك الكثير من الاساسيات لتغطيها
    Bu sırada, yeni ekininizi ekin derim. Open Subtitles في ذلك الوقت ، أقترح أن تزرعوا محاصيلكم الجديدة
    Bu sırada, yemek yiyin, bira için ve çek defterlerinizi getirdiğinize emin olun. Open Subtitles في غضون ذلك تناولوا بعض الطعام والجعّة وتأكدوا من أنكم قد أحضرتم دفتر شيكاتكم
    Ama Bu sırada Cumhuriyet Şehri'nde Anti-Bükücülük devriminin ayak sesleri duyulmaya başlamıştır. Open Subtitles لكن في الوقت نفسه الثورة المناهضة للمتحكمين تُحضر في العاصمة
    Bu sırada, Mouse bana gördüklerini söyleyip söylememeyi düşünüyordu. Open Subtitles اتسال عم ذلك في هذا الوقت فقط حدث لي من بداية القصة
    Bu sırada Tobias'da yerel bir reklâm için görüşme ayarladı. Open Subtitles فى هذه الاثناء , توبايس تتدبر تجربة اداء لاعلان محلى
    Bu sırada, dedikodular sanki bir petrol kuyusu bulunmuşçasına etrafa yayılıyor. Open Subtitles في هذه الأثناء , انتشرت الشائعات في البلدة مثل تسرب الزيت
    Bu sırada da sahip olduğumuz çocuğumuzun resitali var ve biz kaçırıyoruz. Open Subtitles وفي تلك الأثناء , الطفل الذي نملك في الحفلة ونحن نفوتها
    Zaman ihtiyacım var. Ve Bu sırada kimse seçmeye adını yazmıyor. Open Subtitles تاخذ وقت ذلك صحيح وفي غضون ذلك لم يسجل احد
    Bu sırada, senin gibi hayırsever birinin şehirde kedileri kepçelemek, çorbaları kısırlaştırmak gibi gönüllü işler yapıyor olmasının imkanı yok. Open Subtitles في الوقت الراهن لا توجد طريقة لمحسنة مثلك الا تكون تتطوع في كل أنحاء المدينة
    Bu sırada yeni kütüphanemizi görmek ister misiniz? Open Subtitles في أثناء ذلك ما رأيك في جولة حول المكتبة الجديدة؟
    - Trajedi işte. Uzun süreli gizli görev yaptı ve ortağı Bu sırada öldürüldü. Open Subtitles مأساة، تعمقت في مهمة سرية، وقُتل شريكها أثناء العملية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus