Eminim farkındasındır, eğer haklıysan bu taşların moleküler yapılarının neden değiştiğini çözebiliriz ve bir saniyede Nobel Ödülüne çok yaklaşmış olursun. | Open Subtitles | انا متاكد من انك تدرك اذا كنت محقا ونستطيع ان نعرف لماذا هذه الصخور لماذا غيرت من هيكليتها البلورية بذاتها |
bu taşların neden değiştiğini çoktan buldum. | Open Subtitles | حسنا لقد عرفت لتوي ما الذي حدث لتغير هذه الصخور |
Sizi tanımıyorum ama sanırım bu taşların nereden geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا دخيل عليك ،لكني أعتقد أنني أعرف من أين أتت هذه الصخور |
bu taşların gücünü senin bile hayal edemeyeceğin şekilde kullanabilirim. | Open Subtitles | أستطيع تسخير قوى هذه الحجارة بطرق لا تحلم بها |
Ama bu taşların bazıları söylendiği kadar eski değil. | Open Subtitles | السر الصغير القذر هو بعض من هذه الحجارة ليست تقريباً قديمة كما هو معلن |
Bence güzellik şuradan geliyor, bu taşların elle kesildiğini ve bu kalın duvar olduğunu biliyorum. Sadece burada, bu toprağın taşları ile yapıldı. | TED | والجمال، بالنسبة لي، ينبع من حقيقة أنني أعرف الأيدي التي شكلت تلك الحجارة وجعلتها جداراً سميكاً مصنوعاً من هذا المكان وحده من حجارة من هذه التربة. |
Bunu yapmayı öğrenmek çok uzun zaman alır ve o alanı kazdıklarında bu maddi kültürün, bunu nasıl yaptıklarının, bu taşların en azından 4300 yıl, 225 şempanze nesli boyunca aktarılmış olduğunu bulmuşlar. | TED | و يأخذ هذا وقتا طويلا لتعلم كيفية فعل هذا, و حفر العلماء هذه المنطقة و وجدوا ان هذه الثقافة المادية , هذه الطريقة في فعل هذا, هذه الصخور,مضى عليها ما لا يقل عن 4300 ستة خلال 225 جيلا من الشامبنزي. |
bu taşların ne olduğunu bildiğimi söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أنّي أعلم ماهيّة هذه الصخور. |
Cevap bu taşların içinde yatıyor. | Open Subtitles | الإجابة تجدها بين هذه الصخور |
Eğer Bizarro bu taşların peşindeyse o zaman onların en çok olduğu yere gidecektir... | Open Subtitles | إن كان (دارك سايد) يسعى خلف هذه الصخور... إذن فهو يتجه نحو أقصى تركيز لها... |
bu taşların ağır olduğunu kabul ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تتصور بأن هذه الحجارة ستكون ثقيلة |
Fakat bunun gibi şeyler batı dünyasında da oluyor ve Yap halen bu taşların bir formunu kullanıyor. | TED | ولكن تحدث مثل هذه الأشياء في العالم الغربي أيضًا، ومازالت (الياب) تستخدم شكل من أشكال تلك الحجارة. |
O halde bu taşların arkasında bir geçit vardır... | Open Subtitles | فسيكون وراء تلك الحجارة ممر |