Buna saygıyla birlikte, Bu tam olarak bir tür bürokratik zihniyet... | Open Subtitles | مع فائق إحترامي، ذلك بالضبط ما يُعرف بالعقلية البيروقراطية، |
Endişelenme, Bu tam olarak istediğim şeydi. | Open Subtitles | لاتقلقى. ذلك بالضبط ما كُنْتُ سَأُفعله. |
Bu tam olarak kaderdi. | Open Subtitles | ذلك بالضبط ما هو عليه الامر القدر |
Bu tam olarak nasıl olacak? | Open Subtitles | كيف يحدث ذلك بالتحديد ؟ |
Bu tam olarak ne Ben yapıyordum . I bronşit vardı. | Open Subtitles | هذا تماما ما كنت افعله انا,انا كنت اعانى من التهاب شعبى |
Papayla aynı fikirdeyim. Bu tam olarak da kralın yapmaya karar verdiği şeydi. | TED | الادعاء: ولكن هذا بالضبط ما قرر الملك القيام به. |
Bu tam olarak ihtiyacımız olan şey olabilir. Bir sürü Strigo'nin birbiri ile konuştuğu büyük bir savaş. | Open Subtitles | هذا تماماً ما نحتاج إليه، معركة كبيرة مملوئة بالستريجوي الذين يتواصلون مع بعضهم البعض |
Bu tam olarak, onun yarattığı karmaşık bir labirente benziyor. | Open Subtitles | هذا هو بالضبط نوع المتاهات المعقدة الذي يمكن ان يصنعها |
- Ve nedir bu, tam olarak? | Open Subtitles | وماذا هذا بالتحديد ؟ |
Bu tam olarak konuyu aklınızdan çıkarmanız gerekmesinin sebebi, Poirot. | Open Subtitles | هذا بالظبط ما يجعلك تنسى الموضوع يابوارو |
Bu tam olarak nedir? | Open Subtitles | وما هو ذلك بالضبط ؟ |
Bu tam olarak ne anlama geliyor? | Open Subtitles | ماذا يعني ذلك بالضبط ؟ |
Bu tam olarak içeri nasıl girdiklerini gösteriyor. | Open Subtitles | ذلك بالضبط كيف دخلوا. |
- Foyle ile hiç DNA eşleşmesi olmadı. - Bu tam olarak ne anlama geliyor? | Open Subtitles | ليس هنالك حمض نووي يربط بـ(فويل)ابداً- ماذا يترك لنا ذلك بالضبط ؟ |
Bu tam olarak bana yazmamı söylediğin şey. | Open Subtitles | ذلك بالضبط ما طلبت مني كتابته |
- Bu tam olarak ne anlama geliyor? | Open Subtitles | مالذي يعنيه ذلك بالتحديد ؟ |
Bu tam olarak onun yapmanı istediği şey. | Open Subtitles | هذا تماما ماتوقعه انك ستفعله |
Bu tam olarak benim dediğim şey. | Open Subtitles | هذا تماما مااقوله انا |
Doktor Bey, eğer oy kullanma hakkınız olsaydı, nasıl değerlendirirdiniz? Bu tam olarak Anayasa'nın, bu Kabine'nin cevaplamasını istediği soru. | Open Subtitles | هذا بالضبط هو السؤال الذى يطلب الدستور أن يجيب عليه هذا المجلس |
Bu kadar yüksek dozda C vitamini özellikle kanser hücreleri için zehirlidir ve Bu tam olarak kemoterapinin yaptığı şeydir ama | Open Subtitles | الجرعات العالية من الفيتامين "سي" سامّة انتقائيّا لخلايا السرطان و هذا تماماً ما تكونه المعالجة الكيميائيّة. و لكن مع الفيتامين "سي". |
Ama sana garanti ederim Bu tam olarak nedendir Güvendesin | Open Subtitles | ولكن أؤكد لكم أن هذا هو بالضبط لماذا كنت آمنة. |
Bu tam olarak ne demek, Kev? | Open Subtitles | ما معنى هذا بالتحديد , ( كيفن ) ؟ |
Bu tam olarak ödeme kuponlarını verdiğinde, ve gün boyu makasla kestiğimizi söylediğinde olan şeyle aynı şey. | Open Subtitles | هذا بالظبط ما حدث عندما اعطيتي المحاسب الكوبونات وقلت لقد كنا نتقطع اليوم كلة |