"bu sandalyede" - Traduction Turc en Arabe

    • هذا الكرسي
        
    • على الكرسي
        
    • هذا الكرسى
        
    • هذا المقعد
        
    Ve ben, bu sandalyede oturduğum sürece onunla savaşacağım. Open Subtitles وسوف أحاربه طالما أنا قاعد على هذا الكرسي
    Küçük bir kaza geçirdim ve gördüğün gibi kendimi bu sandalyede buldum. Open Subtitles حدثت لي حادثة كما ترين إنتهت بي إلي هذا الكرسي
    Günün kalanında bu sandalyede oturacağımı biliyorum. Open Subtitles أعرف أنه سوف يجب عَلَي الجلوس في هذا الكرسي لآخر يوم
    Şu an sadece bu sandalyede oturup, olduğum yerde kalmak istiyorum. Open Subtitles الان انا فقط اريد ان اجلس علي هذا الكرسي وابفي بلا حركه
    bu sandalyede oturmamın tek nedeni ayağım. Open Subtitles والشيء الوحيد الذي يبقيني على الكرسي هي قدمي
    bu sandalyede arkasına yaslanarak oturuyor olmalıydı. Open Subtitles هو لا بدَّ وأن كَانَ يَجْلسُ طول الطّريق ظهر في هذا الكرسي.
    Gidelim, Cher. Tamam, sadece bu sandalyede oturacağım ve bekleyeceğim. Open Subtitles حسناً، سأخبركِ أمراً سأقعد هنا على هذا الكرسي وسأنتظر
    Eğer istediğini yaparsam, beni sonsuza dek bu sandalyede oturtursun. Open Subtitles اذا فعلت الذي تريدين سوف ابقى محبوس في هذا الكرسي للابد
    Şifreyi vermesi için bu sandalyede işkence gördü. Open Subtitles لقد تمّ تعذيبه على هذا الكرسي كي يعطيهم الرمز السري
    bu sandalyede oturan insanlar genellikle yalan söyler. Open Subtitles معظم الناس الذين جلسوا في هذا الكرسي يكذبون
    Yolculuğun burada, bu sandalyede başlıyor. Open Subtitles وتستخدمين مزاياه، رحلتكِ تبدأ هنا من هذا الكرسي
    Bir canavar olmadan bu sandalyede oturulmuyor. Open Subtitles لا تجلس في هذا الكرسي دون أن تكون ظالماً
    Bu arada benimki bu sandalyede otururken, senin şekil kıçın kovulmuş olacak. Open Subtitles حالياً مؤخرتك المسطحه ستطرد بينما سأجلس أنا على هذا الكرسي
    İki hafta beklerseniz, bu sandalyede oturuyor olacak. Open Subtitles انتظر اسبوعين، سيكون جالساً على هذا الكرسي بالذات
    bu sandalyede oturan embesillerden farklı olarak, haklarımı biliyorum, bu yüzden gitmek istiyorum. Open Subtitles إنّي أعرف حقوقي بخلاف الأغبياء الذين يجلسون على هذا الكرسي عادة، لذا أودّ المُغادرة في الحال.
    Duvarda tam olarak bu sandalyede otururken asılı resmi var. Open Subtitles ثمة صورة لها على الحائط وهي تجلس على نفس هذا الكرسي
    bu sandalyede oturan var mı, küçük kız? Open Subtitles هل هذا الكرسي محجوز أيتها الصغيرة؟
    Ebediyen bu sandalyede olmayacağım. Open Subtitles لن أكون في هذا الكرسي إلى الأبد
    - bu sandalyede oturmana sebep olan olay bu mu? Open Subtitles لم ينتهز الفرصة - هذا ما وضعك على الكرسي ؟
    bu sandalyede masanın arkasında oturduğumu düşün. Open Subtitles .. ؟ أفترضى أننى أجلس على هذا الكرسى خلف المكتب , ها هو المكتب
    Şükürler olsun ki bir araya gelmişiz, çünkü daha sonra söylediği şey şu an bu sandalyede oturma sebebimdir. Open Subtitles وشكراً للرب ، أننا عدنا لأن... حسناً ، ما قاله بعد ذلك هو السبب أني أجلس في هذا المقعد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus